latest

Rusya'nın tehdidine karşı İsveç NATO'ya girecek mi?

23 Ocak 2022

/ by Bisikletli Gazete

Rusya'nın, Ukrayna'yı işgal ederek Kuzey Karadeniz sahil şeridindeki kontrol alanını genişletme planı ve Baltık Denizi'ndeki güç gösterileri, uzun zamandır Baltık ülkelerini tedirgin ediyor.  Bu durumdan son derece rahatsız olan İsveç'in NATO üyeliği yeniden gündemde. Bu yazımda, Rusya tehdidi ve NATO üyeliği konusunda İsveç parlamentosundaki partilerin tutumunu siz Bisikletli Gazete okuyucuları için özetleyeceğim.

 


Hüseyin Mirza Karagöz

hmkaragoz@hotmail.com

 

RUS TEHDİDİNE KARŞI PATRİOT VE ROBOT ALIMI

İsveç, Rus tehdidi karşısında tedbir almak amacıyla son yıllarda orduya eskisinden çok fazla bütçe ayırdı. Hava savunma sistemini güçlendirmek için patriot füzelerini ve robotları ordu envanterine katmaya başladı. Bunlardan dört tanesi 2021 yılı içinde kuruldu.  Aralık ayının ortalarında da tatbikat yapılarak bu füzelerin denemesi yapıldı. Füzelerin tamamı en geç 2025'te teslim edilecek. Sadece bunlar için ayrılan bütçe yaklaşık 30 milyar SEK tutarında.

Bir savaş durumunda, ordu ve hükümetin yanı sıra belediyelerin ve bölge meclislerinin de buna hazırlıklı olması gerektiği konusunda tartışmalar sürüyor. Geçen hafta, özellikle de korunma önceliği olan Nükleer Enerji Santralleri üzerinde ve Stockholm semalarında kim tarafından uçurulduğu bilinmeyen dronlar görüldü. Bu da söz konusu tartışmaları alevlendirdi. 

RUS GEMİLERİ BALTIK DENİZİNDE 

Rusya, geçen yıldan bu yana Ukrayna sınırına asker yığarak Ukrayna’yı rahatsız ediyor. Bu durumda NATO da Rusya’yı frenlemek için Ukrayna’nın yanında durduğunu hissettiriyor ve haliyle Karadeniz’de Rusların daha fazla kıyı kontrol etmesini önlemeye çalışıyor. Çünkü NATO'nun da uzun yıllara dayanan Karadeniz’i bir "NATO DENİZİ" yapma planı var.

Rusya'dan temsilciler hafta içi ABD, NATO ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'ndan (AGİT) temsilcilerle üç ayrı toplantıda bir araya geldiler. Diğer taraftan Rusya, Baltık Deniz'indeki varlığını da zaman zaman gösteriyor. Geçen haftanın sonunda, üç Rus çıkarma gemisi Baltık Denizi bölgesine girerken gözlemlendi. İsveç Hava Kuvvetleri de dahil olmak üzere birçok ülkenin savunma kuvvetleri gemileri takip etti. İsveç, ayrıca denizdeki en büyük adası olan Gotland’a aniden asker ve teçhizat taşıdı. Ordu sözcüsü, geçen hafta başı Rus çıkarma gemilerinin Baltık Denizi'ni terk etmeye başladığını açıkladı.

 



İSVEÇ GÜVENLİK POLİTİKASI VE NATO İLİŞKİLERİ

İsveç'in güvenlik politikası İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana birçok kez değişti.

- 1945 yılında İkinci Dünya Savaşı bittikten sonra da İsveç, tarafsız bir politika izlemeyi seçti. Savaş olması durumunda tarafsız davranacağını deklare etti.

- 1992 yılında soğuk savaş bitince Avrupa’daki koşullar da değişti.

- 1995 yılında İsveç AB’ye üye olunca güvenlik politikasından değişiklik yaptı, ama “askeri ittifak özgürlüğüne” bir kez daha vurgu yaparak, bir savaş olması durumunda askeri olarak tarafsızlığını devam edeceğini ilan etti

- 2002 yılında tarafsızlığı belirtilmekle beraber, güvenlik ve askeri işbirliği politikası daha da genişletilerek “askeri ittifak ve işbirliği özgürlüğü” ve “AB topluluğu içinde ve diğer ülkelerle işbirliği içinde” olduğu vurgulandı. 

- 2009 yılında “güvenlikte dayanışma politikası” vurgusu yapıldı ve meclis “bir üye devlet veya bir İskandinav ülkesi, bir felaket veya saldırıdan etkilenirse İsveç'in pasif durmayacağı" ifade edildi. 

- 2020 yılında meclisteki çoğunluk, hükûmetin NATO-Finlandiya modeli gibi bir çalışma başlatmasını gündeme getirdi. Şu ana kadar hükûmet böyle bir çalışma başlatmadı. Bunun yerine, 2002 yılında kararlaştırdığı ve başlattığı ilişkilerin o şekilde devam etmesinden yana oldu. Zaten 2018 yılında Norveç’te yapılan en büyük NATO tatbikatı için askerlerin ve teçhizatın taşınması esnasında İsveç topraklarının kullanımına izin vermişti. 

Bu bağlamda İsveç Başbakanı NATO Genel sekreteri ile geçen hafta bir görüşme gerçekleştirdi. Başbakan Andersson, toplantıdan sonra Twitter hesabında "Avrupa güvenlik düzenini korumanın ve İsveç ile NATO arasındaki ortaklığı derinleştirmenin önemi konusundaki görüşmemiz için NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'e teşekkür ederim" dedi.

Stoltenberg de Twitter hesabında "İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ile Rusya'nın Ukrayna ve çevresindeki askeri yapısını ve Avrupa güvenliğini konuştuğumuz güzel bir sohbet oldu. İsveç, saygın bir NATO ortağıdır ve tüm ülkelerin kendi güvenlik düzenlemelerini seçme hakkını destekliyoruz” yazarak toplantıdaki memnuniyetini dile getirdi

NATO ÜYELİĞİ KONUSUNDA MECLİSTEKİ PARTİLERİN GÖRÜŞÜ

İsveç’in NATO’ya üyeliği çok uzun zamandır, özellikle sağ partilerin çok sık gündeme getirdiği bir konu. 

Peki, İsveç'in NATO üyeliği konusunda meclisteki partiler ne düşünüyorlar?

 -Sosyal Demokrat İşçi Partisi (S), Hayır

İsveç'in NATO'ya katılmasını istemiyor, ancak parti, İsveç'in NATO tarafından düzenlenen barışı koruma operasyonlarına ve NATO'nun NATO Mukabele Gücü (NRF) gibi çeşitli tatbikat konseptlerine katılımından yana. Başbakan Magdalena Andersson da NATO ile ortaklığı derinleştirmek istediğini belirtti.

 -Muhafazakârlar (M), Evet

Ülkenin güvenliğini güçlendirmek ve İsveç'in güvenliğini etkileyen kararlar alınırken masaya oturmasına izin verilmesi için bir NATO üyesi olmasını istiyor. Ayrıca, "İsveç'in üyelik başvurusu için kapıyı açık tuttuğunu gösteren" bir NATO üyeliği sunmasını istiyor.

 -Sol Parti V), Hayır

İsveç'in NATO üyeliğine hayır diyor. Parti, İsveç'in güvenlik ve savunma politikasının dış etki olmaksızın kararlaştırılmasını istiyor ve üyeliğin yeniden silahlanmaya yol açacağına ve İsveç'in bu sayede dış dünyada kötüleşen güvenlik sorununun bir parçası olacağına inanıyor. 

 -Merkez Sağ Partisi C), Evet

İsveç'in NATO'ya katılmasını istiyor. "İsveç, katılıp katılmayacağımıza kendisi karar verir, ancak üyelik konusunda Finlandiya ile işbirliği için çaba gösterir. Merkez Parti, İsveç'in güvenlik politikası çizgisinde bir NATO seçeneği belirtmesini de istiyor."

 -Hristiyan Demokratlar (KD), Evet

İsveç'in NATO'ya ait olduğuna inanıyor ve Batı dünyası için ittifakın barış, güvenlik ve askeri kapasitenin ana garantörü olduğuna inanıyor.

"Sınırlarımızın ve çıkarlarımızın askeri bir güç tarafından tehdit edildiği bir durumda güvenliğimizi kendi başımıza sağlayamayız. Güvenlik başkalarıyla birlikte inşa edilmelidir ve Avrupa'da demokrasi ve bağımsızlığı korumak için hem AB hem de NATO gereklidir."

-Yeşiller Partisi (MP), Hayır

İsveç'in tarafsız kalmaya devam etmesini istiyor. Partiye göre bu, diyalog fırsatlarını artırıyor. İsveç bir barış komisyoncusu olarak hareket ederse rahatlamaya katkıda bulunur. 

-Liberaller L), Evet

NATO üyeliği konusunda olumlu bakmaya devam ediyor.

"20 yılı aşkın bir süredir Liberaller, İsveç'in NATO'ya üyeliği için savaşıyor. Liberallere göre NATO, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana özgür Avrupa'yı savunuyor ve diğer üyeleriyle birlikte barış ve özgürlüğü sağlıyor. Bugün güvenlik ittifaklarla mümkündür. İsveç kendisini dış dünyadan ne izole etmeli ne de izole edilmeli.”

-İsveç Demokratları (SD), (şartlı) Evet

Irkçı SD, İsveç'in referandum yapmadan önce NATO'ya katılmasını istemiyor. Öte yandan parti, Finlandiya'dakine benzer bir sözde NATO üyeliği görmek istiyor. Parti programında;

“Yakın çevremizdeki güvenliğin aniden bozulması durumunda İsveç'in NATO üyeliğine başvurma fırsatını elinde bulundurduğu anlamına gelir. Bu aynı zamanda İsveç'in güvenlik politikasını Finlandiya ile uyumlu hale getirmesi anlamına geliyor ve bu da ülkeler arasında artan savunma işbirliği için olumlu ", diye yazıyor.

Özet olarak, şu anki meclis aritmetiğinde dört sağcı parti evet diyor ve ırkçı partinin referandum şartı koşuyor. NATO üyeliği için meclis çoğunluğu var, ancak Sol parti, Yeşiller ve Sosyal Demokrat hükümeti hayır demeye devam ediyor.

Bir sonraki makalede görüşmek üzere


İyi pazarlar...

 

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

© Tüm hakları saklıdır
Tasarım by Orbay Soydan