latest

Ne çok konuşuluyor “gitmek" üstüne

18 Temmuz 2024

/ by Bisikletli Gazete

Efnan Dervişoğlu 




Dün akşam, dolmuşta:

İzmit'te "otobüs" diyorlar; ama bunlar midibüs, "dolmuş" diyorum ben.
Şoför, koltuğunda. Aşağıda, daha sonra hareket edecek olan dolmuşun şoförü, konuşuyorlar. İçeride olduğumdan bizim şoföre ne sorulduğunu duymuyorum, cevapları duyuyorum sadece:

-Üniversitede, son sınıfta.

(...)

-Amerika'ya gitmek istiyor, ağbisi de Kanada'da ya...

(...)

-Kızım, nereye gitmek istersen git, dedim.

(...)

-Ben de Arabistan'a gideceğim.

(...)

-Ya inşaatta ya inci işinde çalışacağım.

(...)

-19.04, ben gidiyorum, hadi eyvallah!

Adam, arabayı çalıştırıyor; kapının üstündeki beyaz havlu başına değecek gibi, dikiz aynasındaki güller kımıldanıyor. İnci işi ne, yahu! Yapay yollarla inci üretiliyor, o sanırım. "Hanımla" filan demedi, ölmüş olabilir mi karısı, ayrılmışlar mı? Yok, karısı çalışmıyor, ondan. Ta Amerika'ya gönderecek, kızı isterse. Aferin! Okuldan çıkmadan önce karşılıklı çay içtiğimiz dostum da gidecek sonbaharda, İngiltere'ye. Ne çok konuşuluyor "gitmek" üstüne. Dolmuştan iniyorum, yürüyorum. Ev. Canım sıkılıyor her bir şeye.



                                            
                                        Ağzımın Tadı

                Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem,
                Boğazımda düğümleniyorsa lokma,
                Buluttan nem kapıyorsam, vara yoğa
                Alınıyorsam, geçimsiz ve işkilli,
                Yüzüm öfkeden karaya çalıyorsa,
                Denize bile iştahsız bakıyorsam,
                Hep bu boyu devrilesi bozuk düzen,
                Bu darağacı suratlı toplum!

                                                 Oktay Rifat

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

© Tüm hakları saklıdır
Tasarım by Orbay Soydan