latest

“Kamu personelinin maaşlarını donduruyoruz": Gittiğim her yere doğduğum ülkeyi de mi götürüyorum yoksa?

26 Kasım 2020

/ by Bisikletli Gazete

 

Başlık size tanıdık gelebilir; çünkü dünyanın hangi sağ iktidarıyla yönetilen ülkesinden geliyorsanız gelin bu cümle tanıdık gelecektir. Covid 19 salgınına harcanan paraların çıkarılması gerektiğinde İngiltere’de de akla ilk gelen grup her zaman olduğu gibi kamu çalışanları oldu.

 


Yardaş Serdar Gökcan

yardasserdar@gmail.com

 

Sağ iktidarların olmazsa olmazı, sıkıştıkları her durumda kamu personeline yüklenmeleridir. İngiltere de bu istisnayı bozmazken sağlık çalışanlarını ayırmak zahmetinde bulunmaları göz yaşartıcı.

 

KAMU ÇALIŞANLARININ MAAŞLARI DONDURULDU

Salgınla mücadele ederken ölmeye devam eden sağlık çalışanlarının maaşlarının dondurulmamasını bir lütuf gibi sunmaya devam eden yeni muhafazakârlar, her halde bu kesimin kendilerine minnettar olmasını da bekliyordur. Unutmayalım ki saçma sapan karantina uygulamalarını gerçekleştirmek için uğraşan güvenlik güçleri, itfaiye çalışanları, silahlı kuvvetler mensupları ve hatta belediye çalışanları da zam alamayacaklar bu sene.

Hazine Bakanı,  parlayan muhafazakâr Rishi Sunak, kamu çalışanlarının haklarını koruyan sendikalara karşı bu uygulamayı savunurken, ölümü gösterip sıtmaya razı etme taktiğini uyguladı. Sunak, özel sektörün bu süreçten en çok etkilenen kesim olduğunu, bu sektördeki maaşların çok düştüğünü ve hatta işsizliğin arttığını, bu nedenle de kamu maaşlarının aynı kalmasına çok da ses çıkartmamak gerektiğinin altını çizdi.



EMEKÇİYİ EMEKÇİYE KIRDIRMAK

Bakınız efendim bu taktik her zaman işe yarar. Dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin, sağ iktidarlarla yönetiliyorsanız eğer, kamu çalışanlarıyla özel sektör çalışanları birbirine çarpıştırılır. Yıllarca gittikleri devlet dairlerinde kendileri gibi emekçi olup işini yapmaya çalışan kişilere, sanki bürokrasinin ağır işleyişinin sorumlusu bu emekçilermişçesine “senin maaşını ben ödüyorum benim vergilerimle ödeniyor” diye çıkışan çok esnaf ve zanaatkâr görmüşümdür. Oysa bilmez ki o emekçilerin maaşları, ellerine verilmeden önce vergileri kesilir de öyle verilir. Kuş kadar kalan net maaşlarıyla yaşamaya çalışırlarken aynı İngiltere’de olduğu gibi, özel sektörü kurtarmak için vergi indirimleri, çalışanların maaşlarının ödenmesi ve hatta vergi affı gibi imkânlardan yararlanamazlar. Akıllara bile gelmez o çalışanların da böylesine olağanüstü durumlarda geçim sıkıntısına düşebilecekleri.



İngiltere’nin her hangi bir bölgesindeki bir belediyede, yetersiz insan kaynağı nedeniyle (gerekli sayıda çalışana verecek maaş bulunamadığından) üç kişilik iş yapmak zorunda kalan emekçilerin halini sormak, bu salgın sürecini nasıl geçirdiklerini düşünmek kimsenin düşünmek isteyeceği bir şey değildir. Üstelik vergi indirimi alabilecekleri her hangi bir kalemleri olmadığından peşin peşin maaşlarından yapılan kesintilerle devlete kaynak yaratmaya devam ederler. Devlet de son bir senede olduğu gibi bu kaynakları ne olduğu belirsiz “danışmanlık” başlığı altında yandaşlara peşkeş çeker. (İngiltere’den bahsediyorum aklınıza gelen ülkeden değil ha!)

İŞÇİ PARTİSİNE OY VEREN MUHAFAZAKAR GÖÇMEN

Bir göçmen olarak burada yaşananları gördüğümde, gittiğim her yere doğduğum ülkeyi de mi götürüyorum yoksa? diye sormaktan kendimi alamıyorum. Ancak biliyorum ki dünyanın bu yapısal açmazı içerisinde hangi ülkede olursanız olun, ezenle ezilenlerin hep aynı insanlar olduklarını görmeye devam edeceksiniz. Farklar kimi yerlerde ortaya çıkan direniş hareketlerinde kendini gösteriyor. Sendikanız ne kadar sağlamsa haklarınızı koruma şansınız da o kadar artıyor. Sendikan kadar konuş yani...

Yıllar önce çalıştığım bir lokantanın mutfağında Türkiyeli bir göçmenin şu sözlerini tek kaşımı kaldırarak dinlemiştim. Kendi ülkesinde aşırı sağcı bir partinin sempatizanıyken İngiltere’de neden İşçi Partisine oy verdiğini sorduğumda bana çalışanların haklarını sol partilerin koruduğunu kendisinin de bir işçi olarak onları desteklediğini söylemişti. Evrensel olarak solun amacının ve işlevinin farkında olmasına rağmen yerelde bu kadar kötü toslamasını 21.yüzyılın siyaset bilimcilerine bırakıyorum.

Evrensel doğruları dünyanın her yerinde savunabileceğimiz günler dileğiyle... Örgütlenin...




Hiç yorum yok

Yorum Gönder

© Tüm hakları saklıdır
Tasarım by Orbay Soydan