ÇATI grubu, başta Ankara Anlaşmalılar olmak üzere Birleşik Krallık’ta yaşayan Türkiyeli göçmenlerin iş konusunda tecrübe paylaşımında bulunmalarına ve ortaklıklar geliştirmelerine olanak sağlıyor.
Röportaj: Tuncay Bilecen
ÇATI grubu, başta Ankara Anlaşmalılar olmak üzere Birleşik Krallık’ta yaşayan Türkiyeli göçmenlerin iş konusunda tecrübe paylaşımında bulunmalarına ve ortaklıklar geliştirmelerine olanak sağlıyor. ÇATI grubunun kurucularından Mete Metin’le grubun çalışmaları hakkında sohbet ettik.
ÇATI grubu nasıl kuruldu?
2018 Mayıs’ında bir toplantı yaptık. Londra’ya yeni gelmiş arkadaşlarla yerleşik arkadaşları bir araya getirip bir networking etkinliği düzenledik. Katılım beklentinin çok üzerinde oldu. İlk toplantıya 50 kişinin üzerine kişi katıldı. Bir ay sonra tekrarını yaptığımızda 100’ün üzerinde katılım oldu. Sonra bu sayı katlanarak arttı. Bu kadar katılım olunca bir yönetim oluşturma ihtiyacı doğdu.
Londra’da uzun süredir yaşayan eski iş insanlarını da bu etkinliklere davet ettik. Bu şekilde insanların iş kurmaları kolaylaştı. İş kurmuş insanların işlerini büyütmeleri, müşteri bulmaları kolaylaştı. Bazı arkadaşlar sponsor arıyordu, bazıları işverendi, bazılarıysa işçi. Bütün bu arkadaşları bir araya getirerek özellikle son dönemde gelenlere yardımcı olmaya çalıştık.
Grupta daha çok Ankara Anlaşmalılar mı var?
Genelde Ankara Anlaşmalılar ama daha önce gelenler de var. Mesela teknik bir kadroda bir eleman arıyorsunuz, ÇATI’ya geldiğinizde bunu çok daha rahat bulabiliyorsunuz. Burada uzun süredir bulunan ama dar çevreleri bulunan insanların yeni bir network kurmalarına yardımcı oluyoruz. Örneğin iki üç aydır İngiltere’de olan biri ÇATI sayesinde tanıştıkları kişileri arkadaşına anlatınca, arkadaşı “ben beş senedir buradayım, bu kadar insanla tanışamadım, sen nasıl iki ayda bunları buldun?” diye sormuş. O da ÇATI etkinliklerine katıldığını söylemiş.
ÇATI’nın işleyişi nasıl oluyor? Nasıl bir yapısı var?
ÇATI community-interest company olma yolunda ilerliyor. İsim hakları ve web sitesi alındı. Din ve siyasetten uzak, business odaklı bir kurum oluşturmaya çalışıyoruz. 40’a yakın farklı grubumuz var. Bu gruplar kendi aralarında projeler yapıyorlar. Telegram grupları kurduk ki insanlar kendi alanındaki insanlarla iletişim kursun, sorunları çözülsün, iş fırsatları paylaşılsın. Şu anda aktif olarak 15 kaptanız var. Kaptanlar aynı zamanda yönetimi oluşturuyor. Bir karar alırken bütün bu arkadaşlarla birlikte hareket ediyoruz.
ÇATI’nın diğer derneklerden farkı ne?
Burada otuz sene önce kurulmuş dernekler var kimisi siyasî dernekler kimisi dini dernekler… Biz bu derneklerden tamamen farklı şekilde çalışıyoruz. Örneğin buraya iki ay önce gelen kişi ilk başkanımız oldu. Hiyerarşi yok.
Başkan nasıl seçiliyor? Nasıl görev yapıyor?
Bizde eşbaşkanlık sistemi var. Her ay farklı biri başkan oluyor. Eğer o kişi eğitimden sorumluysa o ay eğitime yöneliyoruz. O kişi sanatçıysa, o ay sanat konuları işleniyor. Böylece bu başkan topluma tanıtılmış oluyor. Her gelen kişinin bir mesleği var. Kimi emlak işiyle uğraşıyor, kimi turizm, kimi web tasarımı yapıyor, ÇATI’ya girdiklerinde işlerini büyütmelerinin önü açılmış oluyor.
Siyasi ajandanız nedir diye eleştiriler alıyor musunuz?
Bunu ilk başlarda soruyorlardı, ama artık kimse sormuyor. Gelenler şunu görüyor, Karadenizli de kaptanımız var, Ege’den de var, Doğu Anadolu’dan var, inşaatçısı da var, mühendisi de var, doktoru da var sanatçısı da var. Dolayısıyla amacımızda bunu belirttik ÇATI’nın din ve siyasetten uzak kalması gerekiyor. Sizin dini bir inancınız ya da siyasi bir görüşünüz olabilir ama ÇATI’da bunlar konuşulmuyor ve bunu hiçbir şekilde öne çıkarmıyoruz. Bu bizim ilk kuralımız. Böyle olunca da her kesimden insan ÇATI’ya girebiliyor.
Sadece Londra’da mı örgütlüsünüz?
Aslında başlangıçta kafamızda çok büyük projeler yoktu. Ama gösterilen ilgi sayesinde Edinburgh, Manchester, Liverpool grupları kuruldu. ÇATI büyüyünce bunu Avrupa’ya yayma fikri ortaya çıktı. Bunların aktif hale gelmesi için salgının sona ermesi gerekiyor. Bu arada ÇATI bütün bu faaliyetler için bugüne kadar kimseden beş kuruş para almadı, bütün etkinliklerimiz hep bedava oldu.
COVID-19 salgını etkinliklerinizi nasıl etkiledi?
Mart 2020’den bu yana hiç etkinlik yapamamıştık. Şimdi hükümetin aldığı önlemlere uyarak daha az kişinin katılımıyla Waterloo’da Ev Kafe’de bir etkinlik gerçekleştirdik. Sorun çıkmazsa, her ay Waterloo’da toplantıları düzenlemeye devam edeceğiz. Korona virüs tamamen bittiğinde, Royal Festival Hall’da 1500 kişilik yer var, orada 500 kişilik bir festival de düzenleyebiliriz. ÇATI’nın böyle bir kapasitesi var.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder