latest

Irkçılığın sürü bağışıklığı yoktur!

03 Kasım 2020

/ by Bisikletli Gazete

Irkçıların Covid -19 salgınını fırsat bilerek, bir başka ölümcül virüs olan ırkçılık mikrobunu yaymaya başlamaları, İngiltere’de ve dünyanın diğer ülkelerinde yaşamakta olan göçmenler ve azınlıklar için tehlikeli sonuçlar doğurabilir.



Yardaş Serdar Gökcan

yardasserdar@gmail.com

Hepimizin bildiği gibi perşembe günü bütün İngiltere’de ikinci karantina uygulaması başlayacak. Aralık ayının ikinci gününe kadar sürmesi planlanan karantinanın uzatılma ihtimalinden bahsediliyor. Bulaşma oranlarında düşme olmaması halinde bu uzatmadan kaçmak mümkün olmayacak gibi. Dolayısıyla hükümet yeniden vatandaşlarından fedakârlıkta bulunarak kurallara uymalarını beklediğini açıkladı. İşçi Partisi ise bu kararı gecikmiş bulmakla birlikte destekliyor.  

Gelir seviyesi ve zenginlik bakımından % 1’lik kesimi oluşturan aşırı zenginleri saymazsak -ki onlar gelirlerini ve zenginliklerini bu süreçte arttırmaya devam ettiler- sokaktaki insanın ekonomik kaybının boyutları henüz bilemiyoruz, fakat yaşıyoruz. Fakirleşme sadece ekonomik değil, kültür ve sosyal dünyamızda da tam gaz devam ediyor.

Irkçıların dünya çapında böylesine felaketlere yol açan bir virüs salgınını fırsat bilerek, bir başka ölümcül virüs olan ırkçılık mikrobunu yaymaya başlamaları, İngiltere’de ve dünyanın diğer ülkelerinde yaşamakta olan göçmenler ve azınlıklar için tehlikeli sonuçlar doğurabilir. 



DEĞİŞMEYEN GÜNAH KEÇİLERİ

Bugünlerde İngiltere örneğinden yola çıkarak dünyadaki bütün ulus devletlere uygulayabileceğimiz bir formül işlemeye başlamış durumda. Ülkeler ne zaman büyük felaketlerle karşı karşıya kalsalar hemen bir günah keçisi bulunur ve bu günah keçisi de genellikle göçmenler ve azınlıklar olur. Bu döngü neredeyse hiçbir ülke de hiç bir dönemde değişmez. Ancak Covid - 19 salgını, bu alışkanlığa sahip ırkçıların eline pek bir koz vermediğinden yeni bir günah keçisi buldular; karantina.

Karantina karşıtlığı ve yandaşlığı olarak toplumu bölebileceklerini anladıkları andan itibaren bu konunun üzerine gitmeye başladılar. Bunun en son örneği de, AB’den ayrılma sürecindeki fırsatı iyi değerlendiren Nigel Farage’dır.  Brexit Partisi kurarak süreçten nemalanan Farage, partisinin adını değiştirdi (Reform UK) ve karantina karşıtı politikaları gündemine almaya başladı. Dünyadaki en sıkı karantina karşıtı olup bunun bedelini halkına ödetmekten çekinmeyen ABD Başkanı Donald Trump’ın Washington’daki otelinin lobisinden yeni yol haritasını açıklayan Nigel Farage, bu süreci arkasına Amerika’daki ırkçıları alarak devam ettireceğini, şüpheye yer bırakmayacak şekilde belli etti.


                                       Nigel Farage

IRKÇILARIN YENİ GIDASI KARANTİNA KARŞITLIĞI

Orta ve kuzey İngiltere’de gün geçtikçe fakirleşen İngilizlerin, aşırı sağcıların tuzağına nasıl düştüğünü geçen seçimlerde görmüştük. Şimdi aynı kitle, fakirleşmelerinin ve yaşadıkları sosyal sıkıntıların tek sorumlusu karantina ve dolayısıyla karantina taraftarlarıymış gibi bir algıya maruz bırakılıyor. Daha Brexit sürecinde kurduğu partisinin topladığı yardımların arkasındaki Rus gölgesi kalkmamış olan Nigel Farage, Amerika’daki ırkçıların dümen suyuna girmiş gibi görünüyor. İspanya’daki ve İtalya’daki ırkçılarsa Farage’dan önce davranıp sokağa çıktılar bile.

Irkçıların dünya çapında böylesine felaketlere yol açan bir virüs salgınını fırsat bilerek, bir başka ölümcül virüs olan ırkçılık mikrobunu yaymaya başlamaları, İngiltere’de ve dünyanın diğer ülkelerinde yaşamakta olan göçmenler ve azınlıklar için tehlikeli sonuçlar doğurabilir.



KOMPLO TEORİLERİNDEN BESLENMEK

Günah keçisi olmaya en müsait olan bu kesimler, karantina karşıtlığı ve sosyal Darwinci yaklaşımlar üzerinden sapkın görüşlerin hedefi olabilirler. Kaynakların yetersizliği ve eşit dağıtılmaması ile zaten gelir seviyesi düşük olan bu kesimler, Covid – 19’dan en çok ölen ve zarar görenler aynı zamanda. Bütün bu mücadele içerisinde, bir de ırkçıların saldırılarına maruz kalmaları, zaten yeterince gerilmiş olan toplumsal kesimler arasındaki ilişkilerin kopma noktasına gelmesine neden olabilir.

Biz göçmenlerin ve azınlıkların, bu ırkçı saldırılara ve komplo teorilerine karşı her zaman uyanık olmamız ve bilimin yolundan sapmadan, yalan yanlış yorumlara karşı kendimizi ve çocuklarımızı korumamız gerekiyor. Irkçılığın karanlığının yayılmasını ancak bilimin tuttuğu ışığın önleyeceğini unutmadan hareket etmememiz, geleceğimizi kurtarmamızın tek yoludur. Çocuklarımızı bu iki ölümcül mikroptan da korumak zorundayız. Aklımızdan hiç çıkarmayalım ki ırkçılığın sürü bağışıklığı yoktur.

https://www.youtube.com/c/BisikletliGazete

https://twitter.com/BisikletliGaze1

 

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

© Tüm hakları saklıdır
Tasarım by Orbay Soydan