Türkiye’den Birleşik Krallık’a
göçlerde özellikle 90’lı yıllarda ve 2000’li yılların başında au-pairlik vizesi
almak çok yaygındı. Bu vize türü tarihe karışınca yerini çocuk bakıcılığı
üzerinden Ankara Anlaşması yapmaya bıraktı. Seval Karakaş’la çocuk bakıcılığı ve Ankara
Anlaşması’nı konuştuk.
Londra’ya gelmeye nasıl karar verdin?
Öncelikle
Türkiye’deki hikâyemden başlayayım. Türkiye’de Pegasus Havayolları’nda kabin
memur olarak görev yapmaktaydım. Ortadoğu’dan tutun da Avrupa’ya kadar çok
fazla uçuşlar yapıyordum.
Londra’da
Stansted uçuşu yapıyorduk. Bu sırada İngiltere’nin dünyanın en zor vizesi
olduğunu duyuyordum. Ben de bu İngiltere vizesinde ne var acaba? “Gidip bir
inat edip göreyim” dedim. Üç önce sene turist vizesiyle geldim ilk defa.
Hostesler
uçuş görevini yaparken çoğunlukla kalmıyorlar. Buraya geldiğimizde
yolcularımızı indirip diğer bekleyen yolcuları alıp geri dönüyoruz.
Buraya
gelirken de uçakta çok çeşitli milliyetlerden insanlarla muhatap olduğumuz için
bu bizim algılarımızı inanılmaz ölçüde açıyordu. Dolayısıyla daha çok öğrenmek
ve daha çok çevreyi keşfetmek istiyorsunuz. İster istemez Türkiye ile diğer
ülkeler arasında bir kültür karşılaştırması yapıyorsunuz. İster istemez ufkunuz
açılıyor, gelişiyor. Sonra ister istemez, “ben neden burada yaşamıyorum? Neden
farklı standartları olan bir ülkede yaşamıyorum?” demeye başlıyorsunuz. Benim
hikâyem de böyle başladı.
Turist vizesiyle ilk geldiğinde ben
burada yaşarım dedin mi?
Aslında
ilk geldiğinde amacım sadece gezip görmekti. Benim akademik eğitimim müzecilik
üzerine. Tanıdık bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine önce Londra’ya geldim, sonra
da Leeds’e gittim. Leeds öyle çok fazla turist çeken bir yer değil, ama
üniversitesi İngiltere’nin en başarılı on üniversitesinden biri. Orada doktora
kabulü aldım fakat çok ciddi paralar ödendiği için bu planımdan vazgeçmek
zorunda kaldım. Eğitim olmayınca acaba nasıl gelebilirim diye araştırmaya
başladım. Ankara Anlaşması ile böyle tanıştım. O zamanlar tabi pound bu kadar
yüksek değildi.
Ankara Anlaşması’na nasıl karar
verdim?
Yaptığım
iş nedeniyle kısa seyahatler yapabiliyordum. İki-üç kere geldikten sonra geçen
sene, yani 2019’da beş ay boyunca burada turist vizesiyle kaldım. Sonra da
iyice artık düşündüm taşındım ve Ankara Anlaşması’nı yapmaya hazırım dedim. Bu
beş aylık süre zarfında da anlaşmaya başvurumu yaptım.
Çocuk bakıcılığı vizesiyle değil mi?
Evet.
Biz uçağın içerisinde kabin memuru olarak çalışırken zaten insanlarla o kadar
haşır neşir oluyoruz ki onların her türlü ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. Uçağın
içerisinde aileler oluyor. Bebekli yolcular oluyor. Onlara destek oluyoruz.
İlkyardım eğitimleri alıyoruz düzeli bir şekilde. Bu geçmiş çok önemli. Düzenli
çalışma geçmişinde THY ve Pegasus gibi şirketlerin olması Ankara Anlaşması
vizesini almanız için çok büyük bir etken oluyor. Uçağın içinde zaten biz yeri
geliyor itfaiyeci oluyoruz, yeri geliyor hemşire oluyoruz. Huzursuzluk
yapanları kelepçeleme yetkimiz bile var. Uçağın güvenliğini sağlamak için
birçok yetkimiz oluyor.
Çocuklarla ara nasıl?
Üniversite
bittikten sonra hostes olmadan önce bir süre öğretmenlik de yaptım. İngilizce
ve Yunanca dersleri de verdim. Bütün bunlardan dolayı ve çocuklara olan
sevgimden dolayı çocuklarla aram çok iyidir. Bu yüzden de iyi bir iş planıyla
Ankara Anlaşması yapmaya karar verdim.
Evdeki hesap çarşıya uydu mu?
Doğrusunu
söylemek gerekirse buraya geldiğinizde ilk başta çok zorlanıyorsunuz. Hem kendi
ülkenizden ayrı olmak hem de iş bulma süreci, alışma süreci, havası farklı,
iklimi farklı. Bambaşka bir ülkeden söz ediyoruz. Turist olarak gelmekle burada
yaşamaya karar vermek arasında çok fark var.
Salgın nasıl etkiledi?
İşlerimiz
azaldı. Çünkü insanlar evlerine kapandıkları için kendileri bakıyorlar
çocuklarını. Eskiye göre çocuk bakıcısı arayanlar daha da azaldı. Buradaki
çocuk bakıcısı algısı ve kültürü Türkiye’dekiyle kesinlikle aynı değil.
Burada
devletler ailelere çocuk bakıcısı tutabilmeleri için aynı zamanda destekte
bulunuyorlar. Ödeme yapıyorlar. Eğer kayıtlı çocuk bakıcısı olursanız, bunun
için devlet aileye fazladan ücret ödüyor. Aile de üzerini tamamlayarak sizin
maaşınızı ödüyor. Bu sebepten dolayı insanlar evlerine rahatlıkla çocuk
bakıcısı alabiliyorlar. Salgın bittikten sonra belki de bu işin önü açılacak.
Bu arada çocuk bakıcılığı şirketi kurduktan sonra işin içine hizmetçilik,
temizlikçilik, oyun ablalığı ve eğitim işlerini de katabilirsiniz.
Bu işi burada yapmak nasıl bir duygu?
Çocuk
bakmak kolay bir iş değil. İlkyardım dahil birçok şeyi biliyor olmanız
gerekiyor. İngilizler her şeyi kuralına göre yapmak isterler. Burada diplomanız
kadar sizin referanslarınız da çok önemlidir. Gerçekten bunu kontrol ediyorlar
ki bu çok doğal bir durum.
Bundan sonra neler yapmayı düşünüyorsun?
Çocuk
bakıcılığı şirketimi geliştirmek için bazı planlarım var. Bu alanda buraya
gelmek isteyenlere Qualegal vize danışmanlık şirketinde hizmet veriyorum. Bu ülkede
kalıcı olmak istiyorum.
07902
883357
https://www.instagram.com/carababysittingservices/
Söyleşiyi Spotify'dan dinlemek için tıklayın
https://open.spotify.com/user/fc2hmzsptedbtn0yiio4gy92a
* Bu röportaj ilk defa OLAY Gazetesi'nin 10 Kasım 2020 sayısında yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder