latest

Fransa’da seçimlere bir hafta kaldı

18 Nisan 2022

/ by Bisikletli Gazete

Fransa’da mevcut Başkan Macron ve aşırı sağcı Le Pen’in yarışacağı seçimlere bir hafta kaldı. Ancak bilindiği üzere bütün dikkatler Urayna-Rusya savaşında. Dolayısıyla bu seçim biraz da savaşın gölgesinde geçiyor.

M. Zewal Dogan

Daha önceki yazılarımda da vurgulamıştım; yarı-başkanlık sistemi ile idare edilen Fransa Cumhuriyeti, üniter yapısı ve laiklik ilkeleri ile de biliniyor.

Her ne kadar "rönesans" uyanışı İtalya düşünürler tarafından başlatılmışsa da, -yeniden doğuş- anlamına gelen rönesansa daha çok Fransız aydınlanmasına katkı sağlamış olan düşünürler (gerçek anlamda aydınlar) öncülük etmiştir. Hayatları pahasına dönemin katı kurallı hükümdarları olan kilise yönetimine karşı tutarlı davranışlarıyla tarihe isimlerini yazdırmayı başaran Jules Michelet, Jean Calven, Clement Marot, François Villon, François Rabelais ve daha birçok kimse toplumu düşünmeye teşvik etmiş ve uygarlığın gelişmesine katkı sağlamışlardır.

Tam olarak 9 Aralık 1905'te yürürlüğe giren Laiklik Kanunu ile din ve devlet işleri birbirinden ayrıştırılmış, bu tarihten beri hiçbir din adamı veya başka bir kültürel etkinlik çalışanına devlet tarafından maaş ödenmemiştir. Bütün dini cemaatler devletin denetiminde olup, diledikleri gibi serbestçe çalışma yapma hakkına sahiptirler.

Yeniden yapılanma anlayışını topluma indirgeyip pratiğe geçiren Fransa, bilindiği üzere burjuva devrimine öncülük etmiş (1789), hatta onun da ötesine vararak -kısa süreli de olsa- komün deneyimi de yaşamışıtr (1871).

Tarihsel geçmişi klasik anlamda sömürgelerle dolu olan Fransa'da birçok ulustan (ya da ayrı etnik kökenden) insan topluluklarına rastlamak mümkündür.

Halk arasındaki ilişkiler için kesin bir yaklaşımı dile getirmek zor ama, -ister yerli ister yabancı olsun- kanunlar karşısında herkesin eşit olduğu ilkesi devletin resmi politikasıdır. Herhangi bir devlet dairesinde, -münferit memur yaklaşımları hariç- yabancı kökenli olduğunuzdan dolayı ayrı bir muameleye tabii tutulmasınız.

Bisikletli Gazete’ye aslında seçimlerle ilgili yazmam gerekirken, okurlar için biraz da bahsini ettiğimiz ülkenin geçmişi hakkına bilgi sunmayı yararlı görüyorum. Umarım, özetle sunmaya çalıştığım hususlar işe yarıyordur.

Konumuza dönersek eğer, seçimlere bir hafta kaldı. Ancak, bilindiği üzere bütün dikkatler Urayna-Rusya savaşında. Dolayısıyla bu seçim, biraz da savaşın gölgesinde geçiyor.

Seçimlerin -İki Tur- yapıldığını daha önceki bilgilendirmede yazmıştım. Birinci tur seçimde 12 aday yarıştılar. İlk tur elemelerinde mevcut Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve aşırı sağcı parti lideri Marine Le Pen en çok oy alan iki lider oldu.

Göçmenler ve yabancı düşmanlığından başka hiçbir programı olmayan Bayan Le Pen'in bu yarışı kazanma şansı var mı? Evet var. Eğer cumhuriyetçiler, çevreciler (yeşiller), Merkez sol, aşırı sol ve marjinal gruplar geçmişte Baba Le Pen'e (Jean-Marie Le Pen) karşı yaptıkları gibi baraj oluşturup Macron'u desteklemez iseler, bu kez Bayan Le Pen'in seçilme olasılığı var gibi görünüyor. Cumhurbaşkanı Macron için iki söz söylemek gerekirse; birincisi: Macron, gençlik tarafından fazlaca sevilmemektedir. Seçim propagandası döneminde dile getirdiği "emeklilik yaşını 65'e çıkarma önerisi" de kendisine oy kaybettirecek gibi görünüyor. Bu bakımdan ilk tur seçimlerinde oyların %28'ini alarak en çok oy alması, ikinci tur için fazlaca bir şey ifade etmemektedir.

Sonuç olarak, işin sonuna gelindi neredeyse. Şunun şurasında bir hafta kaldı. Bakalım, göreceğiz... Anadolu'da bir söz vardır: Her şeyin hayırlısı olsun!



Hiç yorum yok

Yorum Gönder

© Tüm hakları saklıdır
Tasarım by Orbay Soydan