latest

Üç fotoğrafçının objektifinden “kayıp ve hissettirdikleri” sergisi

02 Nisan 2023

/ by Bisikletli Gazete

 Fotoğraf sanatçıları Gülseren Aksoy, Nicola Pritchard ve Zilan İmşik’in “Bir kaybın hikâyesi: hayaletler” başlıklı fotoğraf sergisi, 3 Nisan, Pazartesi günü Newington Green Meeting House’ta açılıyor.   

 

                                                                     


                     

 

Londra’da bir araya gelen üç fotoğrafçı Gülseren Aksoy, Nicola Pritchard ve Zilan İmşik ilk grup sergilerini açmaya hazırlanıyor. “Bir kaybın hikâyesi: hayaletler”, başlıklı sergi, 3 Nisan Pazartesi akşamı, saat 18:30’da Newington Green Meeting House’ta fotoğraf severlerle buluşacak. 

London College of Communications'ta, “Foto Muhabirliği ve Belgesel Fotoğraf Yüksek Lisans” programında tanışan üç fotoğrafçı Gülseren, Nicola ve Zilan, paylaştıkları görsel hikâye anlatma tutkusunu bir sergi ile taçlandırıyor.

KAYIP TEMASI ÖNE ÇIKIYOR

“Kayıp” temasına odaklanan, fotoğraflarını sergilemek için bir araya gelen sanatçılar, sıradan olanın güzelliğini, marjinalize edilmişlerin içinde bulunduğu kötü durumu, kederin, musallat olmanın ve kaybın karmaşıklığını eserlerine yansıtıyor. 

Fotoğraf stilleri, izleyicilerin konularıyla benzersiz bir şekilde bağlantı kurmasına olanak tanıyor, ham ve gerçek anları yakalayarak, özür dilemeden dürüst olmalarını sağlıyor. Sınırları zorlama ve düşündürücü işler yaratma konusundaki ısrarları çalışmalarını üretirken izledikleri cesur ve farklı yaklaşımlarda açıkça görülüyor.

UNUTMA ÖLMELİSİN

Sergide yer alacak olan Unutma Ölmelisin, ölüm, kayıp yas ve acı üzerine odaklanan bir performans çalışması. Annesini 2020’nin yazında pankreas kanserinden kaybeden Gülseren Aksoy’un yaşadığı bu kaybı insan, ölüm ve fotoğraf üçgeninde anlamlandırma çabasını içeriyor.

Kürt gelenekleri ve inanışına göre vefat eden kişinin bedeninin yıkanıp aile üyeleri tarafından öbür dünyaya hazırlandığını söyleyen Aksoy, “Dindar bir insan olmasam da geleneklerimizin bir parçası olarak annemin bedenini Türkiye’deki bir cemevinde yıkadım. Bu annemle aramdaki son fiziksel temasımızdı. Bu proje benim annemin kaybının üzerinden gelmem ve kendi ölümlüğümle yüzleşmem için bir çabam” diyor.

Projesinde yıkama ritüelini kendi bedeni üzerinden gerçekleştiren Aksoy’un hazırladığı video çalışmasına babaannesinin yaktığı bir ağıt eşlik ediyor. Babaannesiyle cenazelere gidip onun yaktığı ağıtları dinlemenin çocukluğunun büyük bir parçası olduğunu ifade eden Aksoy, “Ağıtların iyileştirici bir gücü var ve ağıtlar benim büyüdüğüm bölgede yas tutmanın sağlıklı bir yolu” diyor.

Projeksiyonlar

Projeksiyonlar (1966-2025) Doğu Londra’da devlet tarafından vatandaşlarına konaklama imkânı sunmak için inşa edilmiş bir binanın yıkılmadan önceki son günlerinde mekâna özgü yaratılmış bir arşivsel instalasyon video çalışması. Artık evlerinde oturmayan ev sakinleriyle işbirliği yaptığını söyleyen sanatçı Nicola Pritchard, bu çalışmasıyla onların yaşamlarının bir parçasını sunduğunu ifade ediyor. Pritchard çalışmayla ilgili, “İnsanları 50 yıldır yaşadıkları evlere geri götürüyorum ve onları video projeksiyonuyla tekrar diriltiyorum. Bu çalışma, artık var olmayan bir geçmişi alıp terkedilmiş şimdiki zamana yansıtarak ve de ardından onu öngörülen bir gelecekte görselleştirerek, zamansal katmanlar inşa eder. Bu çalışma, savaş sonrası yaratılan sosyal model anlayışının terkedilmesi ve bu uzun soluklu topluluğun yok edilmesiyle kaybedilenlere ilişkin bir toparlanma çığlığıdır” diyor.

KAYBEDİLENLERİN ŞEHRİ

Kaybedilenlerin Şehri, 1980 darbesinden sonra Türkiye’de Kürtlerin ağırlıklı olduğu bölgelerde başlayan zorla kaybedilmelerin atmosferini tekrar yaratan bir multimedya çalışması. 1990’larda artan çatışma ortamıyla birlikte zorla kaybedilenlerin sayısı da giderek artmaya başladı. Kaybedilenlerin çoğu ya siyasetçi, yerel topluluk lideri ya da sol görüşlü insanlardı ancak işin gerçeği herkes kaybedilebilirdi ve kimse güvende değildi. Sanatçı Zilan İmşik, özgün çalışmasıyla bu döneme ışık tutuyor.

Kaybedilenlerin Şehri bu dünyayı yaratmak için Kürtler için zorla kaybedilmelerle özdeşleştirilen nesnelere, araçlara ve mekânlara yer veriliyor. Kaybedilenlerin zorla bindirilip bir daha geri dönmediği ve ölüm getiren araç olan bilinen “Beyaz Toros” bu çalışmanın merkezinde yer alıyor.

 Kaybedilenlerin Şehri ölümün, yaşamın ve normal teriminin anlamının değiştiği, nesnelerin ve araçların ölümün bir unsuruna dönüştüğü paralel bir dünya yaratıyor. Fotoğraflar, zorla kaybedilenlerin bedenlerinin bulunduğu yerleri kaydediyor. Telefon, bilinen ama yokmuş gibi davranılan bir geçmişi temsil ediyor ve her çaldığında mekânı şimdiden koparıyor.

28 Nisan 2023 tarihine kadar açık kalacak olan sergi, Perşembe ve Cuma günleri 12.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

 

Tarih: 3 Nisan 2023, Pazartesi

Saat: 18:30

Yer: Newington Green Meeting House

Adres: 39A 39A Newington Grn, Newington Green, London N16 9PR London N16 9PR

 Biyografiler

Gazeteci ve fotoğrafçı Gülseren Aksoy, Türk-Kürt toplumu üzerine yazılı ve görsel hikâye anlatıcısıdır.  Çalışmalarında varoluş ve ölüm ile bireysel ya da toplumsal düzeyde kurulan ilişkiyi ele alan Aksoy, modern toplumda kadın erkek eşitsizliğinin yanı sıra engelliler gibi dezavantajlı bireylerin toplumdaki konumlarına odaklanmaktadır. Aksoy çalışmalarında, bu bireylerin önceden belirlenmiş adaletsiz kurallar bütünü içerisindeki mücadelesine yer veriyor. Farklı disiplinleri bir araya getirme perspektifiyle hareket eden Aksoy, fotoğrafın yanı sıra video, ses ve yazının bir arada kullanımıyla hikâyelerini boyutlandırıyor. Ankara Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümü mezunu olan Aksoy, yüksek lisansını Foto-muhabirliği ve Belgesel Fotoğrafçılığı alanında Univercity of Arts London, College of Communication’da tamamlamıştır. Aksoy Hürriyet, Gündem, Dicle Haber Ajansı gibi ulusal gazete ve haber ajanslarında çalışmıştır.

Belgesel fotoğrafçısı ve yönetmen Nicola Pritchard, kâr amacı gütmeyen organizasyonlar ve kamu sektörü için işler üretmektedir. İşlerinde silinmeye veya kaybolmaya yüz tutmuş toplumlara odaklanır ve mekânları ve insanları birbirine bağlar. Pritchard’ın fotoğrafları fotoğrafın kendisinin en temel özelliğini yansıtır: ışık. Işık fotoğrafları görünür kılar ve Pritchard işlerinde hem fotoğrafı hem hareketli görüntüyü birbirine bağlar. Kendisi Londra’daki farklı topluluk üzerine uzun soluklu çalışmalar üretmiştir ve kamerasını bu toplumları belgelemeye ve haklarında dikkat çekmek için kullanmayı ummaktadır. Projections isimli çalışmasını yapmamış olsa bu mekânın ve insanların hikâyeleri kaybolacaktı. Pritchard yüksek lisansını foto-muhabirliği ve belgesel fotoğrafçılığı üzerine London College of Communication’da tamamlamıştır.

Görsel sanatçı Zilan Imsik, mekân ve alana odaklanan işler üretmektedir. Özellikle Kürt toplumunu konu edinen işler üretir ve işlerinde genelliklere fotoğraf, video, ses ve animasyon gibi mecralara yer verir. Lisansını film çalışmaları üzerine yapmış ve yüksek lisansını Belgesel Fotoğraf üzerine London College of Communication’da tamamlamıştır. Kendisi the Prince Claus Seeds Ödülünü kazanan sanatçılardan biridir ve yüksek lisans projesi University of the Arts London’ın sanat koleksiyonunda yer almaktadır. İşleri Tbilisi Fotoğraf Festivali, Angkor Fotoğraf Festivali ve Voies Off gibi uluslararası festival ve galerilerde sergilenmiştir. Imsik, İstanbul ve Londra’da yaşamaktadır.

28 Nisan 2023 tarihine kadar açık kalacak olan sergi Perşembe ve Cuma günleri 12.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.


* Bu haber ilk defa 31 Mart 2023 tarihinde Olay gazetesinde yayınlanmıştır. 

 

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

© Tüm hakları saklıdır
Tasarım by Orbay Soydan