Muhafazakâr Parti’nin önerisine karşı imza kampanyası başlatıldı

Hiç yorum yok

09 Şubat 2025

İngiltere’de Reform Partisi’nin anketlerde birinci parti olmasının ardından Muhafazakâr Parti, göçmen karşıtlarını konsolide etmek için süresiz oturuma başvuru süresini beş yıldan on yıla çıkarmayı teklif etmişti. Muhafazakâr Parti’nin bu önerisine karşı change.org üzerinden imza kampanyası başlatıldı.

 


"Adil Göçmenlik Politikaları Talep Ediyoruz: Oturma ve Vatandaşlık Bekleme Sürelerinin Uzatılmasına Hayır!" başlığıyla başlatılan kampanya, süresiz oturma izni (ILR) için bekleme süresini 10 yıla, vatandaşlık hakkı için ise 15 yıla çıkaran düzenlemeye karşı başlatıldı. Düzenlemeye karşı çıkanlar, bu sert önlemlerin göçmenlerin entegrasyonunu zorlaştıracağını, aileleri parçalayacağını ve Birleşik Krallık’ın çok kültürlü yapısına zarar vereceğini savunuyor.

Temel İnsan Hakları İhlal Ediliyor

Kampanyayı destekleyenler, önerilen değişikliklerin temel insan haklarına aykırı olduğunu vurguluyor.

Change.org üzerinden paylaşılan kampanya metninde şu hususlar vurgulanıyor:

15 yıl boyunca vatandaşlık hakkı elde edememek, göçmenlerin sosyal hayata tam anlamıyla katılımını engelleyecek. Göçmenler de bu toplumun bir parçasıdır ve eşit muamele görmelidir. Ayrıca, bekleme süresinin uzaması, aile birleşimini zorlaştıracak ve binlerce ailenin ayrılmasına neden olabilecektir. Çocukların ebeveynlerinden, eşlerin birbirlerinden kopmasına yol açacak bu düzenleme, insan hayatını zorlaştıracaktır.

Ekonomik Katkılar Görmezden Geliniyor

Birleşik Krallık ekonomisine büyük destek sağlayan göçmenler, önerilen düzenlemelerle birlikte sosyal yardımlardan yararlanma hakkını kaybetme riskiyle karşı karşıya. Bu durum, özellikle düşük gelirli göçmenleri daha da zor duruma sokacak. İşsizlik gibi sorunlar çözülmeden göçmenlere "net katkı sağlama" gibi şartlar koşulması, hayatlarını daha da zorlaştıracaktır. Göçmenler, ülkenin ekonomik ve sosyal yapısına önemli katkılar sağlamaya devam ederken, bu tür kısıtlamaların adil olmadığını belirtiyor.

Göçmenler Ne Talep Ediyor?

Kampanyayı başlatanlar, mevcut bekleme sürelerinin korunmasını talep ediyor. Mevcut kurallar gereği 5 yıl sonunda süresiz oturma izni alınabiliyor ve 1 yıl sonra vatandaşlık başvurusu yapılabiliyor. Bu düzenlemenin korunması, entegrasyon süreçlerinin sağlıklı işlemesi açısından hayati önem taşıyor. Ayrıca, göçmenlerin topluma entegrasyonunu kolaylaştıran, aile birleşimini destekleyen ve insan haklarına saygılı bir göçmenlik politikası benimsenmesi gerektiği vurgulanıyor.

Siyasi Çıkarlar İnsan Haklarının Önüne Geçmemeli

Kampanya destekçileri, siyasi çıkarların insan haklarının önüne geçmemesi gerektiğini savunuyor. Muhafazakâr Parti’nin bu önerisi, Reform Partisi’nin göçmen karşıtı söylemlerine karşı seçmen desteğini geri kazanma amacı taşıyor. Ancak, insanların hayatlarının siyasi hesaplarla tehlikeye atılması kabul edilemez bir durumdur. Göçmenler, siyasi çekişmelerin mağduru olmamalı ve adil bir şekilde muamele görmelidir.

 

Kampanyayı imzalamak için aşağıdaki linke tıklayın

https://chng.it/LFTCWyHqLz

Muhafazakâr Parti'nin süresiz oturum süresi beş yıldan on yıla çıkarılsın” önerisi tartışma yarattı

Hiç yorum yok

06 Şubat 2025

İngiltere’de Muhafazakâr Parti lideri Kemi Badenoch, göçmenlerin süresiz oturum izni almasını zorlaştıracak yeni bir göç politikası önerisini duyurdu. Buna göre, çalışma vizesiyle İngiltere'ye gelen göçmenlerin süresiz oturum izni alabilmesi için gereken süre beş yıldan on yıla çıkarılacak. Ayrıca, bu süreçte sosyal yardım veya sosyal konut talep eden göçmenler, kalıcı oturum hakkı elde edemeyecek.




Badenoch, vatandaşlık ve süresiz oturum hakkının yalnızca İngiltere'ye gerçek anlamda bağlılık gösteren göçmenlere verilmesi gerektiğini savundu. Yeni plana göre, sabıka kaydı bulunan veya kamu fonlarına bağımlı olan göçmenlerin başvuruları da reddedilecek.

İçişleri Bakanlığı’na göre, süresiz oturum izni alan kişiler 12 ay sonra İngiltere vatandaşlığına başvurabiliyor. Ancak Muhafazakâr Parti, vatandaşlık başvurusu için süresiz oturum hakkına sahip olma süresini bir yıldan beş yıla çıkarmayı öneriyor. Eğer bu değişiklik kabul edilirse, göçmenlerin İngiltere vatandaşlığına başvurabilmesi toplamda 15 yıl sürecek.

Yeni düzenlemenin, hükümetin önümüzdeki hafta parlamentoda görüşeceği Sınır Güvenliği, Sığınma ve Göçmenlik Yasası’na eklenmesi planlanıyor. Muhafazakâr Parti, önerinin 2021 yılına kadar geriye dönük olarak uygulanmasını istiyor. Ancak insan hakları savunucuları, bu düzenlemenin binlerce göçmenin haklarını kısıtlayacağını ve entegrasyonu zorlaştıracağını dile getiriyor.

Göç politikaları konusundaki sert açıklamalar, Reform UK partisinin artan popülaritesiyle bağlantılı olarak değerlendiriliyor. Bazı gözlemciler, Muhafazakâr Parti’nin göçmen karşıtı seçmenlerin desteğini kaybetmemek için bu tür açıklamalar yaptığını öne sürüyor. Yeni düzenlemeler, İngiltere’de göçmen hakları konusundaki tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor.

 

Ne çok konuşuluyor “gitmek" üstüne

Hiç yorum yok

05 Şubat 2025

Efnan Dervişoğlu 




Dün akşam, dolmuşta:

İzmit'te "otobüs" diyorlar; ama bunlar midibüs, "dolmuş" diyorum ben.
Şoför, koltuğunda. Aşağıda, daha sonra hareket edecek olan dolmuşun şoförü, konuşuyorlar. İçeride olduğumdan bizim şoföre ne sorulduğunu duymuyorum, cevapları duyuyorum sadece:

-Üniversitede, son sınıfta.

(...)

-Amerika'ya gitmek istiyor, ağbisi de Kanada'da ya...

(...)

-Kızım, nereye gitmek istersen git, dedim.

(...)

-Ben de Arabistan'a gideceğim.

(...)

-Ya inşaatta ya inci işinde çalışacağım.

(...)

-19.04, ben gidiyorum, hadi eyvallah!

Adam, arabayı çalıştırıyor; kapının üstündeki beyaz havlu başına değecek gibi, dikiz aynasındaki güller kımıldanıyor. İnci işi ne, yahu! Yapay yollarla inci üretiliyor, o sanırım. "Hanımla" filan demedi, ölmüş olabilir mi karısı, ayrılmışlar mı? Yok, karısı çalışmıyor, ondan. Ta Amerika'ya gönderecek, kızı isterse. Aferin! Okuldan çıkmadan önce karşılıklı çay içtiğimiz dostum da gidecek sonbaharda, İngiltere'ye. Ne çok konuşuluyor "gitmek" üstüne. Dolmuştan iniyorum, yürüyorum. Ev. Canım sıkılıyor her bir şeye.



                                            
                                        Ağzımın Tadı

                Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem,
                Boğazımda düğümleniyorsa lokma,
                Buluttan nem kapıyorsam, vara yoğa
                Alınıyorsam, geçimsiz ve işkilli,
                Yüzüm öfkeden karaya çalıyorsa,
                Denize bile iştahsız bakıyorsam,
                Hep bu boyu devrilesi bozuk düzen,
                Bu darağacı suratlı toplum!

                                                 Oktay Rifat

Ukraynalı mülteciler, Birleşik Krallık'ta vize belirsizliği nedeniyle işlerini ve evlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya

Hiç yorum yok

03 Şubat 2025

Birleşik Krallık'ta yaşayan Ukraynalı mülteciler, vize uzatma sürecindeki belirsizlik nedeniyle işlerini ve barınma olanaklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Ukraynalı mülteciler, özellikle dil bariyeri ve karmaşık evrak işleri nedeniyle vize yenileme sürecinde büyük zorluklar yaşıyor.

 


Bazı mülteciler, vizelerinin yakında sona erecek olması nedeniyle kira sözleşmelerini yenileyemediklerini belirtirken, diğerleri işverenlerinin ve ev sahiplerinin hukuki yaptırımlardan korkarak onlarla çalışmayı ve kontratlarını sürdürmeyi reddettiğini dile getiriyor. Aktivistler, hükümeti vize yenileme sürecini otomatik hale getirmeye çağırıyor.

Birmingham for Ukraine grubunun yöneticisi Simone Schehtman, bu sürecin Ukraynalı aileler için büyük bir stres kaynağı haline geldiğini belirterek, "Bu otomatik olmayan sistem büyük bir karmaşaya neden oluyor. Savaştan kaçan, çocuklarıyla birlikte burada olan kadınlar çok endişeli. Avrupa Birliği ülkeleri vize uzatma süresini otomatik olarak gelecek ilkbahara kadar uzattı ama Birleşik Krallık'ta durum belirsiz," dedi.

Ukraynalıların Birleşik Krallık'taki üç yıllık kalma süresinin vatandaşlığa sayılmamasının da büyük bir hayal kırıklığı yarattığını belirten Schehtman, "Dört buçuk yıl kesinlikle geçici bir süre değil. İnsanlar burada kök saldı, çocuklar okullara başladı, burada bir hayat kurdular. Ancak sürekli belirsizlik içinde yaşamaları bekleniyor," diye ekledi.

Solihull'da mültecileri destekleyen Brama Trust'ın yöneticisi Olga Meglinskaya, pek çok Ukraynalının kira sözleşmelerini yenileyemediklerini ve evsiz kaldıklarını söyledi. "Çok sayıda mülteci bu belirsizlik nedeniyle psikolojik çöküntü yaşıyor. Savaşın yaralarını sararken, şimdi bu stres yeniden travmaya yol açıyor," dedi.

Queen’s University Belfast tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Ukraynalı mültecilerin çoğu iş bulmakta zorlanıyor. Birçok işverenin ve emlak sahibinin, güncellenmemiş vize statüsü nedeniyle Ukraynalılarla sözleşme yenilememesi, ekonomik sıkıntıları artırıyor.

Hükümet sözcüsü, "Putin’in yasadışı işgalinden bu yana 300.000’den fazla Ukraynalıya sığınma hakkı verdik. Ukrayna İzin Uzatma Programı, Ukraynalılar için 18 aylık ek kalma izni sağlayacak ve bu süreci sürekli gözden geçiriyoruz," dedi. Ancak mülteciler, belirsizliğin sona ermesi ve Birleşik Krallık'taki yaşamlarının istikrara kavuşması için acil adımlar atılmasını talep ediyor.

 

Kaynak: The Guardian

Brexit 5. yılında: ne değişti?

Hiç yorum yok

31 Ocak 2025

31 Ocak 2020'de Birleşik Krallık, Avrupa Birliği'nden (AB) resmen ayrıldı. Bu tarih, Birleşik Krallık'ın 47 yıl boyunca sürdürdüğü siyasi bağları kopardığı bir dönüm noktası oldu. BBC, Brexit’le birlikte neler değiştiğini özetleyen bir yazı yayınladı.



Brexit'in beş yıl sonrasında etkileri halen tartışma konusu olmaya devam ediyor. Hem ekonomik hem de siyasi yönden yeni değişikliklerin olası olduğu belirtilirken, AB ile ilişkilerin geleceği de belirsizliğini koruyor.

Ticarette Düşüş Gözlemlendi

Ekonomistler, Birleşik Krallık'ın 1 Ocak 2021'de AB tek pazarı ve gümrük birliğinden çıkışının ticarete olumsuz yansıdığı görüşünde. AB ile serbest ticaret anlaşması yapılmasına ve gümrük vergilerinin önlenmesine rağmen, artan evrak işlemleri ve lojistik engeller, işletmeler için ticareti zorlaştırdı. Ancak bazı ekonomistler, uzun vadede AB düzenlemelerine tabi olmamanın yapay zeka gibi belirli endüstrilerde avantaj sağlayabileceğini belirtiyor.

Göç Politikaları Değişti

Brexit kampanyasında göç ana tartışma konularından biriydi. AB serbest dolaşım hakkı sona erdi ve 2021'de yeni bir göç sistemine geçildi. AB vatandaşları ve diğer ülkelerden gelenler, Birleşik Krallık'ta çalışabilmek için çalışma vizesi almak zorunda kaldı. Bu düzenleme AB'den göçü azaltırken, sağlık ve bakım sektörlerinde büyük bir işgücü açığının ortaya çıkmasına neden oldu. Aynı zamanda, AB dışından gelen göçmen sayısında artış gözlemlendi.

Seyahat Kuralları Değişti

AB ile serbest dolaşım sona erdiği için Birleşik Krallık vatandaşları, AB sınırlarında "AB/EEA/CH" geçiş noktalarını kullanamıyor. AB'ye vizesiz seyahat 90 günle sınırlandırıldı. 2025 itibariyle, AB yeni bir Elektronik Giriş-Çıkış Sistemi (EES) uygulamasını devreye sokacak. Bu sistemin sınır geçişlerinde bekleme sürelerini artırabileceği belirtiliyor.

Hukuki ve Vergisel Bağımsızlık

Brexit'in en büyük savunucularından biri, Birleşik Krallık'ın AB yasalarına tabi olmamasıydı. Brexit sonrasında 6.900'den fazla AB yasası Birleşik Krallık hukukuna dahil edildi. Ancak, 2023 itibariyle 600 yasa iptal edildi ve 500 finans yasasının kaldırılması planlanıyor.

Ekonomik Sonuçlar Tartışılmaya Devam Ediyor

2016 referandumunda tartışma konusu olan "AB'ye gönderilen para" meselesi de halen gündemde. Brexit öncesinde Birleşik Krallık, AB bütçesine yıllık 18.3 milyar sterlin katkıda bulunuyordu. Ancak AB'den ayrılmak, bu fonların yeniden dağıtımını gerektirdi. Şimdiye kadar AB tarım destekleri ve yapısal fonlarının yerini ulusal programlar aldı.

 

Kaynak: BBC

“İngiltere’de suç oranının en düşük olduğu grup Ankara Anlaşmalılar olabilir”

Hiç yorum yok

28 Ocak 2025

 

 Bu yazıda, Türkiye’den Birleşik Krallık’a Göçler başlıklı kitabımdan hareketle görüşmecilerin gözünden Ankara Anlaşmalıları ve sahaya ilişkin gözlemlerimi paylaşıyorum.

 Tuncay Bilecen




“GARDAŞ BİZİ DE ARAŞTIRSANA”

2014 – 2015 döneminde akademisyen olarak İngiltere’ye ikinci defa geldiğimde niyetim Türkiyeli göçmenlerin siyasal katılımı üzerine bir çalışma yapmaktı. Oldukça bereketli bir dönemde gelmiştim, çünkü hem Türkiye’de hem de Birleşik Krallık’ta seçimler vardı. Bu sırada sahada sürekli görüşmeler gerçekleştiriyor, yeni yeni insanlarla tanışıyordum. Onlardan biri olan ve sonradan arkadaş olacağımız Onur kendine has üslubuyla “gardaş bizi de araştırsana” diyerek Ankara Anlaşmalılar üzerine çalışma yapmayı aklıma soktu.

YENİ GÖÇ DALGASININ ÖZELLİKLERİ

Böylece, Home Office’ten o zamana kadar anlaşma yapanların sayısını isteyerek yola koyuldum. Toplumdaki abartılı rakamlara rağmen 2015’e kadar anlaşma yapanların sayısı 5 bini geçmiyordu. Daha sonra sahada görüşmeler yaptıkça Ankara Anlaşmalıların, birinci dalga göçle gelen göçmenlerden birçok bakımdan ayrıldıklarını gördüm. Bu yeni göç dalgasıyla gelenler hem demografik, sosyo-kültürel ve sınıfsal özellikleriyle hem de göç etme sebepleri (ekonomik, politik, kültürel, eğitim, ailevi sebepler, akraba ilişkisi vs.) ve sosyal hayattaki ilişkileri (uyum süreçleri, diğer toplumlarla ve ev sahibi toplumla ilişkileri, yaşadıkları bölgeler vs.) bakımından farklılık gösteriyordu.

ANKARA ANLAŞMALILARA KÖRÜN FİL TARİFİYLE BAKMAK

Körün fil tarifi örneğinde olduğu gibi toplum olarak meselelere durduğumuz yerden bakmayı seviyoruz. Ankara Anlaşmalılar meselesinde de aynı bakış açısına sahada çok sık rastlıyorum. Hal böyle olunca devreye çeşitli önyargılar giriyor. Çok duyduğumuz; “Ankara Anlaşmalılar var ya, bunların alayı aslında cemaatçi”, “Ankara Anlaşmalılar çok zenginler hepsi Richmond’da oturuyor” örneklerinde olduğu gibi. Oysa anlaşma yapanlar arasında Türkiye’nin politik ikliminden kaçanlar olduğu gibi kariyerinde yeni bir sayfa açanlar da var ya da en uygun göç yolu olduğu için zincir göçün devamı olarak hemşerilerinin veya ailesinin yanına gelmek isteyenler de var.


                                                    

RAKAMLAR NE SÖYLÜYOR?

TÜİK verilerine göre; 2016’da 69.326, 2017’de 113.326, 2018’de 136.740’ı, 2019’da ise 84.863 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yurtdışına göç etmiş. Bu göçlerin önemli güzergâhlarından biri de Ankara Anlaşması nedeniyle İngiltere. Sadece 2019’da anlaşmaya başvuranların sayısı 12 binden fazla. Göç edenlerin yaş dağılımlarına baktığımızda ise yüzde elliden fazlasının 20-39 yaş aralığında olduğunu görüyoruz. Bu yaş dağılımı aslında dünyadaki ortalama göç etme yaş aralığından farklı değil. Ankara Anlaşmalılarla ilgili bir başka hususu da ekleyelim, göç son yıllarda gittikçe “aile göçü” görünümü kazanıyor. Yine de başvuru yapanların üçte ikisi erkek ki bu da dünya göç parametreleriyle örtüşen bir veri.

ANKARA ANLAŞMALILAR NASIL ALGILANIYOR?

Yaklaşık iki hafta önce Politik Sığınmacılardan Ankara Anlaşmalılara – Türkiye’den Birleşik Krallık’a Göçler başlıklı bir kitap yayımladım. Bu kitabın odağında başlığından da anlaşılacağı gibi Birleşik Krallık’ta yaşayan Türkiyeli göçmenler yer alıyor. Görüşmeler sırasında sorduğum “Türkiyeli toplum dışarıdan nasıl görünüyor” sorusuna verilen yanıtlardan Ankara Anlaşmalıların nasıl algılandığı az çok görülebilir.

 “Açık söyleyeyim, son iki yıldır bir değişim var. Buranın göç geçmişinde köyden, tarımdan kopmuş gelmiş olanlar vardı. Şimdi ise beyin göçü var. Seksenlerdeki göç ile şimdiki göç farklı, özellikleri de farklı. Kent hayatını yaşamış insanlar şimdi geliyorlar. Eğitim daha yüksek. Gelip burada kafe barlarda çalışıyorlar ama mecburlar. Çünkü başka bir ilişkileri yok. Nasıl bir etki yaptı diye düşünecek olursam yeni gelenler, pozitif ve negatif yönlerinin olacağını düşünüyorum. Buraya bir nitelik katıyorlar bir kere bu pozitif yönü. Ancak bunu yaparken de eziliyorlar, sömürülüyorlar bu da negatif yönü. Hayat mücadelesi kısmını çok ağır yaşıyorlar.”  

 

SINIF DÜŞMEK

Türkiye’de beyaz yakalı olup da Birleşik Krallık’ta hizmet sektöründe ucuz işgücü olarak çalışmak birçok görüşmeci tarafından dile getirilen, Ankara Anlaşmalıların çoğu için alışılageldik bir örnektir. Bir görüşmeciye göre, ilk dönemlerde iyimser bir ruh halinde olan göçmenler zamanla acı gerçeklerle karşılaşmaktadır.

“Benim gözlemim, bu insanlar ilk üç ay ütopyayı yaşıyorlar. Her şeyin çok güzel olacağını düşünüyorlar. Ondan sonraki üç dört aylık süre boyunca gerçekle yüzleşiyorlar. Bu sefer nereden para kazanabiliriz? derdi başlıyor. Bu sefer üniversite mezunu, doktora yapan, çok iyi yerlerde çalışan insanlar restoranlarda, off licencelarda çalışmaya başlıyor. Para gelirse nereden gelirse gelsin yani benim tanıdığım vardı, adam Türkiye’deki bir bankada iyi derecede bir yöneticiyken en son patates soyuyordu restoranda. Gelir gideri karşılamak zorunda.”

 

SUÇ ORANI EN DÜŞÜK GRUPLARDAN BİRİ Mİ?

Yukarıda Ankara Anlaşmalılara ilişkin yazılanlar alandaki gözlemlere ve yapılan görüşmelere dayanmaktadır. Elbette bu, her Ankara Anlaşmalının zorluk yaşadığı veya etnik ekonomi içinde sömürüldüğü manasına gelmemektedir. Uyum sürecini son derece hızlı atlatan, dil yeterliliği ve profesyonel bir işi olduğu için bu tür zorluklar yaşamayan birçok Ankara Anlaşmalı da bulunmaktadır.

Son yıllarda Ankara Anlaşması yapanlarda Londra dışında yaşama konusunda bir eğilim bulunmaktadır. Bunda Londra’nın pahalı bir şehir olmasının önemli bir payı bulunmaktadır. Birleşik Krallık’ın çeşitli şehir ve kasabalarına yayılan Ankara Anlaşmalılar, ıssız kasabalarda gördüğümüz dönerci aile ya da kafe shop işleten Türkiyeli göçmen profili dışında yeni bir Türkiyeli göçmen kategorisi oluşturmaktadır. 

Yazının başlığını bir gözlem olarak ifade ederek yazıyı sonlandırayım. Sahada gözlemlediğim kadarıyla Ankara Anlaşmalılar vizelerine bir halel gelmesin diye o kadar dertleniyorlar ki bu temkinlilik hali onlarda kurallara kayıtsız şartsız uyma yönünde bir temayül oluşturuyor. Elimde bu konuya ilişkin bir data yok, ama Ankara Anlaşmalılar İngiltere’de suç oranı en düşük gruplardan biri olabilir.


                                                   



Birleşik Krallık'a göç edenlerin sayısı azalıyor mu?

Hiç yorum yok

27 Ocak 2025

The Office for National Statistics (ONS) göçe ilişkin güncel istatistikleri yayınladı. Buna göre, Haziran 2024 itibariyle bir önceki yıla göre % 20’lik (175 bin kişi) düşüşle  Birleşik Krallık’a 728.000 kişi geldi.  

 


Kaynak: BBC


ONS’ye göre ilgili dönemde gelen 1,2 milyon kişiden 479.000 kişinin Birleşik Krallık'tan ayrıldığını tahmin ediliyor.

Haziran 2024'e kadar olan 12 ayda Birleşik Krallık'ta yaşamaya gelen 1,2 milyon kişinin % 5'i (58.000) zaten Britanya vatandaşıydı.

% 10'u (116.000) AB vatandaşı veya Norveç, İzlanda, Lihtenştayn ve İsviçre'dendi.

Yaklaşık % 86'sı ise (1,0 milyon) AB dışındaki ülkelerden gelenlerden oluşuyordu.
Bunların da % 82'si (845.000) çalışma yaşında, (16-64 yaş arası) % 17'si (179.000) çocuk (16 yaşın altında), % 8'i (84.000) sığınma talebinde bulundu
.

Hintli göçmenler (116.000) bu bir yıllık bu süre boyunca gelen AB dışındaki göçmenler arasındaki en büyük grubu oluşturuyor.

İçişleri Bakanlığı rakamlarına göre, ilgili dönemde 432.225 öğrenci vizesi verildi. Bu da önceki 12 aylık döneme göre % 13’lük bir azalmaya tekabül ediyor.

ASGARİ GELİR GARANTİSİ ARTTI

Birleşik Krallık'ta çalışmak isteyen çoğu kişinin hala puan tabanlı sistem (PBS) aracılığıyla vize başvurusunda bulunması gerekiyor. Ancak yeni yürürlüğe giren kurallar uyarınca 11 Nisan 2024'ten beri daha yüksek maaşlı bir iş teklifi sunmaları gerekiyor.

Başvuru sahiplerinin yıllık en az 38.700 £ kazanmaları gerekiyor. Bu da önceki kuralda yer alan yıllık gelir (26.200 £) garantisine göre neredeyse %50'lik bir artışa tekabül ediyor.

Yeni kuralları açıklayan o zamanki İçişleri Bakanı James Cleverly, 2022'de Birleşik Krallık'a gelmeye hak kazanmış 300.000 kişinin artık hak kazanmayacağını iddia etmişti.

AİLE BİRLEŞİMİNE BAŞVURANLARIN SAYISI ARTTI

İçişleri Bakanlığı verilerine göre, Haziran 2024'te sona eren yılda 84.403 aile birleşimi vizesi verildi; bu, önceki 12 aylık döneme göre %12'lik bir artış anlamına geliyor.

Aile birleşimi vizesine aşağıdaki gruplar başvurabilir:
* Eşiniz veya partneriniz
* Nişanlınız veya evlilik öncesi sivil partner adayınız
* Çocuğunuz
* Ebeveyniniz
* Size uzun süreli bakım sağlayacak akrabanız
Aile irleşimi vizesinden yararlanmak için ayrıca iyi derecede İngilizce bildiğinizi göstermeniz  ve Birleşik Krallık'ta birlikte yaşayacağınız kişinin minimum gelir eşiğini karşılaması gerekir.


Bu, başlangıçta önceki 18.600 £ rakamından keskin bir artışla 38.700 £'a yükseltilecekti. Ancak yeni kuralların aileleri ayırma riskini taşıdığına dair uyarılardan sonra, önceki hükümet yeni minimumu 29.000 £ olarak düşürdü. Daha önce aile birleşimi vizesini yapan bir çiftin yeni gelir eşiğini karşılaması gerekmez.

İçişleri Bakanlığı istatistikleri, Haziran 2024'e kadar olan 12 ayda Birleşik Krallık'ta sağlık ve sosyal hizmetlerde çalışmak üzere gelen kişilere 89.095 vize verildiğini gösterdi. Bu, önceki 12 aya göre % 26'lık bir düşüşe tekabül ediyor.


© Tüm hakları saklıdır
Tasarım by Orbay Soydan