Showing posts with label bisiklet. Show all posts
Showing posts with label bisiklet. Show all posts

Filistin için bisiklet sürüş etkinliği 9 Ağustos’ta gerçekleştirilecek

No comments

03 August 2025


İngiltere merkezli dayanışma hareketi The Big Ride for Palestine, 2015 yılından bu yana her yaz düzenlediği bisiklet sürüşleriyle Filistin halkına destek vermeyi sürdürüyor. Sivil toplum gönüllülerinden, aktivistlerden ve bisiklet severlerden oluşan bu oluşum, Gazze’deki insan hakları ihlallerine dikkat çekmek için bu yıl 9 Ağustos, Cumartesi günü Londra’da bir sürüş etkinliği gerçekleştirecek.

 



 

Kuruluşundan bu yana 10 yılı geride bırakan The Big Ride, bugüne dek binlerce gönüllünün katıldığı etkinliklerle Filistin’deki insan hakları dramına dikkat çekmeyi hedefliyor.  MECA (Middle East Children's Alliance) ve Gaza Sunbirds gibi kuruluşlara destek sağlanan etkinliklerde toplanan bağışlar Gazze’deki çocukların eğitimi, sağlığı ve psikososyal desteği için kullanılıyor.

Bu yıl 10. yaşını kutlayan hareketin 2025 sürüş takvimi kapsamında Londra’daki “büyük sürüş etkinliği” 9 Ağustos Cumartesi günü gerçekleşecek. Katılımcılar sabah saatlerinde Paddington, King's Cross ve Burgess Park olmak üzere üç farklı noktadan yola çıkacak. Yaklaşık 30 millik (48 kilometre) parkur boyunca yüzlerce bisikletli, Filistin bayraklarıyla kenti turlayarak dayanışma mesajı verecek. Sürüş, Doğu Londra’da tüm katılımcıların birleşmesiyle sona erecek.

Organizatörler, etkinliğin sadece bir spor faaliyeti değil, aynı zamanda Filistin halkının sesi olma çabası olduğunu vurguluyor. Londra’daki sürüşe hem bireysel hem de grup olarak katılım mümkün. Ayrıca gönüllü olarak destek sunmak ya da bağışta bulunmak isteyenler, The Big Ride’ın resmi web sitesi üzerinden detaylı bilgiye ulaşabiliyor.

Filistin’e yönelik farkındalığı artırmak isteyen herkesin katılımına açık olan bu etkinlik, sporun barışçıl ve kitlesel gücünü toplumsal adalet için kullanmanın etkili bir örneği olarak öne çıkıyor.

 

Detaylar & katılım: thebigride4palestine.com

Bisikletçilerden Sadiq Khan’a “ayda bir arabasız Pazar günü çağrısı!”

No comments

05 July 2025



Londra merkezli bisiklet organizasyonu LCC (London Cycling Campaign), Belediye Başkanı Sadiq Khan’a her ay düzenlenecek "araba’sız pazar günleri" çağrısında bulundu. “Dare to Dream” (Hayal Etmeye Cesaret Et) kampanyası kapsamında yapılan çağrıda, kentin belirli bölgelerinde her ay bir gün trafiğin araçlara kapatılması ve insanların güvenle bisiklet sürebilmesi isteniyor.

LCC’ye göre, bu tür uygulamalar sadece insanların — özellikle çocukların ve ailelerin — bisikletle tanışmasına ve özgüven kazanmasına yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda daha güvenli yolların bisiklet kullanımını artırdığını da açıkça gösteriyor. Organizasyon, geçtiğimiz mayıs ayında düzenlenen ve 20’den fazla bölgede etkinliklere sahne olan “London Cycling Festival”in bunun en güzel örneklerinden biri olduğunu belirtiyor.

Festivalin öne çıkan etkinliği Hackney’deki “Sunday Streets” oldu. Hoxton Market çevresinde araçlara kapatılan yollar, her yaştan ve yetenekten binlerce bisikletçiye ev sahipliği yaptı. LCC, bu tür organizasyonların kalıcı hale gelmesiyle kentte bisikletin günlük yaşamın daha büyük bir parçası olabileceğini vurguluyor.

LCC, Londralıları Sadiq Khan’a e-posta göndererek bu çağrıyı desteklemeye davet ediyor: 

“Eğer siz de bu manzaraları her ay görmek istiyorsanız, Sadiq'e yazın!”

 

Dünya Bisiklet Günü nedeniyle “Turuncu Şimşek"i hatırlamak

No comments

03 June 2025

 Bugüne kadar hiç arabam olmadı, hiç de heves etmedim. Kızanlığımdan beri hep iki tekerlek üzerindeyim. Eskiler velespit derler, babaannem de “şitan (şeytan) arabası” derdi. Bu yazıda  ilk bisikletim olan “Turuncu Şimşek”ten söz edeceğim.

Tuncay Bilecen




 İlk bisikletim; babamdan kalan Balkan marka, Bulgar malı, turuncu bir bisikletti. O dönemde izlediğim çizgi filmlerden etkilenmiş olacağım, “Turuncu Şimşek” adını verdiğim bisikletim aynı zamanda arkadaşımdı, onunla konuşur, dertleşirdim.

Gündüzleri sapsarı gündöndü tarlaları arasında, göl kenarlarında, salkımlıkta akşamları ise nasıl çalıştığını anlamadığım dinamonun verdiği ışıkla köyün etrafında turlamak büyülü bir dünyaya yapılan bir yolculuk gibiydi benim için.  

Köydeki çocuklar olarak bizi başka âlemlere götüren bisikletimizi “hoş kullanmaya” çalışır, bozulmasın diye adeta üzerlerine titrerdik.  Çünkü bizim köyde bisiklet tamirinden anlayan biri yoktu. Arada kamyonetli bir tamirci uğrardı köye, ama bekle ki gelsin! O geldiğinde adeta bayram gelir, köyün bütün bisikletli çocukları kamyonetin etrafında toplanırdık. Sadece tamir hizmeti vermez; bisikletlerimiz için rüzgârda dönen pırıldak, tekerlere takılan palet ve değişik süsler getirirdi bu tamirci.

Bisikleti bozulan bir çocuk ne zaman geleceği belli olmayan kamyonetli tamirciyi bekleyebilir mi? Bekleyemez elbette. O yüzden biz de kendimizi yollara vurur, o dönem bize çok uzak gelen dört kilometre mesafedeki Velimeşe kasabasına giderdik. Toz toprak yolda yanımızdan bir araba geçecek olsa boz bulanık bir toz bulutunun ortasında kalırdık. Asıl mesleği imamlık olan tamircinin camiden gelmesini sade gazoz içerek bekler, tıpkı hastane koridorlarında bekleyen hastalar gibi birbirimize bisikletlerimizin dertlerini anlatırdık.

Turuncu Şimşek, çok sık patlayan ve artık yama tutmayan tekerleri olmasa turp gibiydi aslında. İmam, artık beni tanıdığı için Turuncu Şimşek’in derdini sormazdı bile. Tekerini çıkarır, su dolu leğendeki iç lastiğin patlamış yerini anında bulurdu. Tamir olmuş bisikletimle Velimeşe’den köye dönerken sevincimden adeta kanatlanıp uçardım. Bir taraftan da tekerleri kontrol eder lastik hava kaçırıyor mu, diye bakardım.



Bir defasında o küçücük bisiklete üç kişi binmiş, kardeşimi ve dayımın oğlu Engin’i Velimeşe’den köye ter su içinde ama mutlu olarak getirmiştim. Güray ön tekeri, Engin de arka tekeri arada kontrol ediyor, lastiklerin hava kaçırmadığından emin olduktan sonra birkaç dakika arayla “bombaaaa!”, “bombaaaa!” diye bağırıyorlardı.  

Turuncu Şimşek nasıl emekliye ayrıldı, akıbeti ne oldu hatırlamıyorum. Artık tekerleri yama tutmaz olunca yan kasabaya gitmekten bitap düştüm, ben büyüdükçe o küçüldü sanırım. İlginçtir sürekli patlayan tekerlerinin kerametini de daha sonra öğrendim. Meğer benim Turuncu Şimşek’i kıskanan tanıdığımız bir arkadaş, ben yaptırdıkça toplu iğne sokup tekrar patlatıyormuş "Turuncu Şimşek'in tekerlerini. Sağlık olsun, ne diyelim günahı boynuna.

Sherlock Holmes’un yazarı, Sir Arthur Conan Doyle şöyle bir kelam etmiş: “daha iyiye ulaşmak için her zaman mücadele ettim. Bisiklete binmekten çıkardığım ders, mücadele etmeden elde edilen başarının tatmininin de olmayacağıdır.” Tekerimize çomak (iğne) sokmak isteyenler çıksa da biz yine de iyiye, güzele doğru pedallamaya devam edelim.

Bu vesileyle Dünya Bisiklet Günümüz kutlu olsun!






Londra Bisiklet Kulübü (LBK) bir hayalini daha gerçekleştirdi: “bisiklet kafe” açıldı

No comments

08 October 2024

Kurulduğu günden bu yana hayata geçirdiği projelerle başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere toplumun bisikletle buluşmasına önemli katkılar sağlayan LBK, Enfield bölgesinde Oakwood Park’ın içinde açtığı ‘bisiklet kafe’de bisiklet severleri ve bölge sakinlerini ağırlıyor.

 


İlk olarak Mayıs 2019 yılında sosyal sürüşler organize ederek çalışmalarına başlayan kulüp, kısa bir zaman sonra faaliyetlerini Enfield’de bulunan Britanya Alevi Federasyonu (BAF) yerleşkesine taşıdı. Kulübün Kuzey Londra’da yaşayan toplumla buluşmasında, bisiklet eğitimleri, tamir kursları ve çeşitli etkinlikler organize ederek faaliyetlerini büyütmesinde BAF ile yaptığı işbirliği ve aldığı destek önemli bir rol oynadı.

Kulüp; çalışanlarının ve gönüllülerin özverili çalışmaları, zaman içerisinde yerel belediye ve London Cycling Campaign gibi kurumlarla geliştirdiği işbirlikleri ve hayata geçirdiği projeler sayesinde bisiklet çalışmalarını daha geniş kesimlerle buluşturup Londra’da faaliyet yürüten bisiklet toplulukları ve örgütlenmeleri arasında da tanınan, bilinen bir organizasyon olma başarısını sağlayarak çeşitli ödüller aldı.

BİR KAFEDEN FAZLASI

Yakın bir zaman önce açılan bisiklet kafe için, LBK’nin kurucularından Özgür Korkmaz şunları söyledi: “Beş yıl önce Londra Bisiklet Kulübü’nü kurarken ileride güzel bir parkın içerisinde bir bisiklet kafe açma hayalini de kurmuştuk. Nihayet yakın bir zaman önce bu hayali gerçekleştirebilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Southgate tren istasyonuna 6-7 dk yürüme mesafesinde olan Oakwood Park’ın içinde açtığımız mekân aslında bizim için bir kafeden çok daha fazlası. İnsanların güzel bir manzara eşliğinde, doğanın içinde, trafik gürültüsü ve stresten uzak rahatça kahvelerini içip, bir şeyler yiyebileceği, kulübümüzün parkta organize ettiği yürüyüş, bisiklet ve çeşitli spor aktivitelerine dahil olabileceği, sosyalleşebileceği bir mekân oluşturduk. Çocukların aileleriyle birlikte gelip kafede kitap okuyup, ödünç kitap alabileceği, resim yapabileceği ya da satranç oynayabileceği özel bir bölüm de var. Ne iyi yapmışız da bir bisiklet kulübü kurmuşuz dediğimiz o kadar çok şey var ki. Hayata geçirdiğimiz başarılı çalışmaların arka mutfağında LBK’ye emek veren arkadaşlarımızın özverili çalışmaları olduğu kadar, kulübe 5 yıldır ev sahipliği yapan ve çalışmalarımıza en büyük desteği sunan dost kurum Britanya Alevi Federasyonu’nun da çok önemli katkıları bulunmaktadır.”


BIKE LIBRARY PROJESİ

Bu senenin başında Londra Bisiklet Kulübü, uzun süredir üzerinde çalıştığı “Pymmes Park Bike Library” projesini hayata geçirmeye başladı. Edmonton bölgesinde bulunan Pymmes Park’ın içine, 14 ay süren uzun uğraşlar sonucu, bölge meclis üyesi ve Enfield belediye lideri Ergin Erbil’in ve Londra belediyesi bisiklet bölümü şefi Will Norman’ın da desteği ile bir bisiklet konteynırı yerleştirdi ve çocuklara, kadınlara yönelik bisiklet eğitimlerini Pymmes Park’ta başlattı.

Bike Library (bisiklet kütüphanesi) uygulaması bir kütüphaneden kitap ödünç alır gibi bisiklet ödünç almayı kapsayan bir çalışma. Projenin hedefi, çocukların aileleriyle birlikte LBK’nin bisikletlerini günlük ya da haftalık ödünç alarak pratik yapmalarını ve kaliteli zaman geçirebilmelerini sağlamak. Ayrıca ailelere yönelik bisiklet sürüşleri ve tamir workshop’ları düzenleyerek bisiklet kullanımının önündeki bariyerleri kaldırarak, aktif ulaşımı teşvik etmek.

Kulüp, bisikletin dışında geçen yıl başlattığı kadınlara yönelik “wellbeing projesi” çerçevesinde her hafta düzenli olarak çeşitli spor aktiviteleri ve etkinlikler organize (doğa yürüyüşü, yoga, fitness, tenis, yüzme, bisiklet turu ve sağlık ile ilgili etkinlikler) ediyor.

 

📍 Pymmes Park Bike Library

Victoria Road, Edmonton N18 1SA

 

📍 Oakwood Park Cafe

Lakenheath, N14 4RT

 

Londra Bisiklet Kulübü ( LBK )

London Cycling Club

 

Bilgi ve iletişim : https://linktr.ee/londoncyclingclub?subscribe




“LTN uygulamasını destekliyorum”

No comments

12 September 2024

Yerleşim alanlarındaki trafik yoğunluğunu azaltmak için başlatılan Low Traffic Neighbourhood (LTN) uygulaması özellikle araç sahibi toplum üyeleri tarafından tepkiyle karşılandı. “Trafiği daha da artırdı”, “hiçbir faydası yok” gibi argümanlarla karşı çıkılan LTN uygulamasını Londra Bisiklet Kulübü’nün kurucularından Özgür Korkmaz ile konuştuk.

  


LTN uygulaması nedir?

Low Traffic Neighbourhood (LTN) diye bilinen “Düşük Trafikli Bölgeler" diye çevirebileceğimiz bu uygulama, bazı geçiş yollarının motorlu taşıt trafiğine kapatılarak aktif ulaşımın desteklenmesi şeklinde özetlenebilir.  

İnsanların ekonomik ve sosyal nedenlerle büyük kentlere göç etmeleri, nüfusun gittikçe artması beraberinde ulaşım ve çevre konularında birtakım sorunlar ortaya çıkarıyor. Örneğin Britanya adasında 1950’lerde motorlu araç sayısı 2 buçuk milyon kadarken 2021 itibariyle 35 milyondan fazla trafiğe kayıtlı motorlu araç bulunuyor. İnsanlar, konforlu yaşama alışkanlıklarından kolayca vazgeçmemeleri nedeniyle artık yakınlarındaki bakkaldan ekmek almaya dahi arabalarıyla gider oldular.

LTN AKTİF ULAŞIMI TEŞVİK EDİYOR

Büyük kentlerde yerel belediyeler sürdürülebilir, güvenli kent yaşamı için yeni birtakım uygulamaları hayata geçiriyorlar. Toplu taşımanın desteklenmesi, yollarda şehir içi hız limitlerinin 20 mil sınırına düşürülmesi, okul sokaklarının belli saatlerde kapatılması ve LTN uygulamalarıyla insanlar aktif ulaşıma (yürüyüş, bisiklet, scooter) teşvik ediliyor. Bu uygulamalarla; yolların herkes için daha güvenli olması, orta ve uzun vadede trafiğin azaltılması, çevre ve gürültü kirliliğinin minimuma indirilmesi hedefleniyor.



LTN uygulamasına karşı özellikle bizim toplum üyelerinden tepkiler geldi. Bu tepkiler hakkında ne düşünüyorsunuz?

On beş yıldır Londra’da sürücü eğitmenliği yapıyorum bu nedenle neredeyse her gün yollardayım. Bizim toplumun çoğunluğu da taksicilik, catering, dağıtım ve benzeri işlerde çalışıyor dolayısıyla araba kullanım oranımız oldukça yüksek. Son olarak yoğunlukla bizim toplumun yolunun düştüğü Haringey bölgesinde yeni uygulamaya konan St. Ann’s LTN’i nedeniyle yedi ara sokak geçişlere kapatıldı, haliyle ana yollara yüklenme oldu. Sürücüler yarım saatlik yolu bir saatte gitmeye başlayınca tepkiler çoğaldı. Buna bir de uyarı işaretlerini okumayıp LTN caddesine girip para cezası ödemek zorunda kalanlar eklenince isyan etmeler, tepki göstermeler başladı. Bu tepkilerin bir diğer sebebi de belediyelere duyulan güvensizlik, anti-LTN gruplarının manipülatif argümanları ve belediyelerin LTN’nin uygulamalarının faydalarını halka uygun dille anlatamaması diye düşünüyorum.

HARINGEY’DEKİ YOĞUNLUĞUN NEDENİ

Örneğin Haringey belediye sınırlarında yaşayan insanların % 60’nın bir arabası yok ama buna rağmen diğer bölgeden gelen sürücülerin Haringey bölgesini bir geçiş noktası olarak kullanmasından dolayı yıllar içinde sürekli artan bir trafik çilesi yaşanıyor. Buna bağlı olarak da çevre ve gürültü kirliliği, park yeri gibi sorunlar çoğalıyor. Bu da bölge sakinlerinin yaşam kalitesini düşürmektedir. Teknolojinin de gelişmesiyle sürücüler artık bir noktadan diğerine hiç bilmedikleri bir yol dahi olsa navigasyonlar sayesinde gidebiliyor. Böylece bazı ara sokaklar ve geçiş yolları daha fazla kullanılıyor ki aslında sorun biraz da burada başlıyor.

LTN İLE SUÇ ORANI DÜŞÜYOR, BİSİKLET KULLANIMI ARTIYOR

Belediyeler LTN uygulaması yaparak bölgedeki stratejik geçiş noktalarını araba trafiğine kapatarak orada yaşayan bölge sakinlerine hayatı daha yaşanılır kılmayı amaçlıyorlar. İnsanların o bölgede daha fazla yolda yürümelerine, bisiklet kullanmalarına ve zamanla sosyalleşmelerine örneğin çocukların mahallede oynamalarına imkân tanıyacak güvenli yeni alanlar oluşturmayı hedefliyorlar. İstatistikler de bunu doğruluyor. Örneğin LTN’lerin ilk uygulandığı Waltham Forest bölgesindeki sokaklarda suç oranları % 18 oranında düşüyor. (Metropolitan Polis 2012-2018 datası) Bu bölgede bisiklet kullanımı % 51, yürüme ise % 29 seviyelerinde artarken araba kullanımı ciddi ölçüde azalıyor.

FAYDALARINI GÖRMEK İÇİN ZAMANA İHTİYAÇ VAR

LTN uygulamasını orta ve uzun vadede çok fazla kazanımları olan, çok doğru bir uygulama olarak görüyor ve destekliyorum. LTN’ler ilk uygulandığı dönemlerde ana caddelerde trafik yoğunluğu oluşturuyor. Dolayısıyla hava kirliliğinin artmasına yol açıyor, ama eldeki istatistikler bunun bir geçiş dönemi olduğunu zaman içerisinde sürücülerin bu durumu kabullenerek daha az araba kullanımına yöneldiğini, böylece yürüme ve bisiklet kullanma oranının arttığını ortaya koyuyor. Az araba kullanımı demek daha temiz bir çevre demek, daha az gürültü demek.

Belediyeler toplu ulaşımı daha fazla desteklemeli ve fiyatları düşürmelidir. Biz sürücüler de içinde yaşadığımız mahalleye, kente karşı kendimizi sorumlu hissederek yaşamalıyız. En azından kısa mesafeleri yürüyerek veya bisiklet kullanarak gidebiliriz.



Londra Bisiklet Kulübü’nün (LBK) kurucusu olarak toplumumuzun bisikletle ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? LBK olarak bu konuda duyarlılık oluşturmak için neler yapıyorsunuz?

Londra’da yaşayan bizim gibi göçmen toplumlarda bisiklet kültürü henüz çok geride. Bunun birçok nedenleri olmakla birlikte bir de sosyo-ekonomik nedeni var. Örneğin erkeklerde araba sahibi olmak toplumum gözünde prestijli bir durumken bisiklet kullanmak tersi bir algı oluşturmaktadır.

“LBK OLARAK KADINLAR VE ÇOCUKLAR ÖNCELİKLİ HEDEF GRUBUMUZ”

Mayıs 2019’da temelini attığımız Londra Bisiklet Kulübü sayesinde toplumumuza bisiklet kültürünü yayma konusunda önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Yaptığımız bisiklet eğitimleri ve projelerin hedef kitlesini kadınlar ve çocuklar olarak belirledik, çünkü toplumumuzda değişimin ve dönüşümün anahtarının bu iki kesimde olduğunu düşünüyoruz.

Eylül 2021’de dünyanın en büyük bisiklet şehir örgütlenmelerinden biri olan London Cycling Campaign’in (LCC) online konferansına konuşmacı olarak davet edildik. Burada Londra Bisiklet Kulübü’nün çalışmalarından söz ettik. Sonrasında işbirliğini geliştirerek “community partnership” olduk ve ortak çalışmalar yürüttük. Yaklaşık 20.000’e yakın üyesi ve Londra’nın 32 yerel belediyesinde örgütlülüğü bulunan LCC, yolların bisikletliler ve yayalar için daha güvenli olması için çalışmalar yapıyor. Biz de hem yerelde Enfield bölgesinde hem de London Cycling Campaign’in kadın örgütlenmesinde kilit roller alarak yolların herkes için güvenli olması konularında çalışmalar yapmayı sürdürüyoruz.

“LTN DOĞRU BİR UYGULAMA”

Son olarak şunu ifade etmek isterim; 15 yıldır sürücü eğitmenliği yapıyorum 4 yıldır da Londra Bisiklet Kulübü direktörüyüm. Trafik sorununun kolay bir çözüm yolu yok çünkü Londra’da trafikte gereğinden çok fazla araç var. İnsanlara bu yoğun trafikte hadi gidin bisiklet sürün demek hiç gerçekçi ve güvenli değil. O halde bu sorun ancak iki tarafın da haklarını gözeterek ve aynı zamanda da araba kullanımını azaltarak çözülebilir. Bir de trafikte hem araba sürücülerinin hem de bisikletlilerin birbirlerine karşı daha hoşgörülü olması gerekiyor.  

LTN konusuna iki farklı açıdan bakabiliyorum ve bu uygulamanın doğru olduğunu, orta ve uzun vadede çok fazla kazanımlarının olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle uygulamayı destekliyorum.


* Bu yazı ilk defa 22 Kasım 2022, Salı günü Olay gazetesinde yayınlanmıştır.

Esra Kanat ile Süslü Kadınlar Bisiklet Turu'nu konuştuk...

No comments

06 September 2024

Bisikletli Gazete söyleşilerinin bu bölümünde, bu Pazar düzenlenecek "Süslü Kadınlar Bisiklet Turu"nu, bu etkinliğin Londra etabını organize eden Esra Kanat'la konuştuk.


P‍rogramı Bisikletli Gazete'nin YouTube kanalından izlemek için 👇


Programı podcast olarak dinlemek için👇







Tolstoy’un bisikleti ve öğrenmenin yaşı

No comments

03 September 2024

 


Velespit hikâyelerinin bu bölümünde, literatürde “öğrenmenin yaşı yoktur!” ifadesinin karşılığı olarak kullanılan “Tolstoy’un bisikleti” deyimi ve bu deyimin ortaya çıkış hikâyesinden söz ediyorum.







 Tuncay Bilecen 

tuncaybilecen@gmail.com

“Değiştirilmesi en zor şey nedir?” diye soracak olursanız, “alışkanlıklarımızdır” derim. Sevmediğimiz bir huyumuzu veya gündelik hayat rutinimizi değiştirmek için defalarca kararlar almış, kendi kendimize sözler vermiş; ama pek azımız verdiğimiz bu sözleri tutabilmişizdir. Ne de olsa sözleri yerine getirmek için güçlü bir irade, sabır ve gerçekçi bir plana ihtiyaç vardır. Gerçekçi diyorum, çünkü nesnel gerçeklerden bağımsız planlar her daim hayatımızın “bitirilemeyen başlangıçlar” çekmecesinde durmaya mahkûmdur. Eğer kişinin gerçeklikten kopuş düzeyi kendi gerçekliğini bile idrak edemeyecek seviyedeyse böyle durumlarda yerine getirilemeyen sözler için “dışsal bahanelere” sığınılır. Doğrusu hayatını değiştirecek iradesi olmayanlar için bahaneden bol bir şey de yoktur. Merak etmeyin yazının gidişatını “kişisel gelişim” masallarının istikametine sokmayacağım. Öyleyse mevzumuza doğru pedallayalım!

TOLSTOY’UN BİSİKLETİ

Bu yazının konusu “Tolstoy’un bisikleti”…

“Bu yaştan sonra kim uğraşacak?!” lafını bir bahane olarak çok duymuşuzdur. Bir vakitler niyet edilen ama bir türlü başlanmayan işler için kullanılır bu ifade. Örneğin mevzu gitar çalmak mı? Bizimki hemen lafa girer, “ben de bir vakitler heves ettim ama canım bu yaştan sonra kim uğraşacak?!” Oysa klişe gibi gelse de öğrenmenin, başlamanın ve bizi esaret altına alan alışkanlıklarımız terk etmenin yaşı yoktur.


  Çizim: Aydan Çelik

Rus edebiyatının dünyaya kazandırdığı en büyük miraslardan biri olan Tolstoy bisiklet sürmeye 67 yaşında başlar. Tolstoy, yedi yaşındaki oğlu Vanichka’yı kaybetmenin acısını yaşarken Moskova Bisiklet Sevenler Derneği tarafından kendisine bir bisiklet hediye edilir. Birkaç denemenin ardından bisiklet sürmeyi öğrenen Tolstoy bu yeni ulaşım aracını pek bir sever. Etrafındaki köylülerin şaşkın bakışları arasında ak sakalıyla, her gün bisiklet üstünde arzı endam etmeye başlar. Bisiklet, yetmişine merdiven dayayan Tolstoy’un vazgeçilmezlerinden biri olup çıkmıştır.

İşte literatüre “Tolstoy’un bisikleti” olarak geçen bu kavramsallaştırma “öğrenmenin yaşı yoktur sözünün” yerine kullanılır ve bize “başlamak” için hiçbir zaman geç kalmadığımızı hatırlatır.

 TOLSTOY’UN SON İSTASYONU

Toprak ağası olan Tolstoy’un hayatı bu tür girişimlerin örnekleriyle doludur. Örneğin yaşlanınca bütün malını mülkünü köylülere pay etmiş, onlarla birlikte sıradan bir hayat yaşamaya başlamıştır. 1894’te yazdığı Tanrı'nın Krallığı İçinizde başlıklı kitap yüzünden başı Ortodoks kilisesiyle derde girer. Aforoz edilir ve kitabı Rusya’da yasaklanınca ancak Almanya’da basılabilir.

Tolstoy’un kendisini ve insanı arayışı ömrü boyunca devam eder. Son günlerinde evini terk eder ve geri dönüşü olmayan uzun bir yolculuğa çıkar. 20 Kasım 1910’da zatürreden öldüğünde, 82 yaşındadır ve evini terk edeli 10 gün olmuştur. Bu süre boyunca Moskova’dan yaklaşık 400 km uzaklaşmış, sonradan onunla simgeleşecek olan Astapovo Tren İstasyonu’ndadır. 

                                              Tolstoy'un ölüm haberi


Hayatı boyunca mahiyetinde çalışan köylüler gibi sade bir hayat sürmek isteyen Tolstoy, aradığı huzuru belki de dünyaya gözlerini kapattığı Astapvo İstasyon şefinin mütevazı kulübesinde bulmuştur. Yönetmenliğini Michael Hoffman’ın yönettiği, 2009 yapımı dilimize “Aşkın Son Mevsimi” olarak çevrilen The Last Station, bu hazin yolculuğu çok güzel anlatır.



 BİZİM TOPLUM VE BİSİKLET

Bisiklet ve “öğrenmenin yaşı yoktur” mevzusuna geri dönecek olursak; dünyada bisiklet kültürünün en çok geliştiği kentlerden biri olan Londra’da bizim toplumun bisikletle barışık bir hayatının olduğunu söylemek maalesef pek mümkün değil. Elbette herkes bisiklet sürecek diye bir kaide yok ama bu konudaki bahaneler de muhtelif.

“Ben de çok istiyorum ama trafiğe çıkılmaz burada, çok tehlikeli.”

“İlk geldiğim yıllarda heves etmiş almıştım ama çalındı. Şimdi alsam yine çalınır. O yüzden gerek yok.”

“İsterim tabii ama bisiklet sürünce insan terliyor, terleyince de hasta oluyorsun.”

“Bizden geçti artık bu yaştan sonra bisiklete biniyor dedirtmem kendime.”

Örnekleri çoğaltmak mümkün. “Ne güzel her yere bisikletle gidiyorsun, ben de senin gibi bisikletçiyim” diyen fakat bir kere bile bisiklet üstünde görmediğim insanlar da yok değil.

Bisikletle olan ilişkileri bisikletlilere laf etmekten ibaret olan toplum üyelerimiz de var. Onlar da yanlış misali emsal yaparak “efendim bisikletliler arabalarımıza çok yakın geçiyorlar, kaç defa kaza atlattık bu yüzden” diye feryat figan edip inadına kötü örneği gözümüze sokuyorlar.  

Karamsar olmaya lüzum yok. Ne olursa olsun bisiklet yavaş yavaş bizim toplumun da gündelik hayatında yer etmeye başladı. Kısa sürede; çocuklara yönelik eğitimlerden, tamir bakım hizmetlerine kadar bisikletle ilgili birçok önemli çalışmaya imza atan Londra Bisiklet Kulübü bu işin öncülerinden biri.

 Yazıyı bu güzel örneklerin çoğalmasını dileğiyle Tolstoy’dan bir cümleyle bitirelim: En güçlü iki savaşçı; sabır ve zamandır.”   

Kaç yaşında olursak olalım yola çıkmaktan ve denemekten vaz geçmeyelim.


* Yazıyı bitirdikten sonra aklıma geldi, ilkokul mezunu, Trakyalı bir köylü kadını olan annem,  50'li yaşlarının sonunda ehliyet ve araba almaya heves etmişti. Hepimiz daha başta yazılı ehliyet sınavını geçemeyeceğini düşünürken, sınavdan 100, 100 ve 96 gibi puanlar alan annem nasıl oldu da motor sınavında bir soruyu kaçırdım diye hayıflanıyordu. Sonrasında ehliyetini de aldı, arabasını da... Şimdi ise iyi ve dikkatli bir şoför... 



                                             Tolstoy 1828 - 1910



Kaynakça:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Lev_Tolstoy

https://wannart.com/icerik/10990-aradigi-huzuru-olurken-buldu-tolstoyun-olumu

https://naferermis.wordpress.com/2012/04/15/tolstoyun-olumu/

https://ezgiaydn.medium.com/tolstoyun-bisikleti-hikayesi-nedir-ne-anlama-gelir-%C3%B6%C4%9Frenmenin-yeni-bir-tan%C4%B1m%C4%B1-bbd5c3ca5a93


İklim krizine dikkat çekmek için Paris'ten Bakü'ye pedal çeviren aktivistler İstanbul’a ulaştı

No comments

27 August 2024

İklim krizine dikkat çekmek için bisikletleriyle yola Paris’ten yola çıkan üç  aktivist dün İstanbul’a ulaştı. Barbaros Bulvarı'nda bisiklet severlerle buluşan aktivistler, Türkiye'den sonra Gürcistan'a geçecek ve ardından Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye ulaşacaklar.

 


İklim aktivistlerinin Paris'ten Bakü'ye gerçekleştirdiği bisiklet turu, iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Grup adına konuşan Önder Algedik, Türkiye'nin son 20 yılda 814 milyar dolarlık fosil yakıt ithalatı yaptığını ve bunun en önemli kaleminin akaryakıt olduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye'de sadece 2019-2023 yılları arasında 2 milyon 800 bin yeni arabanın piyasaya çıktığını vurgulayan Algedik, bu durumun karbon emisyonlarını artırdığına dikkat çekti.

Fransız iklim aktivisti Guillaume Outrage ise bisikletin doğayla barışık ve enerjinin en verimli kullanıldığı araçların başında geldiğini hatırlatarak ulaşımda karbon ayak izinin ortadan kalkması için bisiklet kullanımının önemine dikkat çekti. Bisiklet kullanımının yüzde 20 artması durumunda karbon emisyonlarının yüzde 8 gibi önemli bir oranda azalacağını söyleyen Outrage, bu sebeple bisiklet kullanımının teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı.

COP29 tarafından sunulan 10 öneri ise iklim koruma için bisiklet kullanımını artırmayı hedeflemekte. Öneriler, özel bisiklet altyapısının artırılması, okul ve iş yolculuklarında bisikletin teşvik edilmesi, bisiklet parkı/ depolama alanlarının artırılması gibi karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik adımları içeriyor. Bu önerilerin hayata geçirilmesiyle, arabalardan bisikletlere geçişin sağlanması ve ulaşım emisyonlarının azaltılması hedefleniyor.

Bisiklet kullanımını teşvik ederek, enerji verimliliğini artırmayı ve karbon emisyonlarını azaltmayı hedefleyen aktivistlere biz de bisikletli gazete olarak yolunuz açık olsun! diyoruz. 





https://cop29bikeride.org/cop29-tenproposals

https://www.instagram.com/cop29bikeride/?hl=tr

Londra Bisiklet Kulübü’nden ücretsiz bisiklet bakımı

No comments

23 August 2024

Londra Bisiklet Kulübü, “Dr Bike Session” programı altında 26 Ağustos, Pazartesi günü Oakwood Park Kafe’de Enfield Belediyesi’ne bağlı Journeys and Places sponsorluğunda ücretsiz bisiklet bakımı etkinliği gerçekleştirecek.

 






Londra’da toplum üyelerinin bisikletle buluşmasına ve uyguladığı “well-being” programlarıyla sağlıklı yaşamasına ön ayak olan Londra Bisiklet Kulübü, 21 Temmuz, Pazar günü 10:00 -14:00 tarihleri arasında geçtiğimiz aylarda hizmete giren Oakwood Park Kafe’nin yanında Dr Bike Session kapsamında ücretsiz bisiklet tamiri etkinliği düzenleyecek.  

Etkinlik kapsamında fren, vites gibi bisiklet güvenliği kontrolleri ve küçük onarım işlemleri gerçekleştirilecek. Etkinlikte bakım ve onarım işleri etkinliğe geliş sırasına göre yapılacak.

Londra Bisiklet Kulübü’nün bu etkinliği Enfield Belediyesi’ne bağlı Journeys and Places sponsorluğunda gerçekleştirilmektedir.  

 

Tarih: 26 Ağustos, Pazartesi

Saat: 10am- 2pm

Adres: Oakwood Park Cafe

Lakenheath, London N14 4RY

Ayrıntılı bilgi için: https://journeysandplaces.enfield.gov.uk

 

  Free Dr Bike Session at Oakwood Park Cafe

Get your bike ready for summer. Experience bike mechanics will be outside of Oakwood Park Cafe on this Sunday, offering free bike safety checks and minor repairs.

M-Check: Safety check to ensure your bike is safe to ride

Adjustments: Brakes, gears, and more

Free parts: Replacements for small items like cables and brake pads

This event is on a first come first served basis - to be sure of a slot arrive earlier.

Dr Bike is provided by Journeys and Places ( Enfield Council ) with partnership with London Cycling Club ( LBK )

Date: 21st July, Sunday

Time: 10am- 2pm

Adress : Oakwood Park Cafe

Lakenheath, London N14 4RY

More info: https://journeysandplaces.enfield.gov.uk

 


Neden bisiklet kullanmalıyız?

No comments

29 April 2024

Dünyanın salgın hastalık, iklim ve ekonomi gibi krizlerle boğuştuğu şu dönemde çevreci, hesaplı ve sağlıklı bir ulaşım aracı olan bisiklete duyulan ihtiyaç da artıyor. Eğer bisikletiniz yoksa heves ettiniz ama bir türlü alıp sürmeye başlayamadıysanız bu yazı sizi bu konuda cesaretlendirecektir.

 


                                                                                          Tuncay Bilecen

 

Bisiklet, 1700’lü yılların sonunda icat edilmiş olsa da bir ulaşım aracı olarak 19. ve 20. yüzyılda yaygın biçimde kullanılmaya başlanıyor. Günümüzde yüzlerce çeşidi bulunan bisiklet en çevreci ve en sağlıklı ulaşım aracı konumunda.

Biz de bu yazıda “Neden bisiklet kullanmalıyız?” sorusuna kısaca yanıt vermeye çalışalım.

TASARRUF ETMEK İÇİN

Londra, dünyada ulaşım ücretinin en yüksek olduğu kentlerden biri… Metro ile bir duraktan diğerine gitmek için bile yaklaşık 3 pound ödemek gerekiyor. Oysa bisikletle her yere bedava gidebilirsiniz. Ayrıca bisiklet sürmek için benzin almanıza, sigorta, park ve “congestion charge” ücreti ödemenize gerek yok. Tek yapmanız gereken iyi bir bisiklet ve onu hırsızlardan koruyacak iyi bir kilit almak. Birkaç aylık toplu taşıma ücretiyle veya aracınızın yakıtı için yapacağınız harcamayla böyle bir bisiklet edinmeniz mümkün. Üstelik bisiklet kullanırsanız demiryolu, tube, toplu taşıma vs. hiçbir grevden etkilenmez, emekçi dostu olursunuz.

ÇEVREYİ KORUMAK İÇİN

Bisiklet en çevreci ulaşım aracıdır. Bisiklet sürerek doğaya zararlı gaz salınımını azaltmış olursunuz. Bilim insanları fosil yakıtlı araçların sera gazı salınımı nedeniyle küresel ısınma ve iklim değişikliğinden en az % 20 oranında sorumlu olduklarını söylüyor. Kentlerdeki sera gazı salınımının ise yaklaşık olarak % 40'ı fosil yakıtlı araçlardan kaynaklanıyor. Bu araçlar çevreye zarar vermekle kalmıyor, insan sağlığını da olumsuz yönde etkiliyor.

SAĞLIKLI OLMAK İÇİN

Öncelikle zinde ve sağlıklı olmamız için fiziksel olarak aktif olmamız gerekir. Düzenli fiziksel aktivite ise; obezite, kalp hastalığı, kanser, akıl hastalığı, diyabet gibi birçok ciddi hastalıktan korunmamıza yardımcı olur. Bisiklet sürmek kalp kaslarını güçlendirir, kandaki yağ seviyelerini azaltır ve dolaşım sistemini düzenler. Araştırmalar düzenli bisiklet kullanmanın kanser ve diyabet riskini de azalttığını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bisiklete binmek, sağlıklı bir bedene sahip olmanın en iyi yollarından biridir.

KENDİMİZLE BAŞ BAŞA KALMAK İÇİN

Bisikletin en güzel yanlarından biri de kişinin bisiklet sürerken kendisiyle baş başa kalmasıdır. Bu bakımdan bisiklet sürmek meditasyon yapmak gibidir. Einstein’ın izafiyet teorisini bisiklet üzerindeyken düşündüğü söylenir. Çünkü düşüncelerimizin en berrak haliyle bisiklet sürerken buluşabiliriz.

Günümüzün en büyük sorunlarından biri de odaklanmak. Çoğu kişinin ekran bağımlısı olduğu, yerli yersiz telefonunu kurcaladığı bu dönemde, bisiklet üzerinde olmak düşüncemizi bir konu üzerine odaklamamıza yardımcı olacaktır. Bu yüzden bisiklet sürmek kendi içimizde de bir yolculuk yapmaktır.

BAHANELERİMİZDEN KURTULMAK İÇİN

Dünyada bisiklet kültürünün en çok geliştiği kentlerden biri olan Londra’da Türkiye’den göç eden toplumun bisikletle barışık bir hayatının olduğunu söylemek maalesef pek mümkün değil. Elbette herkes bisiklet sürecek diye bir kaide yok ama bu konudaki bahaneler de muhtelif. “Ben de çok istiyorum ama trafiğe çıkılmaz burada, çok tehlikeli.” “İlk geldiğim yıllarda heves etmiş almıştım ama çalındı. Şimdi alsam yine çalınır. O yüzden gerek yok.”  “İsterim tabii ama bisiklet sürünce insan terliyor, terleyince de hasta oluyorsun.” “Bizden geçti artık bu yaştan sonra bisiklete biniyor dedirtmem kendime.”

Karamsar olmaya lüzum yok. Ne olursa olsun bisiklet yavaş yavaş bizim toplumun da gündelik hayatında yer etmeye başladı. Kısa sürede; çocuklara yönelik eğitimlerden, tamir bakım hizmetlerine kadar bisikletle ilgili birçok önemli çalışmaya imza atan Londra Bisiklet Kulübü bu işin öncülerinden biri. Eğer bisikletle ilgili temel bir eğitime ihtiyacınız varsa hiç düşünmeden Londra Bisiklet Kulübü’nün kapısını çalabilirsiniz.

Öyleyse artık bahaneleri bir kenara bırakıp vakit kaybetmeden bisikletle tanışma zamanı…

Londra Bisiklet Kulübü

07917343007

 

* Bu yazı ilk defa 5 Temmuz 2022 tarihinde Olay gazetesinde yayınlanmıştır. 



kaynak: https://www.betterhealth.vic.gov.au/health/healthyliving/cycling-health-benefits

© Tüm hakları saklıdır
Tasarım by Orbay Soydan