Son 20 yıldır politikacılar halkı kendi taraflarına çekmek için her seferinde dış düşman klişesine sığındılar. Ancak deprem felaketi bu klişeyi yerle bir etti.
Hüseyin Mirza Karagöz
Önce o klasik slogan
ile başlayalım:
“TÜRK’ÜN TÜRK’TEN BAŞKA DOSTU YOKTUR”
Deprem felaketi sonrası
100 ülke Türkiye’ye yardım etti ve 10 binden fazla kişi arama-kurtarma faaliyetlerine
katılıp depremzedeleri kurtarmaya çalıştı. Bu yalnızca devletlerin yaptıkları
yardımlardı.
Peki ya yardım
kuruluşları, yerel dernekler ve bireysel olarak uzatılan eller?
Maddi destek vermek
için evlerde kek, baklava ve kurabiye yapıp caddelerde satanlar…
Türkiye sınırları
dışında bütün bunlar yaşanırken, bu sloganı diyenlerin ülküsü de o deprem
enkazın altında kaldı.
Huylu huyundan
vazgeçmez misali, uzatılan eller için ne yapıldı?
"AYIP
EDİYORUZ"
Enkazlardan yüzlerce
canı kurtarmak için koşup gelen o ekiplerin bir kısmı bir süre sonra güvenlik
riski olduğunu belirterek ülkeden erken ayrıldılar. Bazı fanatik sosyal medya
hesapları, oturdukları konforlu koltuklarından bu ekiplere yönelik “ajan”
suçlaması yaptılar.
Konuyla ilgili konuşan
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ithamlar için “iftira” dedi. Çavuşoğlu
"Bunların dönüşü ile ilgili dezenformasyon yapılıyor. Ayıp ediyoruz"
dedi. Bu açıklama çok önemli, çünkü Cumhur ittifakın sürekli bu dilde besleniyordu.
Bu ırkçı-milliyetçi-şoven
fanatikler yardımların “insani” yönünü görüp uzatılan ellere daha kibar yaklaşsalardı
belki de enkaz altında çok daha insan hayatı kurtarılırdı.
Eee ne dedik; huylu
huyundan vazgeçmez, çünkü bu sloganı kullanan dil, kendileri dışında herkesi
düşman gözüyle görüyor. Dışişleri Bakanı dahil, fabrika ayarlarına dönmeleri
uzun sürmez.
DEĞİL KARDEŞİM
DEĞİL!
Tasada, kederde
uzatılan eller düşman değiller!
“ANCAK
MÜSLÜMANLAR KARDEŞTİR”
Deprem felaketinden
sonra hükûmet çağrı yapınca, maddi ve manevi yardım elini uzatan ve ekipman
gönderenler yine “gavurlar” oldu.
Hepimiz biliyoruz ki
zengin Körfez Ülkeleri, çıkarları olmayan bir şey için parmaklarını oynatmazlar,
ki öyle de oldu. Bunu bir kez daha ispatladılar.
DEĞİL KARDEŞİM
DEĞİL!
Tasada, kederde
uzatılan eller, gavur değil, insanlık elleridir!
"BİR GECE ANSIZIN GELİRİZ”
Her sıkıştığında
taraftarların gazını almak için Yunanistan'a karşı “Bir gece ansızın geliriz”
diye haykıran zehirli dile karşılık depremde yardıma İLK koşan ülke Yunanistan
oldu. Hem de ekibin başında bizzat yetkili bakan ile Adana'ya indiler ve hemen
olay yerlerine koştular. Yunan gazeteleri acıyı o kadar içlerinde hissettiler
ki, Ta Nea gazetesi "Acı çekerken hepimiz Türk’üz" manşeti ile çıktı
ve televizyonlar programlarına deprem görüntülerine eşlik eden yanık Karadeniz
türküleri ile başladılar.
"Bir gece ansızın geliriz" tehditleri yapanlar, bir baktılar ki ansızın o "düşman eli” enkaz altında can kurtarıyor.
Bu slogan sahipleri
bundan sonra bu sloganı kullanmaktan vazgeçerler mi?
Tahmin etmiyorum
Eee ne de olsa bu da
para (oy ediyor). Taraftarı bol bir slogan daha. Oy demek mevki-makam demektir.
DİŞ BİLEYEN
İSVEÇ’TEN YARDIM ELİ ÇABUK GELDİ
İsveç’in NATO üyeliğiyle
ilgili olarak sürekli yeni taleplerde bulunarak Stockholm’e diş gösteren, diğer
taraftan Helsinki’ye göz kırpan Erdoğan bu ülkelerde elindeki NATO kartı
nedeniyle muhatap alınıyordu.
Ama depremden hemen
sonra İsveç hükümeti, önce 7 milyon SEK (2'si Suriye için), sonra yapılan
ihtiyaç değerlendirmelerinde ayrıca 30 milyon SEK daha yardımda bulundu. Depremden
sonra 45 kişilik arama-kurtarma ekibi bölgeye gönderildi. İsveç AB dönem
başkanı olarak AB kurumlarını hemen harekete geçirip mart ayı içinde Brüksel’de
bir bağış konferansı planlanıyor.
Teşekkürler Killian
İSVEÇ'İN KÖPEĞİ
KİLLIAN BİLE DOSTMUŞ BE….
Depremden sonra 45
kişilik arama-kurtarma ekibi ile Türkiye’ye giden köpeklerden biri de “Killian”dı.
“Hassas burunlu” Golden Retriever cinsi Killian göçük altında 18 Anteplinin
canlı çıkarılmasını sağladı ve Killian İsveç’e yorgun, ama memnun olarak döndü.
Kimi fanatikler
yabancı arama-kurtarma ekiplerine ajan suçlamalarında bulundu, ama sağ olsunlar
Killian’a ödül verenler dahi oldu. Hatta, Killian ve sahibi
itfaiye eri Kiril Hristov Stokholm büyükelçiliğini ziyaret etti. Büyükelçi Can
Tezel Killian’i kapıda bizzat karşıladı.
Özet olarak, tasada,
kederde ve acıda uzatılan eller, gavur elleri değil, insanlık elleridir!
“Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” diyenler ve “Ancak Müslümanlar kardeştir” diyenler enkaz altında kaldı.
Bizi parçalamaya
çalışan “dış mihraklar ve dış düşmanlar” sloganları da çöktü ve o enkazlara
gömüldü.
Diş bilediğimiz İsveç,
tasada, kederde meğer dostumuzmuş
İsveç’in köpeği Killian bile dostmuş be…
Selam, sevgi ve saygı ile
Bir sonraki yazıda buluşmak üzere
Hoşça kalın, dostça kalın
Hiç yorum yok
Yorum Gönder