“Türkiye’nin Beyin Göçü” başlıklı rapor geçtiğimiz günlerde Toplum Çalışmaları Enstitüsü tarafından yayınlandı. Rapor, dünyadaki örnekler üzerinden Türkiye’den yurtdışına gerçekleşen “beyin göçü”ne odaklanıyor ve bu göçün nasıl geri döndürülebileceğine ilişkin -yine farklı ülkelerin deneyimlerini paylaşarak- politika önerilerinde bulunuyor.
Dünya Bankası Kalkınma
Raporu, International Migration Outlook 2024, World Migration Report ve bazı
akademik çalışmalardan yararlanılarak oluşturulan raporda Türkiye dışında diğer
göç alan ve veren ülkelere ilişkin güncel istatistikler de yer alıyor.
2023 yılı itibariyle dünya
nüfusunun % 2.3’ünün göçmen olduğunun belirtildiği raporda, dünyada süregelen
göç motiflerinin de artık değiştiği örneğin Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği
Konseyi (GCC) ülkelerine göçlerin arttığı ve geçmişte göç veren ülkeler olan
İrlanda ve İtalya’nın artık göç alan ülkeler haline geldiği vurgulanıyor.
EN ÇOK GÖÇ ALAN ÜLKELER: ABD, ALMANYA, SUUDİ ARABİSTAN, RUSYA, BİRLEŞİK KRALLIK
BM verilerine göre
günümüzde en çok göç alan ilk beş ülke ABD, Almanya, Suudi Arabistan, Rusya ve
Birleşik Krallık. En çok göç veren ülkeler ise; Hindistan, Meksika, Rusya, Çin
ve Suriye. Yine rapora göre, 2020 itibariyle göçmenlerin %84’ü kendi
ülkelerinden daha zengin bir ülkeye göç ediyorlar.
Bireylerin göç kararlarını
gerçekleştirmesinde beşeri (eğitim, vasıf, dil beceresi), sosyal (akraba,
arkadaş, tanıdık), finansal sermayeleri son derece etkili olmaktadır. Dolasıyla
“gönüllü” göçte eğitimli nüfusun daha fazla göç etme eğiliminde olması
kaçınılmazdır. Nitekim rapora göre; küresel olarak yükseköğrenim görmüş
bireyler için göç oranı sadece ilkokul eğitimi almış bireylerin 7,3 katı ve
sadece ortaöğretim eğitimi almış bireylerin 3,5 katıdır (Dünya Bankası
Verileri.)
EN ÇOK GÖÇ VEREN ÜLKELER: HİNDİSTAN, ÇİN, MEKSİKA, PAKSİTAN, RUSYA
“Hindistan, Çin, Meksika,
Pakistan, Rusya gibi ülkeler çok fazla sayıda göç verirken bu ülkelerin
tamamında göçmenler ülkenin işgücünü oluşturan bireylerden ortalamada daha
eğitimlidir.” Rapora göre, Türkiye’de işgücünü oluşturan bireyler içerisinde
yükseköğretim mezunlarının oranı %9,4’ken Türkiye’den göç edenler arasında bu
oran %21,4’e yükselmektedir.
TÜRKİYE'DEN BEYİN GÖÇÜ EN ÇOK ABD, ALMANYA VE BİRLEŞİK KRALLIK'A
Türkiye’den göç etme
kararı alan yüksek öğrenim görmüş kişilerin %21,4’ü ABD, %17.5’i Almanya, %
11.2’si Birleşik Krallık, % 6.9’u Hollanda ve % 4.9’u Kanada’ya göç ediyor.
Türkiye’nin Beyin Göçü Raporu’nda Çin, Hindistan gibi ülkelerden gerçekleşen beyin göçünün nasıl geri
döndüğüne ilişkin detaylar da yer alıyor. Rapora göre “… ekonomik koşullardaki
iyileşmeye ek olarak sosyal düzene ilişkin şeffaf şekilde işleyen kurumların ve
adil rekabetin tesis edildiği bir düzen, göç veren ülkelerin beyin göçünü beyin
kazanımına çevirmesinin esas ve kalıcı şartını oluşturmaktadır.”
TERSİNE GÖÇ MÜMKÜN MÜ?
Peki gerçekten “ekonomik koşullardaki iyileşme ve adil rekabet” ülkesini terk eden göçmenlerin geri dönmeleri için yeterli olabilir mi? Son yıllarda Türkiye’den yurtdışına yönelik beyin göçü/ beyaz yakalı göçünün karakteristik özelliklerine bakıldığında güvenlikte hissetmeme duygusunun ekonomik beklentilerin çok daha önünde olduğunu tahmin etmek güç değil.
Özellikle buna son yıllarda göçün “aile göçü” karakterine
büründüğü ve “çocukların geleceğini kurtarmanın” kişisel kariyer hedefinin
önüne geçtiği düşünülürse, insani güvenliğin teminatı olan hukuk devletini
tesis etmeden tersine göçü beklemek beyhude bir çaba olacaktır. Zira kimse
ekonomik ve sosyal çöküşe eşlik eden siyasal türbülansın devam ettiği;
demokrasi, basın özgürlüğü, yolsuzluk endekslerinde dünya sıralamasının
sonlarında yer alan bir ülkeye geri dönmek istemeyecektir. Bir başka deyişle, insanî
güvenliğin olmadığı bir yere kimse geri dönmek istemeyeceği gibi esasında beyin
göçünün ana nedeni tam da budur.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder