huseyinmirzakaragoz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
huseyinmirzakaragoz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Rusya'nın tehdidine karşı İsveç NATO'ya girecek mi?

Hiç yorum yok

23 Ocak 2022

Rusya'nın, Ukrayna'yı işgal ederek Kuzey Karadeniz sahil şeridindeki kontrol alanını genişletme planı ve Baltık Denizi'ndeki güç gösterileri, uzun zamandır Baltık ülkelerini tedirgin ediyor.  Bu durumdan son derece rahatsız olan İsveç'in NATO üyeliği yeniden gündemde. Bu yazımda, Rusya tehdidi ve NATO üyeliği konusunda İsveç parlamentosundaki partilerin tutumunu siz Bisikletli Gazete okuyucuları için özetleyeceğim.

 


Hüseyin Mirza Karagöz

hmkaragoz@hotmail.com

 

RUS TEHDİDİNE KARŞI PATRİOT VE ROBOT ALIMI

İsveç, Rus tehdidi karşısında tedbir almak amacıyla son yıllarda orduya eskisinden çok fazla bütçe ayırdı. Hava savunma sistemini güçlendirmek için patriot füzelerini ve robotları ordu envanterine katmaya başladı. Bunlardan dört tanesi 2021 yılı içinde kuruldu.  Aralık ayının ortalarında da tatbikat yapılarak bu füzelerin denemesi yapıldı. Füzelerin tamamı en geç 2025'te teslim edilecek. Sadece bunlar için ayrılan bütçe yaklaşık 30 milyar SEK tutarında.

Bir savaş durumunda, ordu ve hükümetin yanı sıra belediyelerin ve bölge meclislerinin de buna hazırlıklı olması gerektiği konusunda tartışmalar sürüyor. Geçen hafta, özellikle de korunma önceliği olan Nükleer Enerji Santralleri üzerinde ve Stockholm semalarında kim tarafından uçurulduğu bilinmeyen dronlar görüldü. Bu da söz konusu tartışmaları alevlendirdi. 

RUS GEMİLERİ BALTIK DENİZİNDE 

Rusya, geçen yıldan bu yana Ukrayna sınırına asker yığarak Ukrayna’yı rahatsız ediyor. Bu durumda NATO da Rusya’yı frenlemek için Ukrayna’nın yanında durduğunu hissettiriyor ve haliyle Karadeniz’de Rusların daha fazla kıyı kontrol etmesini önlemeye çalışıyor. Çünkü NATO'nun da uzun yıllara dayanan Karadeniz’i bir "NATO DENİZİ" yapma planı var.

Rusya'dan temsilciler hafta içi ABD, NATO ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'ndan (AGİT) temsilcilerle üç ayrı toplantıda bir araya geldiler. Diğer taraftan Rusya, Baltık Deniz'indeki varlığını da zaman zaman gösteriyor. Geçen haftanın sonunda, üç Rus çıkarma gemisi Baltık Denizi bölgesine girerken gözlemlendi. İsveç Hava Kuvvetleri de dahil olmak üzere birçok ülkenin savunma kuvvetleri gemileri takip etti. İsveç, ayrıca denizdeki en büyük adası olan Gotland’a aniden asker ve teçhizat taşıdı. Ordu sözcüsü, geçen hafta başı Rus çıkarma gemilerinin Baltık Denizi'ni terk etmeye başladığını açıkladı.

 



İSVEÇ GÜVENLİK POLİTİKASI VE NATO İLİŞKİLERİ

İsveç'in güvenlik politikası İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana birçok kez değişti.

- 1945 yılında İkinci Dünya Savaşı bittikten sonra da İsveç, tarafsız bir politika izlemeyi seçti. Savaş olması durumunda tarafsız davranacağını deklare etti.

- 1992 yılında soğuk savaş bitince Avrupa’daki koşullar da değişti.

- 1995 yılında İsveç AB’ye üye olunca güvenlik politikasından değişiklik yaptı, ama “askeri ittifak özgürlüğüne” bir kez daha vurgu yaparak, bir savaş olması durumunda askeri olarak tarafsızlığını devam edeceğini ilan etti

- 2002 yılında tarafsızlığı belirtilmekle beraber, güvenlik ve askeri işbirliği politikası daha da genişletilerek “askeri ittifak ve işbirliği özgürlüğü” ve “AB topluluğu içinde ve diğer ülkelerle işbirliği içinde” olduğu vurgulandı. 

- 2009 yılında “güvenlikte dayanışma politikası” vurgusu yapıldı ve meclis “bir üye devlet veya bir İskandinav ülkesi, bir felaket veya saldırıdan etkilenirse İsveç'in pasif durmayacağı" ifade edildi. 

- 2020 yılında meclisteki çoğunluk, hükûmetin NATO-Finlandiya modeli gibi bir çalışma başlatmasını gündeme getirdi. Şu ana kadar hükûmet böyle bir çalışma başlatmadı. Bunun yerine, 2002 yılında kararlaştırdığı ve başlattığı ilişkilerin o şekilde devam etmesinden yana oldu. Zaten 2018 yılında Norveç’te yapılan en büyük NATO tatbikatı için askerlerin ve teçhizatın taşınması esnasında İsveç topraklarının kullanımına izin vermişti. 

Bu bağlamda İsveç Başbakanı NATO Genel sekreteri ile geçen hafta bir görüşme gerçekleştirdi. Başbakan Andersson, toplantıdan sonra Twitter hesabında "Avrupa güvenlik düzenini korumanın ve İsveç ile NATO arasındaki ortaklığı derinleştirmenin önemi konusundaki görüşmemiz için NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'e teşekkür ederim" dedi.

Stoltenberg de Twitter hesabında "İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ile Rusya'nın Ukrayna ve çevresindeki askeri yapısını ve Avrupa güvenliğini konuştuğumuz güzel bir sohbet oldu. İsveç, saygın bir NATO ortağıdır ve tüm ülkelerin kendi güvenlik düzenlemelerini seçme hakkını destekliyoruz” yazarak toplantıdaki memnuniyetini dile getirdi

NATO ÜYELİĞİ KONUSUNDA MECLİSTEKİ PARTİLERİN GÖRÜŞÜ

İsveç’in NATO’ya üyeliği çok uzun zamandır, özellikle sağ partilerin çok sık gündeme getirdiği bir konu. 

Peki, İsveç'in NATO üyeliği konusunda meclisteki partiler ne düşünüyorlar?

 -Sosyal Demokrat İşçi Partisi (S), Hayır

İsveç'in NATO'ya katılmasını istemiyor, ancak parti, İsveç'in NATO tarafından düzenlenen barışı koruma operasyonlarına ve NATO'nun NATO Mukabele Gücü (NRF) gibi çeşitli tatbikat konseptlerine katılımından yana. Başbakan Magdalena Andersson da NATO ile ortaklığı derinleştirmek istediğini belirtti.

 -Muhafazakârlar (M), Evet

Ülkenin güvenliğini güçlendirmek ve İsveç'in güvenliğini etkileyen kararlar alınırken masaya oturmasına izin verilmesi için bir NATO üyesi olmasını istiyor. Ayrıca, "İsveç'in üyelik başvurusu için kapıyı açık tuttuğunu gösteren" bir NATO üyeliği sunmasını istiyor.

 -Sol Parti V), Hayır

İsveç'in NATO üyeliğine hayır diyor. Parti, İsveç'in güvenlik ve savunma politikasının dış etki olmaksızın kararlaştırılmasını istiyor ve üyeliğin yeniden silahlanmaya yol açacağına ve İsveç'in bu sayede dış dünyada kötüleşen güvenlik sorununun bir parçası olacağına inanıyor. 

 -Merkez Sağ Partisi C), Evet

İsveç'in NATO'ya katılmasını istiyor. "İsveç, katılıp katılmayacağımıza kendisi karar verir, ancak üyelik konusunda Finlandiya ile işbirliği için çaba gösterir. Merkez Parti, İsveç'in güvenlik politikası çizgisinde bir NATO seçeneği belirtmesini de istiyor."

 -Hristiyan Demokratlar (KD), Evet

İsveç'in NATO'ya ait olduğuna inanıyor ve Batı dünyası için ittifakın barış, güvenlik ve askeri kapasitenin ana garantörü olduğuna inanıyor.

"Sınırlarımızın ve çıkarlarımızın askeri bir güç tarafından tehdit edildiği bir durumda güvenliğimizi kendi başımıza sağlayamayız. Güvenlik başkalarıyla birlikte inşa edilmelidir ve Avrupa'da demokrasi ve bağımsızlığı korumak için hem AB hem de NATO gereklidir."

-Yeşiller Partisi (MP), Hayır

İsveç'in tarafsız kalmaya devam etmesini istiyor. Partiye göre bu, diyalog fırsatlarını artırıyor. İsveç bir barış komisyoncusu olarak hareket ederse rahatlamaya katkıda bulunur. 

-Liberaller L), Evet

NATO üyeliği konusunda olumlu bakmaya devam ediyor.

"20 yılı aşkın bir süredir Liberaller, İsveç'in NATO'ya üyeliği için savaşıyor. Liberallere göre NATO, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana özgür Avrupa'yı savunuyor ve diğer üyeleriyle birlikte barış ve özgürlüğü sağlıyor. Bugün güvenlik ittifaklarla mümkündür. İsveç kendisini dış dünyadan ne izole etmeli ne de izole edilmeli.”

-İsveç Demokratları (SD), (şartlı) Evet

Irkçı SD, İsveç'in referandum yapmadan önce NATO'ya katılmasını istemiyor. Öte yandan parti, Finlandiya'dakine benzer bir sözde NATO üyeliği görmek istiyor. Parti programında;

“Yakın çevremizdeki güvenliğin aniden bozulması durumunda İsveç'in NATO üyeliğine başvurma fırsatını elinde bulundurduğu anlamına gelir. Bu aynı zamanda İsveç'in güvenlik politikasını Finlandiya ile uyumlu hale getirmesi anlamına geliyor ve bu da ülkeler arasında artan savunma işbirliği için olumlu ", diye yazıyor.

Özet olarak, şu anki meclis aritmetiğinde dört sağcı parti evet diyor ve ırkçı partinin referandum şartı koşuyor. NATO üyeliği için meclis çoğunluğu var, ancak Sol parti, Yeşiller ve Sosyal Demokrat hükümeti hayır demeye devam ediyor.

Bir sonraki makalede görüşmek üzere


İyi pazarlar...

 

İsveç’te başbakanın evinde gerçekte ne oldu?

Hiç yorum yok

10 Ocak 2022

İsveç'te Başbakan'ın evinde tam olarak ne oldu? Oda TV’nin yazdığı gibi polis Başbakan'ın evine baskın mı yaptı? ya da Duvar gazetesinin yazdığı gibi İsveç'te polis aradığı kaçak göçmeni başbakanın evinde mi buldu? Bu olayı siz Bisikletli Gazete okurları için özetlemeye çalışacağım.

Hüseyin Mirza Karagöz

hmkaragoz@hotmail.com





TAM OLARAK NE OLDU?

Devlet televizyonu SVT’nin Expressen gazetesini referans alarak geçtiği haberde (https://www.svt.se/nyheter/inrikes/statsministern-anlitade-stadfirma-utan-kollektivavtal) olay şöyle başladı:

Magdalena Andersson, başbakan olmadan önce yani kendi özel evinde kalırken evinin temizliği için özel bir temizlik firmasıyla anlaşmıştı. Andersson’un evini bu temizlik firmasının çalışanları temizliyordu.

Andersson başbakan seçildiğinde 18 Aralık günü başbakanlık konutuna taşındı ve boşalttığı evini temizlemeleri için yine aynı firmayı aradı. 21 Aralık günü temizlik firması çalışanları temizlik için eve gittiler. Eve girerken alarmı yanlış tuşladıkları için alarm çaldı ve haliyle olay yerine polis geldi. Polis içeridekilerin kim olduklarını öğrenmek için kimlik bilgilerini sordu. Böylece ilgili temizlik firmasında Nikaragualı 25 yaşındaki temizlik işçisi kadının yasa dışı olarak çalıştığı tespit edildi.

Bu kişi Gazete Duvar’ın yazdığı gibi polisin fellik fellik aradığı kaçak göçmen değildi. Kadının oturumu yoktu, çünkü kadın İsveç'e ilticasının Mart 2020'de reddedilmesiyle ülkede kaçak olarak yaşamaya başladı.



BAŞBAKAN TEMİZLİK FİRMASINI SUÇLADI

Olay sonrası başbakan, temizlik firması tarafından aldatıldığını belirterek, hizmet aldığı temizlik firmasına çok sert tepki gösterdi ve bu firmayla tüm ilişkilerini kestiğini duyurdu. Andersson, "temizlik hizmeti alırken de her şeyin kurallara göre olmasına dikkat ediyorum. Bu tür sahtekâr firmalar tarafından kandırılmamak ve hilelerle mücadele için daha sıkı kanunlar çıkarmamız gerekiyor" dedi.

Olay bundan ibarettir. “Polis başbakanın evini bastı” veya “polis başbakanın evinde kaçak bir kişi yakaladı” şeklinde sansasyonel başlık atmak olayı çarpıtmaktan başka bir şey değildir. Alarm sinyali çalmasaydı, bu durum ortaya çıkmayacaktı ve kaçak olarak çalışan temizlikçi kadın da diğer çalışanlar gibi temizliğini yapıp evden ayrılacaktı.

 

Avrupa Birliği'nde 2021'in önemli olayları

Hiç yorum yok

09 Ocak 2022

Siz Bisikletli Gazete okurlarına 2021 yılında Avrupa Birliği’nin (AB) gündeminde yer alan olayları ve AB dönem başkanlığını devralan Fransa'yı bekleyen sıcak gündemi özetleyeceğim.




Hüseyin Mirza Karagöz

hmkaragoz@hotmail.com

 

AB’nin gündeminde, 1 Ocak 2021’de Portekiz’in Almanya’dan alıp 1 Temmuz günü Slovenya’ya devrettiği başkanlık döneminde birçok önemli başlık yer aldı. Bunların başında demokrasi ve insan haklarına ilişkin konular geliyordu.

MACARİSTAN VE POLONYA ÜZERİNDEKİ ARTAN AB BASKISI

Macaristan ve Polonya’daki popülist yönetimler üzerindeki AB baskısı arttı. Çünkü bu iki ülkedeki yönetimler daha fazla otoriterliğe yöneldiler. Bu yüzdendir ki uzmanlar demokrasi sıralamasında en çok kaybedenin Macaristan ve Polonya olduğu görüşünde hemfikirler. Bu iki ülkenin AB Komisyonunda almaları gereken mali yardım donduruldu. Ayrıca mahkemede birçok cezai yaptırım ile de karşılaştılar.

Haziran ayındaki fırtınalı AB zirvesinde ilk kez Macar lider Viktor Orbán'dan birlikten ayrılması istendi. Dönem başkanı Hollanda Başbakanı Mark Rutte, "Bana göre Avrupa Birliği'nde yerleri yok yok" dedi. Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ise AB’nin tutumuna ilişkin "AB, Varşova'nın başına silah dayayarak taleplerini dayatıyor" ifadelerini kullandı. Macaristan ve Polonya’daki otoriterleşme eğilimlerinin bir başka sonucu da AB’nin bu iki ülkeyle uğraşmaktan Türkiye’de odaklanamaması oldu. Böylece AB Türkiye’ye insan hakları ihlalleri konusunda yeterli baskıyı yapamadı.


AB'DEN RUSYA VE ÇİN'E YENİ YAPTIRIMLAR

AB ayrıca muhalefet liderlerini hapse attığı için Rusya'ya, uçak kaçırma suçundan Beyaz Rusya'ya, ülkedeki Müslüman azınlığa yönelik hak ihlallerinden dolayı Çin’e yaptırımlar uyguladı.
Rusya, AB’nin gündeminden bir türlü düşmüyor. Daha önce Çek Cumhuriyeti, 2014’te ülkedeki bir mühimmat deposundaki patlamada parmakları olduğu nedeniyle 140 Rus diplomatı sınır dışı etmişti. Bu yıl da Rus birliklerinin Ukrayna sınırında yoğunlaşması ve Vladimir Putin'in tehditkâr açıklamaları yüzünden gerilim devam etti. Bu konu 2022 yılının da en sıcak gündemlerinden biri olacağa benziyor.
Çin, AB üyesi Litvanya'yı tehdit ederek ülke ile diplomatik ilişkilerini kopardı, İsveçli politikacılar bile Çin rejiminin doğrudan baskısına maruz kaldı. Bu duruma Avrupa Parlamentosu, AB-Çin yatırım anlaşmasının onayını dondurmak için Tayvan'a yaklaşarak yanıt verdi.

ASGARİ ÜCRET KONUSUNDA BELİRSİZLİK

Bir diğer konu da İsveç için benzersiz olan ve sonuçları henüz net olmayan asgari ücret sorununu AB bünyesinde ele alınmasıydı. Bu konu, bir yandan İsveç’te ücretler ve çalışma koşulları üzerinde büyük bir etkiye sahip olan sendikaların ve işverenlerin gelecekteki konumunu diğer taraftan ise bu tartışmalar üzerinden AB üyeliğine ilişkin yurttaşlar ve politikacıların tutumlarını belirleyecek.

İKLİM POLİTİKASI SIKILAŞTIRILDI

AB bakanları ve Avrupa Parlamentosu, AB'nin CO2 emisyonlarını 2030 yılına kadar %40'tan %55'e düşürme hedefi konusunda anlaştılar. Komisyon, iklim sorunlarıyla ilgili önemli bir yasal düzenleme hazırladı.

PANDEMİ DEVAM ETTİ

2021 boyunca pandemi gündemin ilk sırasındaki yerini korudu. Korona virüs ve çeşitli mutasyonları nedeniyle yapılan kısıtlamalar Avrupa insanını rahatsız etmeye devam etti. Bu arada AB ülkelerinde aşılamanın aynı seviyede ilerlemediğini hatırlatalım. Bazı ülkelerde aşılama %80'in üzerindeyken, bazılarında ise bu orana ulaşılamadı bile.

AB İÇİN 2022’NİN ÖNEMLİ BAŞLIKLARI

1 Ocak’tan itibaren Fransa AB dönem başkanlığını devraldı. Bakalım AB, Viktor Orbán'ı ve Mateusz Morawieck’yi demokrasi ve insan hakları ihlalleri konusunda izaha mı getirecek yoksa bu iki ülkedeki muhalefet birleşerek otoriter yönetimlerden kurtulacak mı? Gelen haberlere göre Macaristan muhalefeti birleşme yönünde adımlar atıyor.

Bunun yanı sıra, Vladimir Putin’in Ukrayna’ya saldırma planları ve Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine yaptığı zulüm konusunda nasıl bir politika izlenecek, bunu zaman gösterecek. 2020 Dünya Raporu’nda, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Genel Direktörü Kenneth Roth, Çin hükümetinin, insan haklarının savunulması için kurulmuş küresel sisteme yönelik yoğun bir saldırı yürüttüğünü belirtti.


Bir sonraki yazıda görüşmek üzere...

İyi pazarlar…


 

 


2022'ye girerken İsveç'in gündeminde ne var?

Hiç yorum yok

05 Ocak 2022

Yılın bu ilk makalesi ile siz Bisikletli Gazete okurlarına 2022'ye girerken İsveç gündemini özetleyeceğim. Gerçi Türkiye gündemi gibi çok hareketli ve neredeyse her saat değişen bir gündem değil, ama olsun.  

 


Hüseyin Mirza Karagöz 

hmkaragoz@hotmail.com

 

HALK DA SİYASET DE NOEL TATİLİNDE 

İsveç'te Noel arifesine girerken genel olarak halk da politikacılar da ve hükümet de Noel Bayramı'nı sakin bir şekilde kutlarlar. Noel haftasında ve hatta yılbaşında ekranlarda pek siyasetçi göremeyiz. Bu gelenek bu yıl da bozulmadı. İki haftadır ne bir bakanı ne bir parti başkanını ekranlarda gördük. Hatta başbakan dahi ortalarda görünmedi. "Ara günler" dediğimiz Noel ile yılbaşı arasında ulaştırma bakanı, yollardaki buzlanma vesilesiyle trafik kazaları konusunda açıklamalarda bulundu.

 

ELEKTRİK VE BENZİN FİYATLARI HIZI KESMİYOR

Bunun dışında, elektrik ve akaryakıt fiyatların yüksekliğinden dolayı enerji bakanı da açıklama yaptı. Ayrıca, Ringhals Nükleer Elektrik santralinde geçici bir arızadan dolayı reaktörün biri otomatik olarak durmuştu. Dün itibariyle santral tam kapasite ile çalışmaya başladı. Bu arada elektrik fiyatlarındaki yükselişin santralle alakası yoktur. 




 

"KÖTÜ ŞANS KURABİYESİ BAKANI"

İsveç’te bu dönem, Türkiye'deki gibi ne enflasyon ne faiz ne de döviz gündem oldu. Bu yüzden, "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur" diyen eğlenceli bir siyasetçi de maalesef olmadı. Çünkü İstatistik Kurumu (scb.se) Kasım ayında enflasyon oranını 3,6% olarak duyurdu. İsveç'te hükümet veya ekonomistler ekonomiden bahsetmediler, ama İsveçli ekonomist Erik Meyersson, Hazine ve Maliye bakanı Nureddin Nebati'nin "FED'in sahipleri 5 ailedir" açıklaması üzerine sosyal medya hesabından Nebati için “Kötü şans kurabiyesi bakanı” yorumu yaptı.

 

COVİD CAN ALICI EN SICAK GÜNDEM

Bütün dünyada olduğu gibi İsveç'te de en çok pandemi ve yeni ortaya çıkan Omigron varyantı konuşuluyor. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü sürekli uyarılar yapıyor ve yeni önlemler alıyor. Hükümet, Noel öncesi kalabalıkları önlemek için birçok kısıtlama getirdi ve tavsiyelerde bulundu. Bu yüzden de birçok lokantada toplu Noel yemekleri iptal edildi. Buna rağmen, hastanelerde tedavi gören hasta sayısı bütün ülkede çok arttı. Yoğun bakım doluluk oranı son altı ayın en yüksek oranına ulaştı.

 

Acil servis doktoru Lina Stålhane'un P4 Stockholm radyosuna yaptığı açıklamada başkent Stockholm'de bütün acil servis ve yoğun bakım servislerin tamamen dolduğunu söyledi. Bu arada Covid-19'a yakalananlarda da çok büyük artışlar tespit edildi. Sağlık yetkilileri, artışın nedenini Noel kutlamaları vesilesiyle insanların büyük gruplar halinde bir araya gelmesine bağlıyorlar.

 



KRAL VE KRALİÇE'NİN COVİD TESTİ POZİTİF ÇIKTI

Üç aşılarını yaptıkları halde İsveç Kralı 16. Şarl Gustaf ve eşi Kraliçe Silvia’nın 4 Ocak günü yaptıkları Covid testleri pozitif çıktı. Noel'i torunlarıyla birlikte kutladıkları için saraydan yapılan açıklamada, virüsün çocuklardan kendilerine geçmediği ve nasıl bulaştığının tespit edilmeye çalışıldığı belirtildi.  

 

YILIN GÜNDEMİ SEÇİM 2022

2018 genel seçiminden bu yana geçen üç yıl içinde İsveç Parlamentosu beş defa başbakan seçmek için oylama yaptı. Stefan Löfven'den sonra ikinci defa seçilen ve ilk kadın başbakan olan Magdalena Andersson'un kurduğu azınlık hükümeti görevine devam ediyor. Partiler de sonbahar aylarında yaptıkları kongrelerle ve seçim konferansları ile seçim programlarını ve aday listelerini netleştirdiler. İsveç'te seçim takvimi 28 şubattan itibaren işlemeye başlayacak.

 

Magdalena Andersson, Sosyal Demokrat İşçi Partisi Başkanı ve başbakan olduktan sonra partisine ilgi bir hayli arttı. Şu anda kendisine olan güveni en üst düzeyde gözüküyor. Uzmanlar bu yüksek ilgi ve sempatinin oya dönüşeceğini tahmin ediyorlar. 

 

İsveç'te seçim barajı % 4 ve şu anda sekiz partinin mecliste temsil hakkı bulunuyor. Anketlere göre Yeşiller ve Liberal partileri sınırda gözüküyorlar. 

Siyaset bilimci Jenny Madestam'a göre Yeşiller Partisi, çevre sorunlarını dile getirerek belki barajı rahat aşabilir, ama 1934 yılında kurulan köklü bir parti olan Liberal partisinin barajı aşmasının çok kolay olmayacağı düşünülüyor.



YENİ ANKETİN SONUÇLARI ÇOK ÇARPICI

5 Ocak günü yılın ilk anket sonuçları yayınlandı. Bu ankete göre;

- Sosyal Demokrat İşçi Partisi'ne ilgi daha da artmış ve %31,3 olmuş.

- Yeşiller Partisi biraz daha düşerek %3,4 ve Liberaller de daha çok düşerek%2,2 seviyesine inmiş. Seçimde bu şekilde oy almaları durumunda meclise giremiyorlar.

- Sağ blokun en büyük partisi olan Muhafazakârlar üçüncü sıraya düşerek yerini ırkçı İsveç Demokratlarına (SD) bırakmışa benziyor. Detaylara baktığımızda ise muhafazakar seçmenin ırkçı partiye kaydığı görülüyor.

- Böylece ırkçı SD yükselmeye devam ederek İsveç’in en büyük ikinci partisi konumuna geliyor.

 

11 Eylül günü nasıl bir meclis aritmetiği ortaya çıkacağı şimdiden merak konusu.


Herkese sağlıklı ve mutlu bir yıl dilerim.  

İsveç ve Göçmenler

Hiç yorum yok

19 Ocak 2021

 

Bisikletli Gazete Söyleşilerinin bu bölümünde, İsveç’te yaşayan araştırmacı yazar Hüseyin Mirza Karagöz ile “İsveç ve Göçmenler”i konuştuk.


👉İsveç göçmenler için nasıl bir ülke? 

 👉Yıllar içinde İsveç’te yaşayan göçmenlerin sosyal, hukuksal ve ekonomik koşullarında değişiklikler oldu mu? 

 👉İsveç’te yaşayan Türkiyeli göçmenlerin tarihi nedir? Türkiyeli göçmenler en çok hangi işleri yapıyorlar? 

 👉Türkiyeli göçmenlerin İsveç siyasetine ilgi ve katılımı ne düzeyde? 

 👉Yükselen aşırı sağın İsveç'teki görünümü ve bunun göçmenlere etkisi...

 👉Son olarak, Hüseyin Mirza Karagöz’ün kaleme aldığı “Türkiye’de Alevilik” kitabını konuştuk.

© Tüm hakları saklıdır
Tasarım by Orbay Soydan