Dursaliye Şahan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dursaliye Şahan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Söyleşi: “Edebiyatın Gerçeği”

Hiç yorum yok

21 Kasım 2024

Yazar Dursaliye Şahan’ın geçtiğimiz yıl Fakir Baykurt Roman Ödülü alan romanı “Bul Beni Anne”, 8 Aralık, Pazar günü Queen Mary Üniversitesi’nde Burhan Sönmez ve Akın Olgun’un katılacağı söyleşide değerlendirilecek.

 


Londra’da yaşayan yazar Dursaliye Şahan “Bul Beni Anne” adlı dosyasıyla geçtiğimiz yıl prestijli bir edebiyat ödülü olan Fakir Baykurt Roman Ödülü’nün sahibi oldu.

Şahan’ın ödüllü kitabı, 8 Aralık Pazar günü, Queen Mary Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek olan “Edebiyatın Gerçeği – Bul Beni Anne, Fakir Baykurt Roman Ödülü” başlıklı söyleşiye konu oluyor. Söyleşiye, Uluslararası Pen Başkanı, yazar Burhan Sönmez ve yazar Akın Olgun’un da konuşmacı olarak katılacak.

 

Tarih: 8 Aralık 2024, Pazar

Saat: 13:30 – 16:00

Yer: Queen Mary University of London

Adres: Bancroft Building, Room 1.13 - 327 Mile End Road, Benthal Green, London, E1ANS


Dursaliye Şahan

Türkiye’nin küçük bir köyünde doğan Dursaliye Şahan, dört yaşında ailesiyle birlikte İstanbul’a daha sonra da Londra’ya göç etti. Anadolu Üniversitesi Radyo Televizyon mezunu olan yazar, küçük yaşlarda başladığı yazın hayatını öyküler, tiyatro oyunları, roman ve karikatür çalışmalarıyla sürdürmektedir.

Şimdiye dek altı öykü, üç roman, bir karikatür ve iki çocuk kitabı yayımlanmıştır. “Güvercin” adını taşıyan öyküsü iki kez televizyon dizisi oldu. “Hacı Murad” ve “Ali Haydar” isimli eserleriyle TC Kültür Bakanlığı’ndan senaryo yazım desteği aldı.

Birçok öyküsü İngilizceye çevrilerek çeşitli dergilerde ve anonim kitaplarda okuyucuyla buluşan yazarın, yurt içinden ve yurt dışından çeşitli öykü ve edebiyat ödülleri bulunmaktadır.

Dursaliye Şahan; çocuklara, engellilere ve yetişkinlere yönelik öykü ve yazı atölyeleri düzenlemeye ve öykü yarışmalarında jüri üyeliği yapmaya devam etmektedir.

Şerbet (roman – 2020,) Benekli Vakvak (çocuk masalı – 2018 Sola Yayınları) Ayarsız Kadınlar Cemiyeti (roman – 2018 Sola Yayınları) Parantez Aşklar (öykü – 2017 Sola Yayınları) Tottenham Çocukları (roman – 2016 Sola Yayınları) Ah O Kadınlar (öykü 2016 Akademisyen Yayınları), Hikâye Hırsızı (2012- İşçi Edebiyatı Öykü Ödülü) Zabit Londra’da (Karikatür), Uçan Halı (Çocuk hikâyesi – Hatay Belediyesi sosyal proje) Fakir Cennet (öykü 2007 Crea Yayınları), Döndü (Halkevleri 1988 Öykü Ödülü). Tottenham Boys, (2021), Bul Beni Anne (2023), 2023 Fakir Baykurt Roman Ödülü.

Tottenham Boys raflarda! Dursaliye Şahan'ın Tottenham Çocukları kitabının İngilizce çevirisi yayımlandı

Hiç yorum yok

02 Temmuz 2024

Göçmen yazar Dursaliye Şahan’ın Tottenham Çocukları adını taşıyan kitabının İngilizce çevirisi Londra merkezli yayınevi Press Dionysus tarafından basıldı. Şahan, Tottenham Çocukları’nda göç meselesinin ihmal edilen yönlerinden birine göçün arkasında yatan sosyo-politik ilişkilere Keko’nun hikâyesi üzerinden yer veriyor.

 


Tuncay Bilecen

Göçmen edebiyatının kaderi çoğu zaman göçmenlerin kaderiyle aynıdır. Ne bulundukları ülkede kabul görürler ne de anavatanlarında. Arafta, arada kalmış bir edebiyattır bu. Anadille yazılsa kendi vatanında, göç ettiği toplumun diliyle yazılsa bulunulan ülkede üvey evlat muamelesi görür.

Göçmen edebiyatçılar farklı kültürleri yaşamanın verdiği tecrübeyle yeni bir dil evreni kurma konusunda daha mahir olsalar da kendilerini kabul ettirmeleri çok daha zordur. Buna ancak bu konuda ısrar ve inat eden dil işçileri direnebilir. İşte bu inatçı yazarlardan biri olan Dursaliye Şahan, hem kendisinin ve içinde yaşadığı toplumun göç deneyimini hem de geride bıraktığı toprakların sosyo-kültürel yapısını, geleneklerini birbiriyle yoğurarak öykü ve romanlar kaleme alıyor uzun yıllardır.

Londra merkezli yayınevi Press Dionysus tarafından İngilizce olarak da yayımlanan Tottenham Boys, bir gazeteci kadının (romanın anlatıcısı) Londra’da bir otobüste tesadüfen Keko’yu (Ali Kemal) tanımasıyla başlıyor. Romanın büyük bir bölümü Türkiye’de geçiyor. Bu kısımlarda Keko’nun Türkiye’de içinde büyüdüğü toplumun geleneksel değerlerinden haberdar oluyoruz.

Londra’daki Keko ise, uyuşturucu çetesinin tuzağına düşmüş onlarca gençten biri. Yazar, bu romanda bir dönem Londra’daki Türkiyeli toplumun tanıklık ettiği genç intiharlarına ve bunun arkasında yatan sosyal, politik, ekonomik, geleneksel ilişkilere yer veriyor. Tottenham Çocukları ismi de buradan geliyor zaten. Şahan bu romanında, Londra’daki çete gerçeğinin gerisindeki ilişkiler zincirini ortaya koyuyor.

Tottenham Boys, toplumsal cinsiyet penceresinden de irdelenebilir. Keko’nun içinde bulunduğu geleneksel aile ve aşiret yapısı kadınların söz hakkının olmadığı ve kaderlerine boyun eğdikleri bir düzenden başka bir yer değil. Nitekim yazar, bunu sürekli gözler önüne seriyor. Bu değerler zaman zaman babalar ve oğullar arasında çatışmalara da yol açıyor. Örneğin Keko, İstanbul’da gitmek ve orada eğitim görmek için babasıyla sürekli çatışıyor ve babasından dayak yiyor. Hatta bir an önce geri dönmesi için çocuk yaşta ailesi tarafından alelacele nişanlanıyor.

Romanın merkezine oturttuğu hususlardan biri de politik çatışmalar. Türkiye’deki iç çatışma ortamı, Keko’nun Kürt kimliği, ailesi ve aşiretinin devlet ve örgüt arasındaki pozisyonu, babasının zorla korucu olması ve öldürülmesi bu çatışmaların romanın akışı içinde canlı tutulmasına yol açıyor.

Keko’nun köylü ve Kürt kimliğinin burslu olarak okuduğu özel okulda da peşini bırakmaması, burada öğrencilerin sürekli aşağılamalarına maruz bırakılması yazarın meselenin sınıfsal boyutuna ilişkin bir göndermesi olarak okunabilir.

Keko’nun okumasında önemli bir payı bulunan köydeki öğretmeni Fatih Öğretmen ile özel okulda ona göz kulak olan Hayrettin Öğretmen romanda idealist öğretmen tipini temsil ediyorlar.

Dursaliye Şahan, Tottenham Çocukları’nda göç meselesinin ihmal edilen yönlerinden birine göçün arkasında yatan sosyo-politik ilişkilere Keko’nun hikâyesi üzerinden yer veriyor. Yazar bu romanında; yaşanılan toprakları terk etmekle buradaki sorunların terk edilmediğini, aksine göç edilen yerde başka çatışmaların başladığını ve göçmenlerin peşi sıra değerlerinin de göç ettikleri topraklara geldiğini okuyucuya duyuruyor.  


👉Kitabı online satın almak için tıklayın




Dursaliye Şahan Kimdir?

Türkiye’nin küçük bir köyünde doğan Dursaliye Şahan, dört yaşında ailesiyle birlikte İstanbul’a daha sonra da Londra’ya göç etti. Anadolu Üniversitesi Radyo Televizyon mezunu olan yazar, küçük yaşlarda başladığı yazın hayatını öyküler, tiyatro oyunları, roman ve karikatür çalışmalarıyla sürdürmektedir.

Şimdiye dek altı öykü, üç roman, bir karikatür ve iki çocuk kitabı yayımlanmıştır. “Güvercin” adını taşıyan öyküsü iki kez televizyon dizisi oldu. “Hacı Murad” ve “Ali Haydar” isimli eserleriyle TC Kültür Bakanlığı’ndan senaryo yazım desteği aldı.

Birçok öyküsü İngilizceye çevrilerek çeşitli dergilerde ve anonim kitaplarda okuyucuyla buluşan yazarın, yurt içinden ve yurt dışından çeşitli öykü ve edebiyat ödülleri bulunmaktadır.

Dursaliye Şahan; çocuklara, engellilere ve yetişkinlere yönelik öykü ve yazı atölyeleri düzenlemeye ve öykü yarışmalarında jüri üyeliği yapmaya devam etmektedir.

 

Şerbet (roman – 2020,) Benekli Vakvak (çocuk masalı – 2018 Sola Yayınları) Ayarsız Kadınlar Cemiyeti (roman – 2018 Sola Yayınları) Parantez Aşklar (öykü – 2017 Sola Yayınları) Tottenham Çocukları (roman – 2016 Sola Yayınları) Ah O Kadınlar (öykü 2016 Akademisyen Yayınları), Hikâye Hırsızı (2012- İşçi Edebiyatı Öykü Ödülü) Zabit Londra’da (Karikatür), Uçan Halı (Çocuk hikâyesi – Hatay Belediyesi sosyal proje) Fakir Cennet (öykü 2007 Crea Yayınları), Döndü (Halkevleri 1988 Öykü Ödülü).

 

Düzenlediği kitaplar:

Asi’den Taşan Öyküler, Ve Tanrı Aşkı Yarattı, Yahya Kanbolat Anısına Öykü Ödülleri

 

Ödülleri:

2020 Luna Yayınları Öykü ve Küçürek Öykü Yarışması mansiyon (Can Yakmak)

2019 Cumba Kültür ve Sanat Platformu Öykü Ödülleri mansiyon (Ayşegül)

2019 Platform Avrupa Öykü Ödülleri birincisi (Asiye)

2019 İstiklâle Vefa Öykü Ödülleri / OKUNMAYA DEĞER ÖYKÜ

2016 Hematolojik Onkoloji Derneği ‘Kökten Değişen Hayatlar Öykü Ödülü’ (Hatice’nin Canı)

2012 Hikâye Hırsızı öykü kitabına; Abdullah Baştürk 2012 İşçi Edebiyatı ödülü
2007 Afyon Kocatepe Öykü Ödülü  ('Alev') 
2006 Hollanda Türk Evi, Hikaye ödülü. (Sakine)

2006 KASİAD(Kadının Sosyal Hayatını Araştırma ve inc. Dern.) Öykü ödülü (2068'de Bir Aşk Hikayesi.)
2006 Anafilya Öykü Ödülü (Kırro.) 
2006 Edebiyat Dünyası Öykü Ödülü (Çay Şekeri.) 
2005 CullTurkey Okuma Kulübü Öykü Ödülü (Takıntılı Kadın.) 
2005 SES (Sağlık Emekçileri Sendikası) Öykü ödülü (Parmaklar.) 
2004 SBS Radyosu Avustralya Öykü Ödülü (Parmaklar.) 
1998 Halk Evleri Öykü Ödülü (Döndü kitabına.) 
1996 Toplum Postası Türkçe Hikaye Ödülü (Kale)

1995 İmece Kadın Derneği Kadın Öykü Ödülü (Parmaklar.) 
1987 Güneş Gazetesi Türkiye Öykü ödülü (Leo.) 
1972 Hayvanları Koruma Cemiyeti Türkiye Orta Öğretim Hikâye Ödülü (Aynı.)

 

 Üye olduğu kuruluşlar:

The Foreign Press Association, İngiltere Göçmen Sanatçılar Derneği (EXILED), Türkiye Yazarlar Sendikası, Kadın Yazarlar Derneği, İLESAM, Türkiye Yazarlar Birliği

 

 

Ferdinand artık ölümsüz! 22 öykücü öykülerini Ferdinand'a adadı

Hiç yorum yok

15 Haziran 2024

Rize’nin İyidere ilçesinde, 2018 yılında kurban bayramının ilk günü Karadeniz’in azgın sularına atlayarak kaçan ve dört gün sonra Sürmene'den karaya çıkan boğa Ferdinand'ı hatırladınız mı?


Haberlere konu olunca şarkıcı Haluk Levent’in sahiplenip İzmir'de bir çiftliğe yerleştirdiği Ferdinand öykücülere ilham kaynağı oldu. İnci Gürbüzatik ve Dursaliye Şahan’ın önderliğinde 22 yazar bir araya gelerek asi Ferdinand için öyküler yazdı. Öykü kitabını oluşturan eserlerin ortak teması ise hayvan hakları.

Kahraman Ferdinand'ın arka kapağında yazar Dursaliye Şahan şunları söylüyor: 

"O artık İzmir’de. Güneşi bol bir çiftlikte, kasabın bıçağından muaf bir hayat sürmekte. Biz 22 yazar, bu kitaptaki öykülerimizi Kahraman Ferdinand’ın gıyabında; doğaya, özgürlüğe ve barışa ithaf ediyoruz."

Kitabın derleyenlerinden biri olan İnci Gürbüzatik ise önsöz yazısında, yazarlara Ferdinand için yazılan öykülerin tarihsel değerini şöyle açıklıyor: "Bir olayı öyküleştirmek onu unutulmaktan kurtarır. Öykü, olay ve kahramanını ölümsüz kılar, belgeler çünkü. Ölüme direnip olağanüstü bir çabayla yaşama kaçan mucizevi bir boğa, magazinin değil öykünün konusudur bizim için. Ölüme boyun eğmeyen 'o' asi boğanın yaşam direnci, mücadelesi, gözü kara kaçış serüveni sözümüzdür. Onun yaşam mucizesini öyküleştirerek belgelerken biz de onun gibi firardaydık. Biz de daha iyi, yaşanası bir dünya, ülke için onun korku dolu gözlerinden umuda kulaç attık. Boğa Ferdinand’ın başardığı sıra dışı yaşam mücadelesidir bize öykülerimizi yazdıran. Öykülerimiz tarihe gereken notu düşmüştür artık."

    

Kitaba katkıda bulunan yazarlar:

Atiye Güner, Aycan Saraçoğlu, Cemil Uslu, Dursaliye Şahan, Güler Kalem, Gülsüm Öz, Handan Ünlü Haktanır, Hatice Dökmen, İnci Gürbüzatik, Kazım Altan, Leyla Serpil, Muhsin Boz, Münevver İzgi, Nilgün Çelik, Sibel Unur Özdemir, Sıla Ayman, Şükran Günay, Süreyya Köle, Tuncay Bilecen, Yasemin Coşkan, Zafer Doruk, Zeynep Alanç.




👉Kitaba Türkiye'den erişim adresi: https://tinyurl.com/mstvf9nv


👉Kitaba yurt dışından erişim adresi: https://tinyurl.com/ycxbevme







Rengin Kadın Korosu’ndan “Göçmen Kadınlar Öykü Yarışması”

Hiç yorum yok

24 Şubat 2023

Rengin Kadın Korosu, “göçmen kadınlar öykü yarışması” düzenliyor. İlk üçe giren öykülerin ödüllendirileceği yarışmada seçici kurulun belirleyeceği öyküler kitap halinde yayımlanacak.

 




Rengin Kadın Korosu, başarılı müzik çalışmalarının ardından bu kez öykü yarışması ile kadınlara sesleniyor. Birleşik Krallık ve Avrupa’da yaşayan göçmen kadınların katılacağı yarışmada ilk üçe giren öyküler ödüllendirilecek. Yarışmaya katılım çağrısında bulunan Rengin Basın Sorumlusu Gülseren Daş, seçici kurulun belirlediği öykülerin kitap halinde yayımlanacağını duyurdu.

Londra’da Sosyalist Kadınlar Birliği tarafından oluşturulan ve Göçmen İşçiler Kültür Derneği’nde 2020 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Rengin Kadın Korosu yeni projeler üretmeye devam ediyor. Rengin, başarı ile gerçekleştirdiği konser ve kurslardan sonra şimdi de öykü yarışması düzenliyor. Birleşik Krallık ve Avrupa’da yaşayan göçmen kadınların katılımına açık olan yarışmada herhangi bir tema sınırlaması yok.

‘Her kadının bir hikâyesi vardır’

Yarışma duyurusunu yapan Rengin Basın Sorumlusu Gülseren Daş, kadınların yaşadığı sorunlara değinerek şunları söyledi; “Kadınlar hayatın her alanında zorluklar yaşıyor, buna bir de göçmenlik eklenince durum içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Göçmenlikle birlikte kendini ifade etmekte zorlanan veya sanatsal üretimde geri bırakılmış kadınlara bir alan açmak istiyoruz.”

Öykü yarışmasının kendini yazarak ifade etmek isteyen kadınlar için bir fırsat olabileceğini belirten Daş, “Bütün kadınların birer hikâyesi var. Kadın yazarlardan bu hikâyeleri bizimle paylaşsınlar istiyoruz. Yazdıkça, paylaştıkça birbirimize daha çok yaklaşacağımızı, umutlarımızın daha güçlü olacağını daha düşünüyoruz,” dedi.

Rengin olarak bütün konserlerinde koro üyelerinin yazdığı yazılardan oluşan bültenler çıkardıklarının altını çizen Gülseren Daş, yarışmaya yoğun ilgi beklediklerini dile getirerek, “Koro bültenlerinde gördük ki, kadınlar anlatma ihtiyacı duyuyor, hem de incelikle, edebi bir dil kullanarak. Sadece biraz motivasyona ihtiyaç var. Bir kız kardeşin hafif bir desteği ile neler yaratılabileceğine tanık olduk. Bu yaratıcılığın korodaki kadınlar ile sınırlı olmadığını biliyoruz. O yüzden de diğer göçmen kadınların hikâyelerini bir araya getirme arzusundayız.’’



Göçmen kadın öyküleri kitap olacak

Kadın yazarlardan oluşan seçici kurulun kararlaştırdığı ilk üç öykü ödüllendirilirken, belirlenen diğer öykülerle beraber kitap halinde yayımlanacak. Seçici kurul üyelerinden Gazeteci Yazar Dursaliye Şahan, öykü yarışmasını duyduğunda heyecanlandığını belirterek, “Yarışma seçici kurul üyeliği teklifi geldiğinde çok sevindim. Çünkü hep göçmenlerin öykülerini anlatan bir derleme olsun istiyordum. Birçok arkadaşımla da paylaşmıştım bunları. Ama nasıl yapılacak, kim ne kadar vakit ayırabilir diye düşünüyorduk. Küçük sorunlara takılıp kalmıştık. Rengin Kadın Korosu'nun girişimi bence çok güzel,” dedi.

Katılımcıların öykülerini en geç 31 Mart 2023 tarihine kadar Rengin Kadın Korosu e-mail adresine (renginkadin@gmail.com) gönderebilir. Yarışma sonuçları ise 30 Nisan 2023 tarihinde açıklanacak.

 

Yarışmaya katılma koşulları ve Rengin Kadın Korosu’nun yarışma çağrısı şu şekilde:

‘’Evrende küçücük bir noktayım.

Ama bütün evren göğüs kafesimde.

Bazen deli bir rüzgâr kırar körpe dallarımı;

bazen şiddetli fırtınalara direnirim.

Bazen bir deniz kıyısında suya değer çıplak ayaklarım;

üşür bileklerim.

Bazen yakar kızgın çöller;

yeniden iyileşirim.

Bazen ürpertir tenimi rüzgar;

bazen güneş ısıtır tüm bedenimi.

Bir kuş kanatlanır göğsümde;

yeniden dirilirim.

Bazen gözyaşlarımla yıkanır evren;

bazen kahkaham çınlar dört bir yanda değer arşa…

ve biz bütün noktalar duyarız birbirimizin feryadını, kahkahasını.

Koskoca evrende bahçesinde bir sandalyede oturmuş elinde mavi kalemiyle yazı yazan bir kadın görüyorum. Koskoca evrende küçücük bir nokta… Görünmeyecek kadar küçük… Ama kalbi aşkla dolu. Tıpkı küçük diğer noktalar gibi…’’

Rengin kadınları olarak yazma serüvenimiz bir üyemizin yıllardır yazıp kimseye okutmadığı metinlerden biri olan bu şiir ile başladı. Yazdıklarını yüreğinde saklayan, bin bir çeşit endişe ve gönül kırgınlığıyla kimseye okumadan zulaya kaldıran kız kardeşlerimizin dertlerini ve hayallerini dinleyerek başladı herşey. Yargılamadan anlamaya, dostça eleştirilerle geliştirmeye çalışarak…

Şimdi istiyoruz ki o gizli sandıklardan çıkartalım tüm hikâyelerimizi. Fısıldayalım kız kardeşlerimizin yüreklerine ki güç olsun, ışık olsun, umut olsun en karanlık zamanlarda. Sen de sesini sesimize kat. Al eline kalemi, harf harf, hece hece, öykü öykü özgürce savur rüzgarlara. ‘Adı kadın’ olanın kadim dayanışmasına bir soluk da sen kat. 

 

Yarışmaya Katılım Koşulları

•         Yarışmamız Birleşik Britanya ve Avrupa’da yaşayan bütün göçmen kadınlara açıktır.

•         Yarışmaya sadece bir öyküyle başvurulur.

•         Öyküler göçmen kadınlar tarafından kaleme alınan herhangi bir temadan oluşabilir.

•         Öyküler elektronik ortamda renginkadin@gmail.com adresine 31 Mart 2023 tarihine kadar gönderilecektir.

•         Başvuru için gönderilen e-postada; öykünün altında yazarın kısa özgeçmişi yer almalıdır. 

•         Yarışmacılar mahlas -takma isim- kullanabilirler.

•         Öykülerin hukukî sorumluluğu yazarına aittir. İntihal veya üçüncü kişilerin telif hakkı gibi durumlarda, sorumluluk yazara aittir.

•         Yarışmaya Düzenleme Kurulu Üyeleri ve Seçici Kurul Üyeleri ile birinci derece yakınları katılamaz.

•         Seçilen öyküler, Rengin Kadın Korosu Göçmen Hikâyeler Öykü Seçkisi kitabında yayımlanacaktır.

•         Yayımlanan öyküler için yazarlarına telif bedeli ödenmeyecektir.

•         Seçkiye katılan eserler üzerinde yayınevi editörü dil bilgisine ilişkin düzenleme yapabilir.

 

Yarışma Jürisi

Gazeteci -Yazar Dursaliye Şahan

Yazar-Heykeltraş Fergül Yücel

Yazar Gülderen Arık

Öykü’nün Kitaplığı Kurucusu Derya Tuncel

Eğitimci-Yazar Aydın Mehmet Ali

Çevirmen-Yazar Sultan Karataş

Gazeteci- Fotoğrafçı Gülseren Daş

 

Son Başvuru Tarihi: 31 Mart 2023 Saat: 18.00

Sonuç Açıklanma Tarihi: 30 Nisan 2023 Saat: 18.00 

 






Londra 5.Kitap Şenliği: “Sanat, barış, özgürlük tutsak edilebilir mi?”

Hiç yorum yok

07 Aralık 2022

 Yazar Dursaliye Şahan 18-27 Kasım tarihleri arasında Kuzey Londra'daki Fieldseat Kafe'de gerçekleştirilen 5. Kitap Şenliği'ni yazdı. 



Sanat nedir, ne işe yarar? 

Alın size bin tane cevabı olan bir soru. Mesela; İnsanın olmazsa olmazlarından biridir, hayatın anlamıdır, toplumların kendine has kültürlerini bina ederken kullandıkları harçtır, özgürlüğün yoldaşıdır, doğanın, barışın, insan haklarının sözcüsüdür. Dahası ortak dilimizdir.

Peki, insana iyi gelen sanat kimlere iyi gelmez?

Faşistlere, tiranlara, diktatörlere, işgalcilere, zalimlere.

İşte tam bunlar için bizler sanatçının ve sanatın kollanması, korunması, yaşatılması ve geliştirilmesi için üzerimize düşeni yapmak zorundayız.

Kültür emperyalizmi ile halkları asimile edip ülkeleri işgal edenlerin elinden sanatı kurtarmak zorundayız.

Çünkü gelecek kuşaklara bırakacağımız en kıymetli miraslarımızdan biri olan sanatın koynunda karanlığa karşı verilen mücadelelerin kaydı, tarihi de yatmaktadır.

Kurumlar, sivil toplum örgütleri çalışma programlarından sanatı, kültürel aktiviteleri eksik etmemeleri gerekiyor.

Kitap kafe olarak sanat etkinliklerine karşılıksız kapılarını açan Fieldseat Kafe’nin ev sahipliğinde on gün süren 5. Londra Kitap Şenliği sanata destek konusunda güzel bir örnektir.



Mehmet Ali Alabora, Suat Eroğlu, Süreyya Akay, Kemal Sahir Gürel, Canan Aktaş, Dursaliye Şahan, Ali Poyraz, Fergül Yücel, Kamil Küpeli, Zöhre Ülger, Melisa Yıldırım, Hüseyin Kaplan, Günyol Bakoğlu, Pelin Markirt, Akın Olgun ve Aydın Çubukçu’nun konuşmacı olduğu 10 günlük şenlikte, Suna Alan ve Sel-Trio bir müzik dinletisi sundular.

Etkinliğin son günü Yazar Aydın Çubukçu’ya Mehmet Ali Alabora ve İrfan Şahin tarafından bütün sanat severler adına onur ödülü verildi. Tiyatrocu Günyol Bakoğlu’nun Çubukçu’yu kısaca anlattığı sunumunda, “Bizim 68 kitabını hazırlayan Aydın Çubukçu kendi dönemini anlattığı bu kitapta, kendisinden hiç söz etmemiş,” diyerek, yazarın mütevazi kişiliğine vurgu yaptı.

Ödülden sonra söz alan Çubukçu, “Bazen bu tür ödüller, bir ayağı çukurda olan yazarlara sırtını pışpışlamak için verilir. Bazen de bir şeyler yapması için. Ben çok şey yapmadım. Bu ödülden sonra artık bir şeyler yapmalıyım,” dedi.

Toplantının bana göre ilginç konuklarından biri de Gazeteci Yazar Akın Olgun’du. Tatil için gittiği Yunan Adalarında İnterpol aracılığı ile göz altına alınıp, 36 gün tutuklu kaldıktan sonra çıkar çıkmaz Londra’ya uçmuş, iner inmez de ayağının tozuyla etkinliğe katılmıştı.

Olgun’un tutuklanma nedeni ve hapishane anıları sanıyorum yakında kitaplaşır.

Toplantıdan aklımda kalan en güzel cümle Mehmet Ali Alabora’dan geldi.

“Selahattin bana mesaj atmış. Onu bir türlü içeri tıkamadılar. Farkında mısınız Selahattin hep dışarda.”

Sanatın gücünü bundan daha güzel ne anlatabilir?

Şiire, öyküye, karikatüre, resme, müziğe pranga vurmak ne mümkün.

Sanata düşman olanlara acımak çok mu safdillik olur bilmiyorum?

Aklı olan sanatla, bilimle barışır.

Dünyayı sanat, bilim, özgürlük ve barış kurtaracak.

Sağlıcakla kalınız.

 

 

İmza günü ve söyleşi: Kitapseverler Enfield Alevi Kültür Merkezi'nde buluşuyor

Hiç yorum yok

14 Aralık 2021

Enfield Alevi Kültür Merkezi’nin düzenlediği "Kitap Köşesi" adlı etkinliğe Londra'da yaşayan birçok şair ve yazar katılıyor.




Enfield Alevi Kültür Merkezi'nin düzenlediğ "Kitap Köşesi" etkinliği 15 Aralık 2021, Çarşamba günü saat 18:00'de Londra'da yaşayan birçok şair ve yazarın katılımıyla gerçekleştirilecek.

Söyleşi; yazarların kitapları ve yazma serüvenleri hakkında konuşmalarının ardından kitaplarını imzalamalarıyla devam edecek.  

Etkinliğe katılacak şair ve yazarlar:
GÜLSÜM COŞKUN
DURSALİYE ŞAHAN
NEDİME KOŞGEROĞLU
AYCAN SARAÇOĞLU
CANAN AKTAŞ
LEYLA ASLAN
NİMET ÇETİNER
KAMİL KÜPELİ
DİYAR BUDAK
NİYAZİ ÖZKAN
PELİN MARKİRT
FİLİZ ERTÜRK





© Tüm hakları saklıdır
Tasarım by Orbay Soydan