İmza kampanyası amacına ulaştı: Turkish Workers vizeliler artık çocuklarının eğitimi için “home fee” ücreti ödeyecek

Hiç yorum yok

05 Haziran 2024




Daha önce Turkish Workers/ Businesspersons vizesiyle İngiltere’de bulunanların çocukları yüksek öğrenim ücreti öderken “home fee” hakkından yararlanıyordu. Ancak Brexit’in ardından bu haktan yararlanmak isteyenlere 31.12.2020’den önce İngiltere’de ikamet ediyor olma kuralı getirililmişti. Konuyla ilgili mağduriyet yaşayan aileler, çocuklarının eğitim ücreti olarak “home fee” ödemeleri için imza kampanyası başlatmıştı. Kampanya başarıya ulaştı ve Turkish Workers vizesiyle İngiltere’de yaşayanların çocukları artık home fee ücreti ödeyecekler.

Kampanya için açılan instagram hesabı @homefeerights konuya ilişkin olarak şu açıklamayı yaptı: “Başardık! ‘Yerel Öğrenci Statümüzü’ kazandık. Sayın Baroness Hussein-Ece ve Sayın Lord Sharkey’in büyük desteği ile DfE yeni bir yönerge yayınladı ve UKCISA rehberi de dün bu doğrultuda güncellendi. Bu süreçte başta Saygıdeğer Büyükelçimiz Koray Ertaş Beyefendiye ve Türk Büyükelçiliği yetkililerine, sesimizi duyurmamıza destek olan yayın organlarına, konu ile ilgili endişelerimizi paylaşan ve dilekçeyi imzalayan herkese (seçimler nedeniyle erken kapansa da) teşekkürlerimizi iletmek istiyoruz. Bu güncellemeyi etkilenebilecek herkesle paylaşmanız ve onların da haberdar olmasına yardımcı olmanız dileğiyle sevinçle duyuruyoruz.

Özlem Taş’ın yönettiği “Out of Sorts” 5-15 Haziran tarihleri arasında Tower Theatre’da

Hiç yorum yok

Danusia Samal’ın yazdığı, Özlem Taş’ın yönettiği iki farklı kültür arasında sıkışmış Zara’nın yaşamını konu alan “Out of Sorts” adlı oyun Tower Theatre’da seyirciyle buluşuyor.  

 




Yaklaşık iki buçuk saat süren ve İngilizce olarak oynanacak Out of Sort, “iki dünya arasında kaldığınızda kendinizi nasıl şekillendirirsiniz?” sorusuna yanıt arıyor.

The Guardian’da Arifa Akbar imzasıyla yayınlanan yazıda oyuna ilişkin şu ifadelere yer veriliyor: “Danusia Samal'ın karmaşık draması, evliliğe giden genç bir Müslüman Y kuşağının ikili hayatını anlatıyor. Zara, İngiliz arkadaşlarına göre partilemeyi seven, vegan bir hipster’dır. Oysa mülteci ailesine göre ise sevgilisi Jameel ile nişanlı ve avukat olma yolunda ilerleyen Müslüman bir kadındır. Gerçekte ise Zara kim olmak istediğinden tam olarak emin değildir ve kimliğinin çelişkili tarafları farklı durumlarda ortaya çıkar.”

Oyunun tanıtımı hakkındaki yazı ise şöyle:

“İngiliz-Kürt bir Y kuşağı çocuğu olan Zara'nın çifte kimliğinin karmaşıklığı içindeki yolculuğuna katılın. Beyaz İngiliz arkadaşlarıyla birlikte şehirli yaşam tarzını mı benimseyecek yoksa mülteci ailesiyle birlikte Kürt mirasını mı onurlandıracak? Bir kadının bölünmüş bir toplumda yerini bulma mücadelesinin kalbinde yattığı bu kendini keşfetme ve kültürel keşif yolculuğunda bize katılın. Kültürel çatışmanın bu incelikli tasvirinde kimlik, arkadaşlık ve ailenin evrensel bağlarının dokunaklı keşfini deneyimleyin.  Out of Sorts, sınırları aşan, etkileyici bir tiyatro arayan izleyicilere hem içgörü hem de duygusal derinlik sunan, yankı uyandıran bir hikâye.”

 

Oyuncu kadrosu:
Hüseyin : Şükrü Demir

Leyla : Nadine Gharzeddine
Zara : Nassima Bouchenak
Fatma : Trina Bhattacharya
Alice : Lily Walters
Anthony : Cedric Dumornay

 

Yapım ekimi:
Director : Özlem Taş
Set Design : Millie Weston & Freya Alexander
Costume Design : Poppy Hill and Lucy White
Lighting Design : Steven Cox
Music and Sound Design : Matthew Ibbotson
Associate Director : Rosie Barwick
Stage Manager : Patrice North
Assistant Director : Sarah Assaf
ASMs: Olga Walkowska, Trinidad Prieto
Lighting Operator : Steven Cox, Rosie Barwick, Freya Alexander or Millie Weston

Sound Operator : Matthew Ibbotson, Freya Alexander or Anna Kidd

 

 Bilet fiyatları £14, prömiyer £7

 

Oyun tarih ve saatleri:
Haziran, Çarşamba, 7.30pm
Haziran, Perşembe, 7.30pm
Haziran, Cuma, 7.30pm
Haziran, Cumartesi, 3pm
Haziran, Cumartesi, 7.30pm
11 Haziran, Salı, 7.30pm
12 Haziran, Çarşamba, 7.30pm
13 Haziran, Perşembe, 7.30pm
14 Haziran, Cuma, 7.30pm
15 Haziran, Cumartesi, 3pm
15 Haziran, Cumartesi  7.30pm

Bilet: https://www.towertheatre.org.uk/out-of-sorts/

Day-Mer 35. Kültür ve Sanat Festivali başlıyor!

Hiç yorum yok

03 Haziran 2024

 İngiltere’de topluma yönelik faaliyet gösteren DAY MER Kültür ve Sanat Festivali bu yıl 35’inci kez 4 Haziran-7 Temmuz arasında gerçekleşecek. DAY MER yönetim kurulu ve üyeleri toplumun en uzun soluklu festivalinin organizasyonu için geçen cuma akşamı Kuzey Londra Toplum Merkezi’nde (KLTM) görev dağılımı yaptı.


Kaynak: AÇIK GAZETE

DAY MER Başkanı Aslı Gül 35 yıllık deneyimin ışığında bu yılki festival çıtasını daha da yükselttiklerini belirterek şöyle konuştu:

“İngiltere’de emekçiler artan fiyatlar ve yoksulluktab etkilenirken, yaşanabilir bir ücret ve güvenceli iş bulmak her geçen gün zorlaşıyor. Göçmen toplum olarak  bizde bundan etkileniyoruz. Özellikle göçmen karşıtı politika ve söylemlerin arttığı, çıkan karşı yasalarla yaşadığı ülkeye yabancılaştıran bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçilere yönelik saldırılar yerli göçmen tanımıyor. Dolayısıyla saldırılara karşı birlikte mücadele etmek hem emekçilerin birliğinin bölünmemesi, hemde önyargıların kırılması açısından önemlidir. Festivalimiz etkinlikleriyle kültür ve sanat aracılığıyla emekçilerin birliğini örme ve güçlendirme misyonunuda taşıyor.”

Bu yılki programın dopdolu olduğunu belirten Gül, “Festival, 4 Haziran’da Yazar Aydın Çubukçu ve Fransa’da yaşayan efsane ressam İsmail Yıldırım’ın katılımıyla ‘Ezilenlerin İkonografisi’ başlıklı söyleşiyle başlayacak ve onlarca etkinlik sonrası 7 Temmuz’da da Miraz, Don Kipper ve Kontrast gruplarının sahne alacağı Clissold Park’taki park şenliği ile son bulacak” dedi.

Gül, bu yıl “Birlikte Güçlüyüz” şiarıyla gerçekleşecek festivalin etkinliklerine toplum üyelerini davet ederek, “İngiltere’de ekonomik kriz ve 4 Temmuz seçimleri, Türkiye’de yoksullaşma, dünyada savaş çığırtkanlığı ve İsrail’in Gazze katliamına karşı daha iyi bir dünya için emek güçlerinin birliğini gerektiriyor. Biz de  ‘Birlikte Güçlüyüz’ şiarıyla festival etkinliklerinde bir araya gelerek direnişi ve umudu büyüteceğiz. Bu amaçla bütün toplum üyelerini dostlarıyla birlikte etkinliklere bekliyoruz” diye konuştu.

DAY MER üye ve dostlarının özverili çabalarıyla festivalin 35 yıldır kesintisiz devam ettiğini vurgulayan Gül, “Ancak bu festivalin sürdürülebilmesi için daha fazlasına ihtiyaç duyulan bir döneme girmiş bulunuyoruz. Emekçilerin kürsüsü olan festivalimiz için toplumun daha fazla sahiplenmesi, izleyici olmanın yanı sıra etkin birer katılımcı olunması ve daha fazla destek sunulmasıyla gerekiyor” diye devam etti.

FESTİVAL ETKİNLİKLERİ

  • RENKLİ RESİMLİ SÖYLEŞİLER – 4 Haziran 19’da KLMT’de (22 Moorfield Rd N17 6PY): İsmail Yıldırım’la Ezilenlerin İkonografisi, Aydın Çubukçu’yla Renkli Resimler Söyleşiler kapsamında gerçekleşecek etkinliğe Fransa’dan gelen konuk ressam İsmail Yıldırım resimleriyle birlikte tanıtılacak. Yıldırım, dış dünyada daha ünlü olan Yıldırım, seçtiği konular açısından aykırı ressam olarak da tanınıyor.
  • RESEPSİYON – 5 Haziran 19’da KLMT’de: Festival resepsiyonu. Demokratik Sivil Toplum Temsilcileri, siyasi parti ve belediye temsilcileri, basın ve toplum üyeleri ile İşçi Partisi’nin eski lideri Jeremy Corbyn’in de katılması bekleniyor. Müzik ve ikramın olacağı gecede kısa konuşmalar da yapılacak.
  • FOTOĞRAF SERGİSİ – 5 Haziran 19’da KLMT’de: London Akateur Photographic Society’den Deniz Özpolat, İsmail Yırtıcı, Seydi Kızılöz ve Yücel Erkan’ın fotoğrafları sergilenecek.
  • RESİM SERGİSİ – 5 Haziran – 7 Temmuz, 10.00-18.00 arası KLMT’de: Gökkuşağı Kadın Resim Grubu’ndan kadınlar yıl boyu yaptıkları çalışmaları sergileyecekler.
  • TİYATRO – 8, 9 ve 10 Haziran 19’da Dugdale Art Centre (Enfield, EN2 6DS) – Londra Meydan Sahnesi, Boris Vian’ın yazdığı oyun “Generallerin 5 Çayı” adlı oyunu Suat Onur Çalık yönetti.



  • KÜLTÜR SANAT GECESİ – 18 Haziran 19’da KLMT’de: Sara Fatros yönetiminde DAY MER Daf Grubu, Kamil Küpeli yönetiminde DAY MER Şiir Grubu ve Jabbar Boziye yönetiminde DAY MER ritm Grubu gecede sahne alacak.
  • GENÇLİK FUTBOL TURNUVASI – 23 Haziran 15.30’da “Power League Tottenham, Willoughby Lane, N17 0SL” adresinde: Gençlerin kendi arkadaş gruplarıyla katılmaları bekleniyor.
  • FİLM GÖSTERİSİ – 25 Haziran 19’da KLMT’de: Eski başbakan Margaret Thatcher’a karşı madencilerin direnişini konu alan Still The Enemy Within gösterilecek.
  • GENÇLİK BULUŞMASI – 29 Haziran 18’de KLMT’de: Müzik ve halaylı gecede gençler ve kendisini genç hissedenler buluşacak…
  • PANEL – 5 Temmuz 18’de KLMT’de: “İşçi Hareketindeki gelişmeler, Filistin halkıyla dayanışma” başlıklı panelin konuşmacıları EMEP Milletvekili Sevda Karaca, Savaş Karşııt Koaalisyon’dan Lindsey German, yazar Mustafa Yalçıner ve Kuzey Islington Milletvekili ve İşçi Partisi eski lideri Jeremy Corbyn olacak.
  • PARK FESTİVALİ – 7 Temmuz 14’de Clissold Park’da (N16): Miraz, Don Kipper ve Kontrast gruplarının sahne alacağı park şenliğinde Sevda Karaca, Jeremy Corbyn, Hackney Belediye Başkanı Caroline Woodley, Hackney İşçi Partisi Milletvekili Diane Abbott, DAY MER Başkanı Aslı Gül ve sendima temsilcilerin konuşma yapması bekleniyor. Otantik yemeklerden kitap satışına pek çok tanıtım tezgahının da yer alacağı park şenliği toplumun geniş kapsamlı buluşma etkinliği olacak.

 

Dünya Bisiklet Günü nedeniyle “Turuncu Şimşek"i hatırlamak

Hiç yorum yok

 Bugüne kadar hiç arabam olmadı, hiç de heves etmedim. Kızanlığımdan beri hep iki tekerlek üzerindeyim. Eskiler velespit derler, babaannem de “şitan (şeytan) arabası” derdi. Bu yazıda  ilk bisikletim olan “Turuncu Şimşek”ten söz edeceğim.

Tuncay Bilecen




 İlk bisikletim; babamdan kalan Balkan marka, Bulgar malı, turuncu bir bisikletti. O dönemde izlediğim çizgi filmlerden etkilenmiş olacağım, “Turuncu Şimşek” adını verdiğim bisikletim aynı zamanda arkadaşımdı, onunla konuşur, dertleşirdim.

Gündüzleri sapsarı gündöndü tarlaları arasında, göl kenarlarında, salkımlıkta akşamları ise nasıl çalıştığını anlamadığım dinamonun verdiği ışıkla köyün etrafında turlamak büyülü bir dünyaya yapılan bir yolculuk gibiydi benim için.  

Köydeki çocuklar olarak bizi başka âlemlere götüren bisikletimizi “hoş kullanmaya” çalışır, bozulmasın diye adeta üzerlerine titrerdik.  Çünkü bizim köyde bisiklet tamirinden anlayan biri yoktu. Arada kamyonetli bir tamirci uğrardı köye, ama bekle ki gelsin! O geldiğinde adeta bayram gelir, köyün bütün bisikletli çocukları kamyonetin etrafında toplanırdık. Sadece tamir hizmeti vermez; bisikletlerimiz için rüzgârda dönen pırıldak, tekerlere takılan palet ve değişik süsler getirirdi bu tamirci.

Bisikleti bozulan bir çocuk ne zaman geleceği belli olmayan kamyonetli tamirciyi bekleyebilir mi? Bekleyemez elbette. O yüzden biz de kendimizi yollara vurur, o dönem bize çok uzak gelen dört kilometre mesafedeki Velimeşe kasabasına giderdik. Toz toprak yolda yanımızdan bir araba geçecek olsa boz bulanık bir toz bulutunun ortasında kalırdık. Asıl mesleği imamlık olan tamircinin camiden gelmesini sade gazoz içerek bekler, tıpkı hastane koridorlarında bekleyen hastalar gibi birbirimize bisikletlerimizin dertlerini anlatırdık.

Turuncu Şimşek, çok sık patlayan ve artık yama tutmayan tekerleri olmasa turp gibiydi aslında. İmam, artık beni tanıdığı için Turuncu Şimşek’in derdini sormazdı bile. Tekerini çıkarır, su dolu leğendeki iç lastiğin patlamış yerini anında bulurdu. Tamir olmuş bisikletimle Velimeşe’den köye dönerken sevincimden adeta kanatlanıp uçardım. Bir taraftan da tekerleri kontrol eder lastik hava kaçırıyor mu, diye bakardım.



Bir defasında o küçücük bisiklete üç kişi binmiş, kardeşimi ve dayımın oğlu Engin’i Velimeşe’den köye ter su içinde ama mutlu olarak getirmiştim. Güray ön tekeri, Engin de arka tekeri arada kontrol ediyor, lastiklerin hava kaçırmadığından emin olduktan sonra birkaç dakika arayla “bombaaaa!”, “bombaaaa!” diye bağırıyorlardı.  

Turuncu Şimşek nasıl emekliye ayrıldı, akıbeti ne oldu hatırlamıyorum. Artık tekerleri yama tutmaz olunca yan kasabaya gitmekten bitap düştüm, ben büyüdükçe o küçüldü sanırım. İlginçtir sürekli patlayan tekerlerinin kerametini de daha sonra öğrendim. Meğer benim Turuncu Şimşek’i kıskanan tanıdığımız bir arkadaş, ben yaptırdıkça toplu iğne sokup tekrar patlatıyormuş "Turuncu Şimşek'in tekerlerini. Sağlık olsun, ne diyelim günahı boynuna.

Sherlock Holmes’un yazarı, Sir Arthur Conan Doyle şöyle bir kelam etmiş: “daha iyiye ulaşmak için her zaman mücadele ettim. Bisiklete binmekten çıkardığım ders, mücadele etmeden elde edilen başarının tatmininin de olmayacağıdır.” Tekerimize çomak (iğne) sokmak isteyenler çıksa da biz yine de iyiye, güzele doğru pedallamaya devam edelim.

Bu vesileyle Dünya Bisiklet Günümüz kutlu olsun!






2022'de rekor seviyeye ulaşan Birleşik Krallık'a net göç, 2023’te % 10 düştü

Hiç yorum yok

30 Mayıs 2024

Ulusal İstatistik Ofisi’ne (ONS) göre, bir yıl içinde Birleşik Krallık'a gelen ve geri dönen insan sayısı arasındaki fark Aralık 2023 itibariyle 685.000 olarak gerçekleşti. Bu da, 764.000 ile net göçmen sayısının rekor kırdığı 2022 ile kıyaslandığında 2023’te göçmen girişinde % 10 azalma olduğu anlamına geliyor.  

 


ONS, "bunun yeni bir düşüş eğiliminin başlangıcı olup olmadığını söylemek için henüz çok erken" belirtse de Oxford Üniversitesi’nde bulunan The Migration Observatory (Göç Gözlemevi), net göçün "alışılmadık derecede yüksek seviyelerde kaldığını" söyledi.

İngiltere’de 4 Temmuz’da gerçekleştirilecek genel seçimler öncesinde siyasi malzeme yapılmaya çok müsait olan “göçmenler” konusu yeniden tartışılmaya açılacak gibi görünüyor. Nitekim erken genel seçim ilan eden Muhafazakâr hükümetin Başbakanı Rishi Sunak da 4 Temmuz seçimlerinde göçün önemli bir savaş olacağını belirtti.

Net göç, Muhafazakârların daha önce seçim beyannamelerinde toplam sayıları düşürme sözü vermelerine rağmen 2019 seçimlerinden bu yana üç kat daha arttı. Bir başka deyişle Muhafazakârlar Brexit’te halkı yanıltmak için verdikleri sözleri tutmadılar.

İçişleri Bakanı James Cleverly, net göçteki düşüşün yanı sıra vize başvurularının 2024'te şimdiye kadar %25 düşmesinin, Başbakan Sunak'ın planının işe yaradığını gösterdiğini, ancak "yapılacak daha çok şey olduğunu" söyledi.

İçişleri Bakanlığı, net göç rakamlarının "Aralık ayında açıklanan ve halihazırda etkili olmaya başlayan göçü önlemeye ilişkin alınan yeni kurallarla ilişkisi olmadığını" söyledi. Geçen ay yürürlüğe giren bu kurallar, vasıflı denizaşırı göçmenler için gereken asgari yıllık gelir limitinin artırılmasını içeriyordu.

Zorlaştırılan göçmen yasaları nedeniyle, Cleverly, geçen Aralık ayında 2023'te Birleşik Krallık'a gelmeye uygun olan 300.000 kişinin gelecekte artık gelemeyeceğini ifade etmişti.

Gölge İçişleri Bakanı Yvette Cooper, son rakamların "Rishi Sunak ve partisinin son seçimlerde bunu düşürme sözü vermesinden bu yana net göçün üç kattan fazla artması nedeniyle Muhafazakar Parti'nin göç konusundaki kaosunu ve başarısızlığını" gösterdiğini söyledi.

Öte yandan, ONS rakamları, Ukrayna ve Hong Kong gibi ülkelerden insanî nedenlerle İngiltere'ye gelen insan sayısının geçen yıl 100.000'den fazla düştüğünü gösteriyor. Veriler, 2023'te yaklaşık 1,22 milyon kişinin Birleşik Krallık'a geldiğini ve yaklaşık 532.000 kişinin muhtemelen ayrıldığını gösteriyor.

Geçen yıl işle ilgili nedenlerle İngiltere'ye gelen her 10 kişiden dördünden fazlası, en yaygın olarak sağlık ve sosyal bakım sektöründe olmak üzere Hindistan veya Nijerya'dan geldi.

 

Kaynak: BBC

 

 

 

 

 

 

 

 

“Ankara Anlaşmalılar İngiltere ekonomisine önümüzdeki yıllarda daha büyük bir dinamizm katacaktır"

Hiç yorum yok

24 Mayıs 2024

Londra’nın muhasebe alanındaki deneyimli firması Öncü Muhasebe, yeni bir yapılanma içeresine girerek hem ekibini büyüttü hem de isim değiştirerek Manes & Co adıyla hizmet vermeye başladı.

 




Öncü Göçebe’nin kurucusu olduğu Öncü Muhasebe, geçtiğimiz yıl kurduğu yeni ortaklıklarla işbirliklerini geliştirme kararı almıştı. Öncü Muhasebenin yeni ortaklarından Alper Özceylan “ulaşılabilir muhasebe” sloganıyla çıktığı yolda, Covid-19 koşullarına rağmen kısa sürede Öncü Muhasebe’nin kurumsal kimliğini yukarıya taşımakla kalmadı, şirketin müşteri sayısını da yüzde elli artırdı.

Bundan sonra yoluna Manes & Co adıyla devam edecek olan şirkette yaşanan değişimi Alper Özceylan’la konuştuk.

Manes & Co adıyla yeni bir yapılanma içerisine girdiniz. Bu kararı almanıza ne sebep oldu?

Bildiğiniz gibi dünya hızlı bir dijitalleşme döneminden geçiyor. Özellikle Covid - 19 salgınıyla birlikte online platformlara anında erişim son derece önem kazandı. Bu düşünceden hareketle; muhasebe, finans ve yatırım alanındaki 13 yılı aşkın tecrübemi de kullanarak, “ulaşılabilir muhasebe” sloganıyla şirketimizde ekip arkadaşlarımla birlikte yeni bir yapılanma içerisine girdik. 

Hem teknoloji ve altyapı olarak hem de insan kaynağı olarak mesafe tanımadan mükelleflerimizin ihtiyaçlarına anında cevap verebilecek bir konuma geldik. Dolayısıyla bu konumu kurumsal bir kimlik altında kamuoyu ile yakın zamanda paylaştık.   

Bu süreci biraz anlatır mısınız?

Büyümenin doğal bir sonucu olarak, bir dönüşüm planı uygulamaya koyduk. Bu çerçevede, ilk olarak, ekibimizi büyüttük. Bunun yanı sıra, ziyaretimize gelen müşterilerimizin bildiği üzere, geçen ay başında ofisimizi değiştirdik ve Londra’da Office 408, Screenworks, 22 Highbury Grove, N5 2ER adresine taşındık. Tabii resmi olarak hizmet verdiğimiz tüm mükelleflerimizin şirket adreslerini de yeni adresimizle değiştirdik.

Değişim sürecinde, interaktif bir ilişki içinde olduğumuz mükelleflerimizin çok büyük desteğini gördük ve bize aldığımız kararın ne kadar doğru ve yerinde olduğunu bir kere daha gösterdi.

Dönüşüm planımızın en büyük ve bizi en çok heyecanlandıran adımı ise daha yeni gerçekleştirdiğimiz marka değişimimiz oldu. Artık MANES & Co ismi altında hizmet veriyoruz. Bu sebeple web sayfamızı da yenilerek çok daha basit ve anlaşılır hale getirdik. Web sitemiz https://manes.co/tr/ olarak, e-mail adresimiz ise info@manes.co olarak değişti. Ancak, her ihtimale karşı, info@oncuaccountancy.co.uk e-mail adresimizi de bu yılın sonuna kadar aktif tutacağız. 

Manes & Co'nun müşteri grubu genellikle kimlerden oluşuyor?
Birleşik Krallık'ta bu ülkenin kurallarına göre iş yapmak isteyen herkes Manes & Co'nun potansiyel müşterisidir. Dolasıyla biz herhangi bir spesifik kategori oluşturmadan şahıs şirketlerinden limited şirketlere kadar bütün iş insanlarına hitap ediyor, onlara muhasebeyle ilgili her konuda katkı sağlamaya çalışıyoruz. 

Bildiğiniz gibi bu ülkede muhasebenizin usulüne uygun bir şekilde tutulması çok önemli. Bu konuda yaşayacağınız bir sorun; kredi skorunuzdan, ileride alacağınız eve, kuracağınız ortaklıklara kadar birçok bakımdan sizi olumsuz  yönde etkileyebilir. Öte yandan Manes & Co olarak özellikle son yıllarda Türkiye'den gerçekleşen göçün Birleşik Krallık'ta yarattığı potansiyelin de farkındayız. Ankara Anlaşmalılar İngiltere ekonomisine önümüzdeki yıllarda daha büyük bir dinamizm katacaktır. Bu sebeple Ankara Anlaşmalılarla kurduğumuz ilişkiyi birkaç yıl sonra nihayete erecek bir ilişki olarak değil, bu potansiyelin önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceği bir fırsat olarak değerlendiriyoruz...







Centilmenler Kulübü'nde geçen 38 yıl kitap oldu: “Bir Barmenin Anıları" yayımlandı

Hiç yorum yok

23 Mayıs 2024


Ahmet Sapaz’ın, Londra’nın merkezi St. James’te bulunan Oxford ve Cambride Üniversitesi mezunu üyelerin girebildiği Centilmenler Kulübü’nde çalıştığı 38 yıl boyunca tuttuğu günlükleri geçtiğimiz günlerde Londra'da Türkçe kitap olarak yayımlandı.

                           


                                                                                             

                                                                                                            Tuncay Bilecen 

 

Ahmet Sapaz’la Londra’da akademik bir çalışma yaptığım sırada tanıştım. Tanışıklığımız kısa sürede ahbaplığa dönüştü ve çeşitli vesilelerle görüşmeye başladık. Bir sohbetimizde bana Oxford & Cambridge Centilmenler Kulübü’nde çalıştığı süre boyunca tuttuğu günlüklerinden ve bu günlükleri bir kitaba dönüştürme fikrinden söz etti. Birkaç gün sonra işe koyulmuştuk bile. Doğrusu, iki klasör dolusu, yüzlerce sayfalık el yazısı metinleri aldığımda birkaç ay içinde bu işin üstesinden gelebiliriz diye düşünüyordum. Ancak yanıldığımı çok geçmeden anladım, çünkü çıktığımız yolculuk sandığımdan daha uzun ve zahmetliydi. Bu klasörlerdeki kâğıtların tek tek bilgisayara aktarılması, düzenlenmesi ve üzerinden tekrar geçilerek kitap haline getirilmesi iki yılı aşkın bir zaman aldı. Bu süre zarfında Ahmet Sapaz’la görüşmelerimizi sürdürdük ve nihayet iki yıllık yorucu ama keyifli bir serüvenin ardından “artık kitabın yayımlanma vakti geldi!” dedik.

38 YILIN HİKÂYESİ BİR KİTAPTA TOPLANDI

Oxford & Cambridge Centilmenler Kulübü’nde 38 Yıl, Bir Barmenin Anıları’nda, Ahmet Sapaz’ın 14 Şubat 1976’da Centilmenler Kulübü’nde barmen olarak işe başlamasından, 28 Şubat 2014’te emekliye ayrılmasına kadar geçen 38 yıllık süre boyunca tuttuğu günlükler yer alıyor.

Bu günlüklerde Sapaz, Londra’nın merkezi St. James’te yer alan ve sadece Oxford & Cambridge üniversitesi mezunu üyelerin girebildiği Kulüp’te yaşadıklarına yer veriyor. Sapaz’ın günlükleri, kişisel bir hayat hikâyesinin çok ötesine uzanarak içinde bulunduğu dönemin sosyo-ekonomik ve siyasal koşullarına ilişkin de zengin gözlemler içeriyor. Böylece okuyucu, Prenses Diana’nın ölümünden, 11 Eylül 2001 terör saldırılarına kadar bu dönemde yaşanmış sayısız olayın Centilmenler Kulübü’nde nasıl yankılandığını da öğrenme fırsatı buluyor.



SÜRÜKLEYİCİ BİR ANI KİTABI

Centilmenler Kulübü, aynı zamanda İngiltere ve dünya siyasetine damga vurmuş önemli kişiliklerin de uğrak yeri olduğu için günlüklerde dönemin siyasî çekişmelerinin arka planı, Kulüp üyelerinin birbirleriyle gerilimli ilişkileri ve kapalı kapılar ardında dönen dedikodular da bolca yer ediyor. Bu bakımdan kitap, geleneksel İngiliz nezaketi ve siyasetinin görünmeyen yönüne ilişkin birçok ilginç detay barındırıyor.

Hüzünlü, komik, tuhaf kısaca insana dair pek çok hikâyenin yer aldığı Oxford & Cambridge Centilmenler Kulübü’nde 38 Yıl, Bir Barmenin Anıları, sürükleyici bir anı kitabı olarak da okunabilir.

KENDİ KALEMİNDEN AHMET SAPAZ

Her ne kadar nüfus kaydım 1948 yazıyorsa da esasında Temmuz 1947 yılında Çorum ilinin Sungurlu ilçesi Gökçam köyünde dünyaya gelmişim. O yılların ölümcül çocuk hastalığı olan kızamık salgınından kıl payı kurtularak hayata zar zor tutunmuşum.

İlkokulu köyümde, ortaokulu ilçem Sungurlu’da, Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi’ni ise Ankara’da okuyarak 1967 yılında hayata atıldım. Yaklaşık üç yıl boyunca o dönemin gözde bir oteli olan İzmir Büyük Efes Oteli’nde çalıştıktan sonra vatani görevimi yapıp kendi çabamla sağladığım çalışma izniyle 1970 yılının sonunda İngiltere’ye geldim.

Yeteri kadar İngilizcemi geliştirdikten sonra Türkiye’ye dönerim dediysem de, gurbet bize vatan oldu, dönemedim. Kısacası yuvamı Londra’da kurdum ve burada yaşamaya devam ediyorum.

Kendi çapımda bazı araştırmalar yaparak kimi insanların yararlanması için kitap haline getirip yayımladım. Bu elinizde tuttuğunuz kitap dördüncü yayınım oluyor. Daha da yayınlanmamış araştırmalarım, yazılarım vardır.

KİTABI NASIL EDİNEBİLİRSİNİZ?

Londra merkezli Press Dionysus yayınları tarafından yayımlanan Ahmet Sapaz’ın Bir Barmenin Anıları, Oxford & Cambridge Centilmenler Kulübü’nde 38 Yıl adını taşıyan kitabı Kuzey Londra'da bulunan Fieldseat Kafe'den ve aşağıdaki linkten temin edilebilir. Kitap ayrıca Amazon’da da satışa sunulmuş durumda. Kitap, yılbaşından sonra Türkiye'de de okurlarıyla buluşacak. 

https://pressdionysus.com/product/bir-barmenin-anilari-oxford-cambridge-centilmenler-kulubunde-38-yil-ahmet-sapaz/



Ahmet Sapaz


Ahmet Sapaz'ın Bisikletli Gazete'de yayınlanan diğer röportajları:

Ahmet Sapaz:“İngiltere’deki bizim toplumun mayasını ilk biz oluşturduk"

 http://www.bisikletligazete.com/2019/03/ingilteredeki-bizim-toplumun-mayasn-ilk.html 


 Ahmet Sapaz: Centilmenler Kulübü’nde otuz sekiz yıl

http://www.bisikletligazete.com/2019/03/ahmet-sapaz-centilmenler-kulubunde.html


Wimpy Kralı Ali Salih Usta nasıl iflas etti?

http://www.bisikletligazete.com/2020/09/wimpy-kral-ali-usta-nasl-iflas-etti.html

 

 

 

 

© Tüm hakları saklıdır
Tasarım by Orbay Soydan