müzik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
müzik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Intesa, DB Music’te sahne alıyor

Hiç yorum yok

29 Nisan 2025

Stoke Newington’da bulunan DB Music’te müzikseverleri müzikle dolu bir akşam bekliyor. Intesa ikilisi, Lucine Musaelian (vokal) ve Nathan Giorgetti (viola da gamba) ile 30 Nisan 2025 Çarşamba akşamı DB Music’te sahne alacak. Ücretsiz olarak katılımın mümkün olduğu konserde, Avrupa ve Ermeni folkloru ile erken dönem müzik geleneklerini harmanlayan bir repertuvar dinleyicilerle buluşacak. 

 


Handel Hendrix House ve Fidelio Cafe’de sahne alan, Utrecht, Viyana ve New York festivallerine katılan Intesa, Royal Academy of Music’teki Oda Müziği Bursu ve 2024 Tunnell Trust Ödülü gibi prestijli başarıları da sırtladı. Konserlerinde, hikâye anlatıcılığı tekniklerini kullanan Intesa, tarihsel ve kültürel müzik mirasını modern bir bakışla yorumluyor. DB Music’in 24 Stoke Newington High Street, N16 7PL adresindeki mekânında kapılar saat 18.30’da açılacak.

 https://www.instagram.com/localandliveinhackney/


SOME OF THEM PAST EVENTS












Reading'te 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü coşkuyla kutlandı

Hiç yorum yok

11 Mart 2025

İngiltere’nin Reading kentinde, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, sanatçı Zeyno Durar’ın muhteşem performansıyla Coley Park Community Centre’da kutlandı. 8 Mart 2025 Cumartesi günü gerçekleşen etkinlik, kadın dayanışmasına ve baharın gelişine vurgu yapan renkli bir atmosferde geçti.

 


Konserde, Zeyno Durar, Mezopotamya ve Anadolu’nun zengin kültürel mirasını yansıtan Türkçe ve Kürtçe eserlerle izleyicileri büyüledi. Sezen Aksu’nun “Ünzile” adlı eseri, Neşet Ertaş’ın türküleri ve Kürtçe olarak seslendirilen “Şerîna min”, “Qumrike” ile “Wehar” gibi parçalar seyircinin büyük beğenisini topladı.

Sanatçının kızı Rengin’in, annesiyle birlikte Sezen Aksu’nun “Aldatıldık” şarkısını düet olarak seslendirmesi ise salondan büyük alkış aldı.



Konserde Zeyno Durar’a, bağlamada Levent Canen, gitarda Erdal Yapıcı, ritimde Kaan Yol ve kemanda Minor Atabek gibi değerli müzisyenler eşlik etti. 

“Hayal kurmak ve hayallerimi gerçekleştirmek için yaşıyorum”

Hiç yorum yok

03 Mart 2025

 Besteci ve şarkıcı Melis Bilen dört yıldan bu yana Londra’da yaşıyor. “Londra’yı görür görmez bu şehre âşık oldum” diyen şarkıcıyla, hayatı ve müzik çalışmaları üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.  

         


                                                                                     

Melis merhaba, Yüzmeden su balesine, danstan şarkıcılığa kadar birçok alanda çalışmaların bulunuyor. Seni kısaca tanıyabilir miyiz?

İstanbul’da doğdum. Darüşşafaka Lisesi ve ardından Sabancı Üniversitesi'ni bitirdim. Müzik ve dans çocukluk hayalimdi, oldukça hiperaktif ve sanat ve spor meraklısı bir yapım vardı. İlkokul korosunda, lisede okul orkestrasında yer aldım, dans takımıyla basketbol maçlarında akrobatik şovlar yaptım.

Daha sonra yüzme ve su balesi takımıyla beraber spor ve sanat kollarımı genişlettim. Su Balesi'nde Yunus 3 yarışmasında Türkiye birinciliğim bile var. Benim için su balesi, suda dans ve müzik demekti. Dans ve müzik, suda, karada ya da havada, hiç fark etmez, en büyük tutkumdu. Aslında bu noktada şanslı bir çocuktum, enerjimi yönlendirebileceğim bu farklı dallar bana daha çocukken sunulmuştu.

Derken üniversitede bambaşka bir dal okudum; Endüstri Mühendisliği. Bunun nedeni biraz da ülkemizin garanti meslek mantığıyla bizi, doktorluk, mühendislik, hukuk vs. gibi kesin para kazanacağımız mesleklere doğru yönlendirmesiydi. Sabancı Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra kalbimdeki sahne ve sanat fırtınalarına dayanamayıp mühendisliği bir kenara bırakarak hayalimi gerçekleştirmeye karar verdim. O sıra Yetenek Sizsiniz yarışması ilk defa Türkiye'ye gelmişti. Katıldım ve yarı finallere kalarak müzik yolculuğumu başlattım. O günden beridir de 12 yıldır sahnedeyim.

Sanatçı, söz yazarı, besteci, model ve dansçı kimliklerimle yoluma devam ediyorum. Hayal kurmak ve hayallerimi gerçekleştirmek için yaşıyorum.

Bugüne kadar müzikle ilgili yaptığın çalışmalardan biraz söz eder misin?

2014'te İngilizce bir bestemle İsviçre Eurovision Ulusal Seçmeleri’nde yarı finale kaldım. Bugüne kadar 200 kadar Türkçe ve İngilizce beste yaptım. Avrupa'da ve Kıbrıs'ta pek çok konser verdim ve sonunda İngiltere'ye yerleştim.

2019'da Pamuk Kalplim adli single'ımı yayınladım ve şarkının klibini İngiltere'de çok meşhur bir şatoda çektim. Bu şatoda Sherlock Holmes ve Robin Hood gibi dünyaca ünlü filmler de çekilmişti. Şarkımı çok beğenen North Manchester FM radyosu, beni konuk alarak İngilizce şarkılarımın yanı sıra bana bu Türkçe şarkımı da canlı seslendirtti.

2022 Mayıs'ta yayınladığım This is My Year şarkım BBC Radyo'da çalındı. Türkiye'de ise bu şarkımla "Yılın En İyi Besteci, Söz Yazarı ve Ses Sanatçısı Ödülü"nü aldım. Şu sıralar yeni yayınlayacağım şarkılarım çok daha heyecan verici olarak ilerliyor. Ayrıca İngiltere'deki konserlerim yaz tatilinin ardından başlıyor.

Sizi Londra’ya hangi rüzgâr attı?

Yurt dışında yaşamak benim en büyük hayallerimden biriydi. Daha önyargısız bir ortam, daha özgür davranabilmek, kadınların değerinin bilindiği, sanatı ve sanatçıyı destekleyen medeni bir düzen hayal ediyordum. Kendimi geliştirebileceğim, kendim olabileceğim, ayrıca İngilizce müzik yapıp dünyaya açılabileceğim bir yer arıyordum. Bu niyetle ciddi ciddi dünyayı gezmeye başladım. Beni en çok Los Angeles ve Amsterdam etkilemişti. Bu sırada yöntem de düşünüyordum. Derken bir gün Los Angeles'tan İstanbul'a dönerken Londra aktarmalı olan uçağımı kaçırdım ve bir gece zorunlu olarak Londra'da kalmam gerekti. İste o gün bu şehrin enerjisine vuruldum. Londra'ya âşık oldum. Döndüğümde acaba nasıl İngiltere'yle yollarım kesişir diye bir arayışa girdim. Sağ olsun, yakın bir arkadaşım Ankara Anlaşması'ndan bahsetti. Havalara uçtum. Ben de sanatçı mesleğimle Ankara Anlaşması'na başvurdum ve şükür ki dört yıldır buradayım.

Londra’daki çalışmalarınızdan biraz söz eder misiniz?

Londra, Manchester, Liverpool, Cheshire gibi birçok şehirde özel davetlerde sahne alıyorum. Ayrıca Londra ve Essex'te düzenli sahne aldığım mekânlar vardı. Yaz itibariyle ara verdim. Yakında tekrar başlayacağım. Yeni bir şarkım üzerinde çalışıyorum. Çok pozitif, mod yükselten, kıpır kıpır dans ettiren bir parça.

Öte yandan modellik yapmaya devam ediyorum. Cheshire'da düzenli olarak modelliğini yaptığım ve katalog çekimlerine gittiğim butikler var. Çok keyifli geçiyor. Ayrıca partnerimle beraber üç yıldır bir pırlanta dükkânı işletiyoruz. Yolunuz Cheshire"a düşerse beklerim: "Pink Diamond Tarporley".

Düzenli olarak sahne aldığınız mekânlar var mı?

Şu an için halka açık olacak iki büyük konser üzerinde çalışıyorum. Biri Londra'da, diğeri Chester'da. Dansçı ekibimle renkli koreografik şovlarımızla İngilizce ve Türkçe şarkılarımı harmanlayacağım müthiş keyifli bir şölen olacak. Bunun için oldukça heyecanlıyım. Tarihler netleştiğinde buradan herkese duyuracağım. Hepinizi şimdiden bu coşkulu geceye davet ediyorum. Takipte kalın!

 

Instagram: @melisbilenmusic

Youtube: www.youtube.com/piyannooo

Tiktok: @melisbilenmusic

Facebook - https://www.facebook.com/melisbilen

Twitter - https://twitter.com/melisbilen

Website: www.melisbilen.com

 


* Bu yazı ilk defa Olay gazetesinde yayınlanmıştır. 

https://olaygazete.co.uk/video/hayal-kurmak-ve-hayallerimi-gerceklestirmek-icin-yasiyorum.html

 

Suna Alan'dan Kürtçe “Ederlezi" Yorumu: “Ez Dilerzim” (Üşüyorum)

Hiç yorum yok

19 Ocak 2025

Londra’da yaşayan Kürt Alevi şarkıcı Suna Alan, Balkanların en popüler halk şarkılarından biri olan Ederlezi'yi Kürtçe yorumlayarak müzikseverlerin beğenisine sundu. Şarkının canlı kaydı, Londra'da gerçekleştirilerek YouTube'da "Suna Alan" kanalında yayımlandı.

 


Suna Alan'dan Kürtçe "Ederlezi" Yorumu: “Ez Dilerzim” (Üşüyorum)

Dünya çapında Emir Kusturica'nın Çingeneler Zamanı filminde Goran Bregović uyarlamasıyla tanınan Ederlezi, geleneksel bir Roman halk şarkısıdır. Alan, bu sevilen eseri Kürtçe Kurmanci dilinde seslendirdi. Şarkının Kürtçe sözlerinde ise şu dizeler yer aldı:

"Ölüm yine geldi, ah, bizden uzak olsun.
Genç kızlarımızın, genç oğullarımızın hatırına.
Ah, ne çok ölüm oldu, dayanacak güç kalmadı.
Üşüyorum."



Gelenekten İlham Alan Bir Sanatçı

İzmir’in zengin kozmopolit kültür ortamında, geleneksel Kürtçe kilamlar ve dengbêj müziğiyle büyüyen Suna Alan, müziğinde Kürtçe folk şarkılarını merkeze alıyor. Ancak repertuarı bununla sınırlı kalmayarak, Ermenice, Rumca, Arapça, Sefarad ve Türkçe şarkılara da uzanıyor.

2018 yılında İngiltere merkezli yaratıcı gazetecilik platformu Brush & Bow, Alan’ın portresine “Kadın Rol Modelleri Projesi” kapsamında yer verdi. Bugüne kadar Southbank Centre ve Royal Albert Hall gibi prestijli sahnelerde dinleyiciyle buluşan Alan, son olarak Ağustos 2024’te Cambridge’de düzenlenen TEDx Kings Parade St etkinliğinde tek sanatçı olarak performans sergiledi. Londra SOAS Üniversitesi’nin SOAS Kurdish Band ve SOAS Rebetiko Band projelerinde de aktif olarak yer alan Alan, İngiltere ve yurtdışındaki konser ve festivallerde sahne almaya devam ediyor.

Suna Alan'ın Kürtçe yorumu “Ez Dilerzim” ile Ederlezi'ye kattığı yeni yorumu dinlemek isteyenler, sanatçının YouTube kanalından eseri dinleyebilirler.

https://www.youtube.com/watch?v=R7Sz2olNd1A

 

 Suna ALAN


Twitter        : https://twitter.com/sunaalan12 

Suna Alan EFG Londra Jazz Festivali’nde sahne alıyor

Hiç yorum yok

23 Kasım 2024

Kürt müziğinin büyüleyici sesi Suna Alan, 2019 yılında sahne aldığı EFG Londra Jazz Festivali’nde bir kez daha dinleyicileriyle buluşmaya hazırlanıyor! Kürt Alevi müziğinin çağdaş temsilcilerinden olan Suna Alan, 24 Kasım 2024 Pazar günü saat 19:00’da, Londra’nın karakteristik mekanlarından Jamboree’de sahne alacak.



Suna Alan’ın müzik yolculuğu, kültürel çeşitlilik ve sanatsal ifade dolu bir kutlama niteliğinde. Kalbi Kürt halk ezgilerinde atarken, repertuarında Ermeni, Rum, Arap, Sefarad ve Türkçe şarkılara da yer vererek müziğini zenginleştiriyor. Her bir ezgisi Suna’nın eşsiz ve içten yorumunu yansıtarak unutulmaz bir deneyim vaat ediyor.

Sanatçı, daha önce Southbank Centre’ın “Women in Music” konser serisi ve Royal Albert Hall’daki destek konserleri gibi önemli sahnelerde yer alan Suna, kültürleri ve sınırları aşan büyüleyici performanslarıyla dinleyicileri etkiliyor.

 

Adres: 6 St Chads Place, London, WC1X 9HH.

 

Konser biletleri ve detaylar için: https://www.jamboreevenue.co.uk/events/suna-alan-2/

 

 

Suna Alan to Perform at the EFG London Jazz Festival

 

The enchanting voice of Kurdish music, Suna Alan, is preparing to reunite with her audience at the EFG London Jazz Festival, where she previously performed in 2019! A contemporary representative of Kurdish Alevi music, Suna Alan will take the stage on Sunday, 24 November 2024, at 7:00 pm at one of London’s distinctive venues, Jamboree. Address: 6 St Chads Place, London, WC1X 9HH.

 

Suna Alan’s musical journey is a celebration filled with cultural diversity and artistic expression. While her heart beats with the melodies of Kurdish folk songs, she enriches her music by including Armenian, Greek, Arabic, Sephardic, and Turkish songs in her repertoire. Each melody reflects Suna’s unique and heartfelt interpretation, promising an unforgettable experience.

 

Previously featured on significant stages such as the Southbank Centre’s "Women in Music" concert series and fundraising concerts at the Royal Albert Hall, Suna captivates her audience with her mesmerising performances that transcend cultures and borders.

 

For concert tickets and details, visit: https://www.jamboreevenue.co.uk/events/suna-alan-2/

 

 

ROTÎNDA ile Kürtçe müzikal bir yolculuk

Hiç yorum yok

16 Ekim 2024

ROTÎNDA'nın Kürt coğrafyasının zengin melodilerini ve içten ritimlerini Londra'ya taşıyacağı konseri 19 Ekim Cumartesi akşamı, Stoke Newington’da bulunan Old Chuch’te gerçekleştirilecek.  Bu müzikal ziyafete Suna Alan da misafir sanatçı olarak katılacak.

 


Büyüleyici sesi ve eşsiz müzikal hikâye anlatımıyla Kürt kültürüne ve geleneklerine büyülü bir yolculuk vaat eden Rotinda’nın “Echoes of the Homeland” başlıklı konseri 19 Ekim, Cumartesi akşamı, saat:19:00’da, Old Church’te gerçekleştirilecek.

Suna Alan'ın özel konuk olarak katılacağı konser, katılımcılarını Kürt coğrafyasında müzikli bir yolculuğa çıkaracak.

TARİH: 19 Ekim, Cumartesi

SAAT: 19:00

YER: The Old Church, Stoke Newington Church St, Londra, N16 9ES

BİLETLER: £20

 Buy tickets – Echoes of the Homeland: A Kurdish Musical Journey with ROTÎNDA – The Old Church (tickettailor.com)

............................................................................................................................................................................

Echoes of the Homeland: A Kurdish Musical Journey with ROTÎNDA

Join us for an unforgettable evening of Kurdish music as ROTÎNDA brings the rich melodies and heartfelt rhythms of his homeland to London. 

Experience the vibrant culture and timeless traditions of Kurdistan through his captivating voice and unique musical storytelling.

We are also delighted to announce a special guest performance by Suna Alan, adding her soulful touch to this magical night.

Looking forward to seeing you there!

DATE: 19th October, Saturday
TIME: 7pm
VENUE: The Old Church, Stoke Newington Church St, London, N16 9ES
TICKETS: £20


Ali Doğan Gönültaş, 23 Ekim’de Arcola Tiyatrosu'nda!

Hiç yorum yok

03 Ekim 2024

Geleneksel Kürt müziğini deneysel yaklaşımlar ve post-rock esintileriyle buluşturan Ali Doğan Gönültaş, 23 Ekim 2024'te Arcola Tiyatrosu'nda sahne alacak. 



Ali Doğan Gönültaş, doğduğu yer olan Kiğı'nın 150 yıllık müzik mirasından esinlenerek hazırladığı repertuarında yer alan; Zazaca, Kurmanci ve Türkçe olarak seslendireceği şarkılarında geleneksel formlarla modern dokunuşları bir araya getiriyor. Sanatçının hem tembur hem de akustik gitarla icra edeceği performanslarına, perküsyonda Ali Kutlutürk ve klarnette Fırat Çakılcı eşlik edecek.

Ali Doğan Gönültaş’ın sahne performansları, sadece müzik değil, aynı zamanda tarih ve kültürün izlerini taşıyan bir yolculuk niteliğinde. Kendi sözlü tarih ve saha araştırmalarına dayanan çalışmalarıyla, Anadolu ve Mezopotamya’nın derin müzik kültürünü sahnede yeniden canlandıracak. Özellikle Kiğı albümündeki parçalar, dinleyicilere sadece müzik değil, aynı zamanda bir hikaye anlatacak.



Bu büyüleyici performansı kaçırmayın!

  • Tarih: 23 Ekim 2024
  • Yer: Arcola Theatre, 24 Ashwin St, London E8 3DL
  • Kapı Açılışı: 19:30

Ali Doğan Gönültaş’ın bu benzersiz konserinde yerinizi ayırtın ve Kürt müziğinin büyüleyici dünyasına adım atın.

Biletler için: https://www.arcolatheatre.com/whats-on/ali-dogan-gonultas/

 

 

Djanan Turan’ın yeni albümü “Love's Company” Jamboree’de tanıtılıyor

Hiç yorum yok

23 Eylül 2024

Türk alternatif müzik sanatçısı ve söz yazarı Djanan Turan, merakla beklenen yeni albümü Love’s Company'yi 2 Ekim Çarşamba günü  tanıtacak. Londra'nın ünlü müzik mekânı Jamboree’de gerçekleşecek bu etkinlik, Djanan’ın kendine özgü müziğiyle dolu unutulmaz bir akşam vaat ediyor.

 


Djanan’ın müziği, güçlü mesajlarını yumuşak ve minimalist düzenlemelerle aktaran, kristal netliğinde bir vokalle tanınıyor. Türk köklerinden ilham alarak kurguladığı eserlerinde klarnet ve kanun gibi enstrümanları kullanırken, aynı zamanda kendine has üst ses tekniğiyle müzikseverleri büyülüyor. Albümde Türkçe ve İngilizce şarkılar yer alıyor; sanatçının müziği, Türk sanat müziğinden psikedelik folk’a uzanan geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Şarkılarında göç, savaş, direniş ve dayanışma gibi cesur ve gerçekçi temalar işleniyor. Bu yönüyle Djanan, günümüzün yüzeysel pop hitlerinden oldukça farklı bir çizgide duruyor.



Müziğin Hikâyesi

Love’s Company albümünde Djanan, zorlu deneyimlerini ve dünyaya dair duygularını samimi bir dille anlatıyor. Hem Türkçe hem de İngilizce yazılmış şarkılar, göçmenlikten savaşa, hayatta kalmaya ve kadın dayanışmasına kadar geniş temalar işliyor. Albümde öne çıkan parçalardan biri olan "Diamond In Black", savaşın masum çocuklar üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor. Djanan, bu şarkıyı Nazım Hikmet’in Hiroshima şiirinden esinlenerek yazdığını belirtiyor. Albümdeki diğer bir önemli parça olan "Yangın", siyasi baskılara karşı duyulan öfkeyi dillendirirken; Arabesk müziğin efsanevi ismi Müslüm Gürses’i anımsatan modern bir Arabesk tarzıyla işlenmiş.

Albümün adını taşıyan "Love’s Company" şarkısı ise korkularımızın düşüncelerimizi felç etmesine izin vermememiz gerektiğini vurgulayan bir mesaj taşıyor. “Bu albüm, içinde bulunduğumuz dünyaya dair kişisel bir yansımam. Acılar var, ama aynı zamanda güzellikler de var ve ikisine de tutunmalıyız,” diyor Djanan. Sanatçının sesi bu mesajı, düşük tonlardaki içsel derinliklerden yükseklerde süzülen Türk sanat müziği tarzına kadar taşıyor.

Kişisel Bir Yolculuk

Adana’da doğup Samsun’da büyüyen Djanan Turan, müzikal yolculuğuna kendi yaşam deneyimlerinden ilham alarak başladı. İstanbul Marmara Üniversitesi’nde Çalışma Ekonomisi okurken, sosyal farkındalığıyla dikkat çeken Djanan, aynı zamanda büyük besteci Timur Selçuk’tan dersler aldı. Türk klasik müziği ile Batı müziğini harmanlayan bu eğitim, Djanan’ın müzik kariyerinde önemli bir rol oynadı.

Londra’ya yerleşmesinin ardından kısa sürede şehrin müzik sahnesinde kendine yer bulan Djanan, çeşitli gruplarla iş birliği yaparak uluslararası festivallerde sahne aldı. 2019’dan bu yana Londra Jazz Café’de düzenli olarak sahne alan sanatçı, Türk psikedelik Anadolu rock müziğinin efsane isimleri Barış Manço, Erkin Koray ve Cem Karaca’ya saygı duruşunda bulunan performanslarıyla da tanınıyor. Aynı zamanda tamamı kadınlardan oluşan bir Türk sanat müziği korosunun da liderliğini yapıyor.

Albüm ve Tanıtım Gecesi

Love’s Company sadece bir albüm değil, Djanan’ın duygusal ve politik yolculuğunun bir yansıması. "Gurbet" gibi şarkılar, göçmenlik deneyimini tüm çıplaklığıyla ortaya koyarken, "Diş İzleri" kişisel acılarla başa çıkma ve dayanıklılık temasını işliyor. Djanan’ın bu şarkıları Jamboree’de canlı olarak seslendireceği gece, müzikseverler için eşsiz bir deneyim olacak.

Albümün dijital olarak indirilmesi mümkün ve albüm lansmanına katılanlar, bu yeni parçaların canlı performansını dinleme fırsatını yakalayacaklar.

Etkinlik Detayları:

  • Tarih: 2 Ekim Çarşamba 2024
  • Mekan: Jamboree, 6 Saint Chad's Place, Londra WC1X 9HH
  • Kapı Açılış Saati: 19:00

 

 


Djanan Turan Launches Her Latest Album "Love's Company" at Jamboree

Turkish alternative singer-songwriter Djanan Turan is set to release her highly anticipated album Love’s Company on Wednesday, October 2nd at Jamboree, located at 6 Saint Chad's Place, London. The event promises a special evening filled with captivating music that blends Turkish influences with modern soundscapes, offering a raw yet gentle commentary on life, politics, and love.

Djanan’s music is defined by her crystal-clear voice, delivering powerful messages wrapped in soft, minimalistic arrangements. Drawing on her Turkish roots, the album infuses instruments like the clarinet and kanun zither, alongside her unique overtone singing. The tracks alternate between Turkish and English, seamlessly weaving through genres from Turkish classical music to psychedelic folk. Her themes range from vulnerability and war to migration and solidarity, offering a courageous, authentic counterpoint to today’s more superficial pop trends.

The Story Behind the Music

The songs in Love’s Company reflect Djanan’s complex emotions and experiences, tackling topics such as displacement, war, and resilience. With lyrics in both Turkish and English, Djanan paints a vivid picture of hope amidst hardship. One standout track, "Diamond In Black," captures the devastating impact of war on innocent lives, inspired by her childhood memory of hearing Nazım Hikmet’s poem Hiroshima. Other songs like "Yangın" (Fire) express a burning discontent with political oppression and societal complicity.

On a lighter yet equally moving note, the title track "Love’s Company" reminds listeners not to be crippled by fear but to find strength in love and solidarity. “This album is my personal reflection on the world we live in. There’s pain, but there’s also beauty, and we must hold onto both,” says Djanan. Her voice carries this message, moving effortlessly from low, introspective tones to soaring highs that invoke Turkish classical traditions.

A Deeply Personal Journey

Born in Adana, Turkey, Djanan Turan’s journey to becoming a musical force is as complex as her sound. She grew up in Samsun, Turkey, before making her way to Istanbul’s Marmara University, where she studied Labour Economics—an early indicator of her social awareness. However, her passion for music soon took over, leading her to study with famed composer Timur Selçuk. Her path eventually brought her to London, where she quickly integrated into the city’s global music scene, performing in clubs, festivals, and forming collaborative ties with a variety of musical acts.

Djanan has been a leading voice in London’s Turkish music scene, particularly known for her regular performances at Jazz Café, where she pays tribute to Turkish psychedelic rock legends. In addition, she leads an all-female Turkish classical music choir, proving her deep connection to her heritage.

The Album and the Launch

Love’s Company is more than just an album—it’s a reflection of Djanan’s emotional and political journey. Tracks such as "Gurbet" (Abroad) offer an honest look at the migrant experience, a theme that resonates deeply in today's political climate. Her song "Diş İzleri" (Bite Marks) delves into personal pain and resilience, reflecting the struggles of healing while carrying the scars of life.

To celebrate the album’s release, Djanan’s performance at Jamboree will undoubtedly be an unforgettable night. With her eclectic mix of styles, Djanan will take the audience on a journey through hauntingly beautiful melodies, bold political statements, and a rich musical heritage that bridges cultures and experiences.

The album is now available for download, and attendees of the launch will have the chance to experience Djanan’s live performance of these new tracks in an intimate setting.

Event Details:

  • Date: Wednesday, October 2nd, 2024
  • Venue: Jamboree, 6 Saint Chad's Place, London WC1X 9HH
  • Time: Doors open at 7:00 PM

Tickets are available now, and early booking is recommended to ensure a place at this extraordinary event.

 

 

Cambridge TEDx KingsParadeSt etkinliği: Fikirler, müzik ve İlham dolu bir akşamla dönüşümü kutlayacak

Hiç yorum yok

23 Ağustos 2024

Cambridge - 28 Ağustos Çarşamba günü, tarihi Cambridge şehri, merakla beklenen TEDx KingsParadeSt etkinliğinde ilham dolu bir geceye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Bu yılın teması olan "DÖNÜŞÜM," izleyicileri metaforik bir tırtıldan kelebeğe uzanan bir yolculuğa çıkararak, konuşmacıların ve performans sanatçılarının toplulukta derin yankı uyandıran dönüşümsel fikirlerini ve deneyimlerini paylaşmalarını vaat ediyor.

 



TEDx KingsParadeSt, düşünce uyandıran konular ve yenilikçi fikirlerle ilgilenenler için mutlaka katılınması gereken bir etkinlik haline geldi. Bu yıl, çeşitli konuşmacıların yanı sıra, etkinlikte Britanyalı Kürt Alevi şarkıcı Suna Alan'ın özel bir müzik performansı da yer alacak. Müziği, kültürel mirasın ve kişisel dönüşümün gücünün bir kanıtı olan gecenin tek performansçısı olan Alan’ın performansı, izleyicilere sadece bir müzik deneyimi sunmakla kalmayacak, aynı zamanda müziğin dönüştürücü gücüyle bir yolculuk vaat eden etkinliğin öne çıkan anlarından biri olacak.

 

'DÖNÜŞÜM' Temasının Vizyonu

TEDx KingsParadeSt'in organizatörü Meltem Avcıl, bu yılın temasının arkasındaki ilhamı şöyle açıklıyor: "Tıpkı bir kozadan kelebeğin çıkması gibi, TedxKingsParadeSt'in 'Dönüşüm' temasının ardındaki düşünce, hayatımızda değişim isteğinin her zaman mümkün olduğuna duyulan inançtır. Hayatınızda gerçekten bir değişim yapmak istediğinizi hissedersiniz ve sonra bir fikir ya da konuşma duyarsınız, işte o an! O ilham verici an, o radikal değişimi destekleyen fikir! TedxKingsParadeSt, izleyicilerini dünden biraz daha değişmiş, biraz daha dönüşmüş bir şekilde bırakmayı hedefliyor…"

 

Etkinlik Detayları:

Tarih: 28 Ağustos Çarşamba

Saat: 18:30 – 22:30

Mekân: Room J3, Cambridge Junction, Clifton Way, CB1 7GX

Tema: DÖNÜŞÜM



Daha fazla bilgi almak ve konuşmacıların tam listesi için TEDxKingsParadeSt.co.uk resmi web sitesini ziyaret edin.

 

“Hayata yeniden başlamak, benim uzmanlık alanım”

Hiç yorum yok

11 Ağustos 2024

Caz sanatçısı Dolunay Obruk 2019’dan beri Londra’da yaşıyor. Çeşitli mekânlarda ve festivallerde sahne alan sanatçı, cazın dışında, çocuklara ve yetişkinlere yönelik kişisel gelişim ve sanat eğitimleri de veriyor. Dolunay Obruk’la yaptığı bütün bu çalışmalar hakkında bisikletli gazete için konuştuk.


 

                                                                                                  

 

Dolunay, seni başta caz yorumcusu ve sanatın birçok dalında çalışmaları olan biri olarak tanıyoruz. Bize kısaca kendini tanıtır mısın?

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Grafik Tasarım mezunuyum. Ardından, Bilgi Üniversitesi Caz Bölümü ile müzik kariyerimi başlattım. Hem müzik hem de tasarımla ilgileniyorum. Sanat çalışmalarıma felsefe, psikoloji ve kişisel gelişimi ekledim. YouTube’da bir teknoloji kanalım var. TRT Müzik TV’de sunuculuk yaptım, radyo programlarım oldu. Yaratıcı düşünme üzerine eğitimler veriyorum.

Bu kadar farklı işlerle meşgul olmak seni yormuyor mu?

Beni hiç yormuyor. Tam tersine ne kadar çok şey üretirsem, problem çözme üzerine ne kadar çok insanlarla iç içe olursam o kadar motive oluyorum. Daha da çok çalışmak istiyorum. Bunları birbirinden ayrı değil de bir ağacın dalları gibi tanımlıyorum.

Sanırım bu biraz da yaptıklarını “çalışma” olarak görmemekle ilgili bir durum…

Ben de öyle düşünüyorum. Hep “ben hiç çalışmadım, sadece beni mutlu eden işleri yaptım” derim.

Seni Londra’ya hangi rüzgâr attı?

Türkiye’de şarkılar yazıyor, konserler veriyor, albümler yapıyordum. Caz konserleri derken, dünya müziğine evrildi durum. Her şey çok güzel giderken, sistem değişmeye başladı. Suya yazı yazmak gibi oldu emekler… Ve hayatta olabilecek en kötü şeye dönüştü; kendi değerimi sorgulamaya başladım. Düşündüm. Burada hata bende değil, şu andaki koşullarda dedim ve koşullarımı değiştirmeye karar verdim. Global bir insanım; Global Talent vizesine başvurdum, kabul edildim, Londra’ya geldim. Burada konserlere, özel derslere başladım. Musicians Union’ın Eğitim ve Canlı Performans Komiteler’ine seçildim. Sanatı ve felsefeyi araç olarak kullanarak, kişisel gelişim danışmanlıkları vermeye başladım.

Peki, ne umdun ne buldun?

Burada konser veriyorken, Covid salgınıyla birlikte hayat durdu. Uluslararası uçuşlar açılınca Türkiye’ye gidip, konserlere online olarak devam ettim, belediyelerle iş birlikleri yaptım. İngiltere’de ortam toparlandığında da geri geldim. Maceralı bir başlangıç oldu yani.

Aradaki farklara gelince; burada bir sistem var. Mesela gov.uk web sayfasının büyük hayranıyım. E tabii insan, sistemin sistemsizlik olduğu bir yerden buraya gelince biraz bocalıyor. Burada her alanda rahatça başvurabileceğin kurumlar, yetkililer var; muhatabın var. En önemlisi, cevap alıyorsun. Ben, kavramsal olarak, devlet nedir, vergi nedir, vatandaş nedir, vergi ne zaman verilir, nereye gider, ne zaman geri alınır, bütün bunları burada öğrendim. Üstelik İngiltere vatandaşı bile değilim. Üreten insanın, planlarını projelerini hayata geçirebiliyor olması çok büyük bir özgürlük ve yaşam sevinci. Bana bu koşulları sağlayan her ortamda üretmeye devam edeceğim.

Londra’da cazla ilgili neler yapıyorsun?

Sistem, o anlamda da işliyor. Burada bir festivale çok önceden başvuruyorsun. Burası büyük bir pazar ve çok büyük bir müzik endüstrisinden söz ediyoruz. Farklı dalların birbirine girmediği, spesifik alanlarda ve net koşullarda çalışılan ciddi bir ortam var. Bu yıl, Londra Caz Festivali’nde bir konserim olacak. Dünyada, ülkemi temsil etmeyi hep çok önemsedim. Hindistan, Güney Kore ve daha birçok ülkede verdiğim konserler ve albümlerim, ödüllerim sayesinde Global Talent Visa ile burada yaşıyorum. İngiltere’deki son konserim, Wimbledon Tenis Turnuvası’nda oldu.

Türkiyeli toplumun mekânlarında konserler veriyor musun?

Evet ama caz fikri bizim insanımızı bazen ürkütebiliyor. Oysa cazın içine birçok şey katabilir, her şeyi caza çevirebilirsin. Ben türküleri de caza çeviren bir insanım. Yazdığım şarkıların çoğu Türkçe. Rahat dinlenebilen bir müzik yaptığımı bildiğim için “korkacak bir şey yok, sakin olun, kendinize bir şans verin” diyorum. Dolayısıyla bu cesareti gösteren mekânlarla çalışıyoruz. Benim konserlerim çok eğlencelidir. Kulüpler, restoranlar, özel organizasyonlar, ev partileri, ödül törenleri, hepsinde sahne alıyorum.

Bizim toplumun mekânlarında şöyle bir sorun yaşıyoruz. Maalesef süreklilik arz edemiyoruz. Burada bizim toplumun en güçlü olduğu yer restorancılık sektörü. Çin restoranının bile işletmecisi Türk çıkıyor. Demek ki biz bu alanda çok iyiyiz. Bu çok güzel bir şey. Bunun içine müzik koymak da çok tatlı bir fikir. Fakat bunun için bir müzik direktörüyle anlaşmalısın. Nasıl mutfaktaki malzemenin ne olacağına şef karar veriyorsa, müziğin nasıl olacağına da işi bilenin karar vermesi gerekir. Yani caz gecesi yapıp, ardından dansöz çıkartıp, bir gün viyolonsel getirtip sonra da fasıl yaparsan, belirli bir konsept olmadığı için müşterinin de sadakatini bekleyemezsin. Bir mekânda, canlı olmasa bile günün hangi saatinde hangi tür müziğin çalacağı, çok dikkatli hesaplanmalıdır. Bu yüzden her hafta şu mekândayım diyemiyorum.

Yeni gelen göçmenlere dair bir şey yapıyor musun caz dışında?

Kişisel gelişime çok önemi veriyorum, eğitim içerikleri üretiyorum. Yaratıcı düşünme atölyeleri yapıyorum. Covid’ten sonra insan psikolojisi çok etkilendi her yerde. Göç de kolay bir süreç değil. Danışanlarımla, bunu toparlamaya çalışıyoruz. Hayata yeniden başlamak isteyen ve bu konuda ne yapacağını bilemeyenler için danışmanlık veriyorum. NHS’in resmi sayfasında da yer alan, hamileler için, anne ve bebek sağlığına olumlu etki edecek ses, nefes ve beden çalışmalarım var. Bunun yanı sıra Mindful-singing eğitimleri veriyorum.

Bundan sonrası için neler yapmayı planlıyorsun?

Konserlere, yeni şarkılar yazmaya ve zaman zaman açtığım, yaratıcı düşünme ve kişisel gelişim atölyelerime devam etmeyi düşünüyorum. Bu çalışmaları kitaba dönüştürmeyi planlıyorum.

Açıkçası, dünya, bizim gezegen… Bugün Londra’dayım yarın başka bir yerde olabilirim. Kendimi faydalı hissettiğim ve beni besleyen her yerde yaşar; çalışır, üretir, beslenirim.

www.dolunayobruk.com

 https://www.instagram.com/dolunayobruk/


👉Söyleşiyi Spotify'dan dinlemek için tıklayın







*Bu yazı ilk defa 29 Ağustos 2022'de Olay Gazetesi'nde yayınlanmıştır. 

https://olaygazete.co.uk/kultur-sanat/dolunay-obruk-hayata-yeniden-baslamak-benim-uzmanlik-alanim.html

© Tüm hakları saklıdır
Tasarım by Orbay Soydan