“Kendimizi sevdiğimizde dünyanın daha güzel bir yer olacağına inanıyorum”

 

Büyük beden modelliği yapan ve aynı zamanda beden olumlama aktivisti olan, oyuncu Ceren Öcal’la yaptığı sıra dışı işe ilişkin keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

 Ceren seni buraya hangi rüzgâr attı?

Londra’ya medya ve iletişim üzerine yüksek lisans yapmak için geldim. Sonra burada radyoda çalışmaya başladım. Cüneyt Özdemir’le birlikte 5N 1K buradan çektik. Derken “burası benim şehrim!” dedim. Çünkü Londra’nın çok kültürlü yapısı beni çok etkiledi. Hayatım boyunca da farklı ülkelerde yaşadım. Hiçbir zaman bir yere bir ülkeye ait hissetmedim kendimi. Londra’da da benim gibi insanlar olduğunu gördüm ve buranın kariyerim için uygun bir yer olacağını düşündüm.

 

Biraz yaptığın işlerden söz eder misin?

Ben tıpkı Rönesans dönemindeki insanlar gibiyim, aynı anda dört beş iş birden yapıyorum. Çok severek oyunculuk, büyük beden modelliği yapıyorum. “We are more than size size” diye bir platformum var. Orada beden olumlama, ırkçılık ve cinsiyetçiliğe karşı kampanyalar düzenliyorum. Aynı zamanda tercümanlık yapıyorum.

 

Oyunculukla ilgili hangi projelerde yer aldın?

Birçok projede yer aldım. Reklam filmlerinde çok oynuyorum bu aralar. Büyük bütçeli filmlerde oynadım. Başrolüm de oldu ilk defa iki gün önce. Yan rollerim, çok küçük rollerim, hiç konuşmadığım sahneler de oldu. Sevdiğim işi yaparak geçim sağlamayı istediğim için rol ayırt etmiyorum.

                                   

Büyük beden modelliği nedir?

Büyük beden modelliği çizgilerin dışında bir modellik olarak tanımlayabiliriz. 1.70 boyunda, 75 kilo, 44 beden bir kadınım. Bu bize dayatılan bir beden ölçüsü değil.

Büyük beden modelliği burada aktif olarak üç yıldır, çok severek yapıyorum. İnsan bedeninin her ölçüde olabileceğine inanıyorum. Özellikle genç kızlar onlara sunulan kalıplar yüzünden kendileriyle mutlu olamıyorlar. Belli bir kalıpta olmak gerektiğini düşündükleri için kendileriyle barışık da olamıyorlar. Aslında o hallerini sevseler, benimseseler çok güzel olduklarını anlayacaklar. İşte ben bunu göstermek istiyorum.

 

Bize sunulan kalıpları, klişeleri kırmak lazım galiba…

Kesinlikle… Kendi bedenimizi sevmeliyiz. İşte bu felsefeyi benimsetme çabasına “beden olumlama hareketi” deniyor.

 

Seni takip ettiğim kadarıyla müthiş bir pozitif enerjin var. Beden olumlamayı kendi karakterine de yedirmişsin…

Pozitif enerji hayatta mutluluğa açılan en güzel yol. Özgüven vermek istiyorum. İnsanların kendilerine güvenmelerini istiyorum. Çünkü güven olduğu zaman birbirlerini de seveceklerine inanıyorum. İnsanlar kendilerini sevdiklerinde dünyanın daha güzel bir yer olacağına inanıyorum.  

 

Yaptığın işe ilişkin etrafından nasıl tepkiler alıyorsun?

Hiçbir zaman yaptığım işten utanmadım. Bazen kalıpların dışında işler yaptım, yapmaya da devam edeceğim. Hiç kimseye karşı vereceğim bir hesap olduğunu düşünmüyorum.

Etrafımdan güzel şeyler duyuyorum. Yargılayanlar oluyor ama kulaklarım kapalı onlara karşı. Onları çevremde pek barındırmamaya çalışıyorum veya öğretmeye çalışıyorum. Bazen insanları bu konuda etkileyebiliyorum, bazen de etkileyemiyorum ama ben yolumda her zaman kendi çizgimde ilerliyorum.

 

Türkiyeli toplum için bir şeyler yapmadın mı?

Bir kere bir defile organize ettim. Fakat çok fazla ismim karalandı. Hayatımda ilk defa Türkler için bir şey yaptım. Bütün yabancı çevremi kattım. Çok büyük bir emek verdim. Rencide edildim, hakarete uğradım. Ağladım günlerce. İnsanlar beni tanımadan o kadar kötü şeyler yazdılar ki hakkımda, bu beni çok üzdü. Bundan dolayı kırgınım.

 

Onlar için bir şeyler söylemek ister misin?

Burada çok yetenekli Türk gençler var. Onların ellerinden tutmak yerine, onları aşağıya itmemelerini ümit ediyorum. Bize destek vermeleri gerekiyor. Egolarını bir tarafa bırakıp bizi bağırlarına basabilirler. Sanatçıyız ve burada bir şeyler yapmak istiyoruz. Onların içten desteği olursa daha güzel şeyler yaparız. Maalesef ben yabancılardan gördüğüm desteği kendi toplumumdan görmüyorum.

 

Bundan sonra neler yapmayı düşünüyorsun?

Yazar ve müzisyen olan bir erkek arkadaşım var. Benim gibi dışa dönük ve cesur bir insan. Onunla birlikte YouTube kanalı açacağız. Türkçe bir şeyler yapacağız.

Oyuncu olarak daha güzel roller almak istiyorum. Aktivizme devam edeceğim. Belki erkek arkadaşımla bir iki beste yaparım. Onu kaydederim. Tamamen, sanat, müzik, oyunculuk gibi ruhumu besleyecek işler yapmak istiyorum.

 bisikletligazete@gmail.com

                                      

                                         

                                             👉    Spotify'dan dinlemek için

 

* Bu röportaj ilk kez Olay Gazetesi'nin 27 Ekim 2020 tarihli sayısında yayınlanmıştır.