Sığınmacıları, göçmenlerden ayıran husus, kendi ülkelerinde maruz kaldıkları zulümden kaçarak koruma arayan bireyler olmalarıdır. İngiltere, özellikle son yıllarda artan göç dalgaları ile birlikte sığınma başvurularının yoğunlaştığı bir ülke haline geldi.
27 AB ülkesine 2023 yılı itibariyle sığınma başvurusu yapanların vatandaşlık dağılımına baktığımızda; Suriye vatandaşları 186.580 başvuru ile birinci sırada, Afganistan 109.605 başvuruyla ikinci sırada, Türkiye ise 94.525 başvuru ile üçüncü sırada yer alıyor. Güney Amerika ülkesi Venezüella vatandaşları ise dördücü sırada geliyor.
2023 yılında 67.337 sığınma başvurusuyla
İngiltere’de bir yılda yapılan en yüksek başvuru sayılarından birine
ulaşılmıştır. (2022’de 81.130 başvuru bulunuyor) Pandemi süreci, hava yoluyla
gelen sığınmacıların sayısını azaltmış olsa da küçük botlarla İngiltere’ye
ulaşan kişilerin sayısında önemli bir artış gözlenmiştir. 2018 ile 2023
arasında 148.000 kişi, Manş Denizi üzerinden küçük botlarla ülkeye giriş yapmış
ve bunların % 93’ü sığınma başvurusunda bulunmuştur.
2022 verilerine göre, İngiltere’de her
10.000 kişi için 13 sığınma başvurusu düşerken, Avrupa Birliği (AB) ortalaması
25 başvuruya ulaşmıştır. Bu durum, İngiltere’nin göç politikalarının AB
ülkelerine kıyasla daha sınırlayıcı olduğunu düşündürse de Ukrayna’dan gelen
mültecilere yönelik programlar bu tabloyu değiştirmiştir. 2022 yılında yalnızca
Ukrayna’dan 213.000 kişi İngiltere’ye sığınmış ve bu akış, yakın tarihte başka
bir ülkeden İngiltere’ye gerçekleşen en büyük zorunlu göçü oluşturmuştur.
Göç ve sığınma yönetimi, yalnızca
başvuruların kabulü veya reddi ile sınırlı değildir; aynı zamanda büyük bir
insani ve ekonomik sorumluluğu da beraberinde getirir. 2024 itibarıyla
İngiltere’de 224.700 sığınma başvurusu hâlâ karara bağlanmayı bekliyor. Bu
dosyaların %38’i henüz ilk değerlendirme aşamasında, geri kalanı ise ret
kararlarının ardından çeşitli hukuki süreçlerden geçiyor. Artan dosya yükü ve
uzayan süreçler, sığınmacıların hayatlarını belirsizlik içinde sürdürmelerine
neden oluyor.
Kaynak:
https://commonslibrary.parliament.uk/research-briefings/sn01403/